rcengiz1965@gmail.com01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.
Futbol ile emek ilişkisini, deneyimli futbol malzemecisi Süpürge Alim ile konuştuk. Takımının ismini unuttum sanmayın (eski Süper lig takımı ancak şimdi tabelası yok, devşirme bir başka isim adı altında amatör kümede pandemiyle mücadele ediyor!) geçmişine saygımdan ismini yaz(a)madım. Konuğumuza dönersem, 50 yıla yaklaşan bir meslek yaşamı bulunan Süpürge Alim, aynı zaman futboldan zemin kat bir daire kazanmış biri. Süpürge Alim, sendikalı bir malzemeci olarak meslektaşlarından biraz ayrılıyor. Üzerinde konuşacağımız konuyla ilgili olarak da donanımlı kişilerden biri olarak kabul ediliyor.
– Sayın Alim, Süpürge lakabı nereden geliyor?
Kıvırcık saçlarımı futbol için süpürge etmekten, biraz da saçlarımın süpürgeye benzetilmesinden.
– Futbol nedir?
Emek.
– Futbol nasıl oynanmalıdır?
Mücadele ederek.
– Senin bu mücadelede rolün nedir?
Malzemeci, yani futbolda önemli bir emekçiyim. Benim olmam futbolun şartlarından, bir gün kazara işe gitmesen takım antrenmana veya maça çıkamaz.
– Futbolcuların kirlenmiş malzemelerini, örneğin forma mı yıkıyorsun?
Hayır, alın terleriyle ıslanan formanın üzerindeki kirleri temizliyorum.
– Neden?
Çünkü emek kutsaldır.
– Anlamak için soruyorum, bu durumda forma ne anlama geliyor?
Bir sembol.
– Bu anlayışta bir malzemeci olarak, oyundan çıkarılmasına sinirlenen futbolcuların formasını çıkarıp yere atmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Geçmişte, o forma için binlerce ter akıtan futbolcuyu düşündüğümüzde emeğe saygısızlık.
– Yönetici kimdir?
İşveren.
– Yöneticiler kulüplerini nasıl yönetmelidir?
Çalışanlarının haklarını koruyarak, haklarını zamanında ödeyerek. İbn Ömer (r.a.) Resûlullah’ın: “İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” buyurduğunu rivayet ettiğini unutmamak gerekiyor.
Evet, özellikle kötü sonuçlar alınmaya başlandığı zaman ödemeleri aksatılan ilk grup çalışanlar oluyor. Bir de takım küme düşme potasındaysa ‘Allah yardım etsin demekten başka çare kalmıyor.
– Kulüpler nasıl yönetilmelidir?
Futbolun bir marka değeri varsa, futbol bir oyun değil endüstri olmuşsa, kesinlikle kurumsal bir kimlikle yönetilmeli. Çalışanların hakları yöneticilerin iki dudağı arasında olmamalı…
– Futbolda hakem neden önemlidir?
Sahada mücadele eden insanlara adil olmak, aynı zamanda izleyenlerde doğruluk, dürüstlük ve eşitlik gibi değerleri pekiştirmek için önemlidir. Aksi durumda bu değerlerin zayıflaması kaçınılmaz oluyor.
– Türkiye’de hakemler neden çok eleştiriliyor?
Sahada kuralları adil uygula(ya)madıkları için acımasızca eleştiriliyor.
– Hakem eleştirileri ne anlama geliyor?
Haksızlığa karşı bir duruş anlamına geliyor, başka bir şey gelmiyor insanın aklına….
– Oyun algımızda sorun yok mu?
Tabii ki var. Futbolda topu kazanmak, maçı kazanmak ile para kazanmak birbiriyle yer değiştirmiş durumda. Kapitalizmin aç gözlülüğü ile sadece puan/para kazanmak isteniyor. Bu anlayış, futbolcuyu bir makine gibi görüyor. Bu sistem futbolcuyu bir robot gibi kullanılıyor. Hani derler ya ‘vur kır parçala bu maçı kazan!’ Futbolcu ne olursa olsun duygularını içine gömecek ‘ölümüne’ oynayacak.
-Başka sorunlarımız yok mu?
Futbolda kötüleşen şey, yalnızca hakem hatalarından değil, kulüplerin yönetim modelleri, alt liglerdeki futbol insanlarının maddi yaşam koşulları, alt yapı sorunları öne çıkan sorunlar olarak görülüyor. Alt liglerde ne yapacağını bilmeyen, geleceğini göremeyen binlerce futbolcu ve teknik direktör var.
-Futbol medyası neden önemlidir?
Sahada dürüstçe mücadele edenlerin hak ve hukukunu koruması, futbol emekçilerinin sorunlarının gündeme taşıması için önemlidir. Bir kulüpte çalışan; idari ve teknik personel, güvenlik görevlisi, aşçı, komi, temizlik görevlisi, çaycı, masör, saha bakım elemanı gibi emekçilerin de sorunlarını unutmamak gerekiyor.
-Fair play nedir?
Adil oyun.
-Futbolumuzda fair play kuralları istenilen düzeyde işliyor mu?
Kazanmak mutlak olunca, planlanan oyun sisteminde fair play’i saha da koyabilecek yer olmuyor. İnsan olmadan futbolun olmayacağı unutuluyor.
-Bunun için ne yapmalıyız?
Futboldan önce insan felsefesini özümseyip emeğe saygı duymayı, birlik beraberlik ve dayanışmayı öğrenmeli/öğretmeliyiz. Yani bedensel kapasitenin yanı sıra zihinsel kapasite de artırmalı, futbolcu yetiştirirken bencillikten uzak kollektif bir bilinç oluşturmalı, skor değil değer üretmeliyiz.
01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.
Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.
Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.
“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.
TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.
Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.