r.yilmaz50@gmail.com1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu.Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı.TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı.TGC, TSYD ve TMOK Üyesi,Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi,TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı,Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı,Değer Otizm Derneği gönüllüsü.Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.
Türk futbolu, son yıllarda oldukça irtifa kaybetti. Tribünlerde seyirci sayısı günden güne erirken, pandemi nedeniyle seyircisiz oynama kararı, bir yıldır bu sorunun üstünü örtmeye yetmişti.
Ancak seyircisiz oynanan maçlar bile, her maç sonu verilen demeçler, basın toplantılarında yapılan açıklamalar ve hemen her kanalda mevcut olan taraflı yorumcular sayesinde neredeyse çekilmez bir hal almaya başladı.
Barcelona Basketbol takımının Coach’u Sarunas Jasikevicius Euroleague play off maçında Zenit’e 74-61 yenilerek seride durumun 2-2’ye geldiği maçın ardından yaptığı açıklamada, mağlubiyeti kendi yetersizliğine bağladı.
Futbolda yıllar önce bu özeleştiriyi, bugün yayıncı kuruluşta hakem yorumlayan Deniz Çoban yapmış, canlı yayında yaptığı hata nedeniyle hakemliği bıraktığını açıklamıştı. Futbolda son dönemlerde kavganın dışında pek içimizi ısıtacak davranışlara şahit olamamıştık.
Futbolun bu her geçen gün daha da yozlaşan durumu, Altay’ın Mustafa Denizli’yi göreve çağırmasıyla yerini ılık bir Ege imbatına bıraktı.
Mustafa Denizli’nin profesyonel olduğu kulübe verdiği yanıt ise içimizi ısıttı. Denizli teklifi bir şartla kabul ediyordu ve diyordu ki, “Mustafa Denizli olmamda en büyük katkısı olan kulübümün bu davetini geri çevirmem mümkün değil.” Altay yöneticilerinden iki ricası olduğunu belirten Denizli’nin ikinci ricası, “Benim Altay’dan bir ücret talep etmem mümkün değil. Kendilerinin bana teklif etmeyi düşündükleri ücretin, Mehmetçik Vakfı ile Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfına bağışlanmasını rica ediyorum.”
Milyonluk sözleşmeye imza atıp, sonra da “.… kulübü benim yuvam. Söz konusu … ise gerisi teferruattır” diyenlerden sonra, Denizli’nin bu hareketi ne kadar anlamlı, ne kadar asil geliyor insana.
Mustafa Denizli, bu ülkenin futbolunda zihinsel devrim yapan, çağ atlatan teknik adamdır. Başarılarından ziyade, duruşu ve örnek tavırlarıyla gönüllere taht kurmuştur. Bu duruşu ve örnek tavırları sayesinde 3 büyük kulübü şampiyon yapan tek teknik adam olma fırsatını yakalamıştır.
Altay, Mustafa Denizli ile çıktığı ilk maçı 1-0 kazanarak Play off’lara kalmayı garantiledi. Ancak Denizli maça çıkarken yayıncı kuruluşa verdiği röportajda mütevazı tavrını elden bırakmadı.
Umarız Mustafa Denizli takımını hedefine ulaştırır, gelecek yıl Süper Lig’de görevine devam eder de, futbolseverler, çoktandır unuttukları teknik direktör duruşunu, her hafta ekranda görür. Birileri de ondan etkilenerek örnek alır ve böylece kavgalar, ekrandaki sataşmalar ve teknik direktör ağlamaları da son bulur.
1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu. Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı. TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı. TGC, TSYD ve TMOK Üyesi, Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi, TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı, Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı, Değer Otizm Derneği gönüllüsü.
Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.