Federasyon Seçimlerini Kim Kazanır?

Atletizm Federasyonu’nu ele alacağım. Söyleyeceklerim farklı ve benzer şekilde diğerleri için de geçerli. 

Seçimin kendisi yeterli imzayı toplama maddesiyle, aday adaylarını birleşmeye zorluyor, bunu görmek lazım.

Seçimlerin sonucunu belirleyen kararsızların oyudur.

Her adayın kendine ait garanti oyu vardır. Kararsızlar ise son ana kadar beklerler ve kim kazanacaksa ona oy verirler. Çünkü kazanan tarafta olmak isterler.

Şu anda görevde olanların belirli bir oy oranları var. Onların eli de armut toplamıyor, mutlaka strateji geliştirerek kararsızların oyunu, hiç değilse bir bölümünün oyunu almak isteyeceklerdir.

Diğer adayların durumuna gelirsek onlar da seçimi kazanmak isteyeceklerdir. Ama onlar için bir tehlike var, o da kararsızları etkileyememeleri veya çok azını etkileyecek olmalarıdır.

Eğer diğer adaylar ayrı ayrı seçime girerlerse kendilerine ait blok oyları alırlar ama kararsızlardan yeterince oy alamayabilirler.

Kararsızlar şunu yaparlar. Karşılıklı konuşurken gözlerini kaçırırlar ve başından savmak için ‘oyum sana’ derler.

Bundan önceki seçimleri kaybedenler bu durumu defalarca yaşadılar ve birleşmedikleri için pişman oldular. Kazananlar da bu birleşme olmadığı için avantaj sağladılar.

Kararsızlar şimdi beklemedeler. Bakalım birleşme olacak mı diye…

Birleşme olursa ‘Bunlar ciddi Türkiye’yi, insanlığı ve atletizmi sevdiklerinden birleştiler. Ben de onları destekleyeyim’ derler.

Birleşme olmazsa, o zaman da bunlar ‘kendi çıkarlarını düşünen koltuk sevdalıları’ derler ve oylarını şu anki federasyon yönetimine verirler.

Haliyle şu anki federasyon yönetimi de eli kolu bağlı durmayıp bu birleşmeyi engellemeye çalışacaktır. Hatta bir grubu kendi yanına çekmeye çalışabilir.

Diğer adaylar seçimi kazanmak istiyorlarsa birleşirler ve kazandıktan sonra öbür seçime kadar herkesin takdirini toplayabilecek doğru ve aklı başında işler yaparlar.

Öbür seçimde ister beraberliği sürdürürler, ister ayrı ayrı seçime girerler.  

Önceki seçimi kaybeden adayların oyları, kazananı geçmemiş olabilir. Bu ölçü değildir. Önceki seçimleri kaybedenler birleşmedikleri için kaybettiler. Birleşselerdi kararsızların oylarını alabilir ve kazanabilirlerdi.

Seçime giren diğer adayların blok oya sahip olmaları, görevde olan federasyon yönetimi için avantajdır. Bu diğer adayların gücünün bölünmesinin işaretidir.

Birleşme olursa sinerji oluşur ve kararsızlar kazanacak olacak olanları görürler.

Bir örnekle konuyu daha anlaşılır hale getirmek istiyorum. 

Toplam oyların 201 olduğunu varsayalım:

A adayı 50 oy 

B adayı 50 oy

C adayı 50 oy

Federasyonun yönetimi, elli bir oyla alırsa kimse kimseyi suçlamasın, birleşmediklerine yansınlar. 

Bu durumda onlara ‘Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye’ derler.

Bir oy da olsa kazanmak kazanmaktır, kaybetmekse kaybetmektir.

Son pişmanlık fayda vermez. 

Şimdi duygu değil! 

Akıl zamanı!

Artun TALAY

1955 yılında Ankara’da doğdu. Atletizm sporuyla 1968’de tanıştı. Çekiç atma branşında 20 yıl spor yaptı. 1988 yılında antrenörlüğe başladı. Türkiye şampiyonları, dünya ve Avrupa madalyalı, olimpiyat madalyalı sporcular yetiştirdi.

Atletizm Federasyonu’nun antrenörlük kurslarında atma branşı eğiticisi olarak dersler vermektedir. Yaşamına Ankara’da devam ettirmektedir.

Türkiye Fair Play Büyük Ödülü sahibi Artun Talay, ayrıca Dünya Fair Play Şeref Diploması Ödülüne layık görülmüştür.