MAÇ SONU ZAYIF DEMEÇLER!

Bir müsabaka kaybedildiğinde, kaybeden tarafta herkesin yüzünde belirgin bir şaşkınlık ifadesi kaçınılmazdır. Hakemin bitiş düdüğünün ardından şaşkın gözlerle futbolculara bakmak adettendir.

Teknik direktörün taktik analizi tutmadığından, futbolcularını oyunda tutmak için söylediklerinin etkisine inanmakla inanmamak arasında gidip geldiğini kestirebiliriz.

Maç bitiminde spiker (aslında ne olduğunu biliyor ama profesyonel bir ağızdan duymak/duyurmak istiyor) muhataplarına mağlubiyetin nedenini soruyor:

“Hocam, bu gün farklı bir skorla yenildiniz. Ne yapmak istiyordunuz da olmadı?”

Teknik direktör cevap veriyor:

“Buraya puan veya puanlar almaya gelmiştik. Oyuna da iyi başladık, zaman zaman iyiydik ama olmadı…”

Hiç bir şey anlatmıyor ama üzgün olduğu kesin. İkna edici değil. Bir teknik direktörün ‘oyunun bazı bölümlerinde zaman zaman iyiydik’ demesi takımının iyi olduğunu işaret etmek tam aksine rakibinin üstün oynadıkları zaman hiçbir varlık gösteremediklerini, rakip izin verdiği ölçüde oyuna tutunacak kadar mücadele ettiği anlamına gelir.

Gaziantep FK Teknik Direktörü Erol Bulut’un, futbola ve taraftara saygı duymanın açıkça bir ifadesi olan maç sonu demeci: “Bugün maalesef televizyon ekran başında bizi izleyenlere statta olan taraftarlarımıza gerçekten eziyet çektirdik oynadığımız futbolla. O yüzden ilk başta onlardan özür dilemek istiyorum. Çünkü sahada yapmak istediklerimizin hiçbirisini uygulayamadık. Zaten maç 1-0 bitmiş olsaydı hak etmediğimiz bir 3 puan almış olacaktık.”

Yönetici cevap veriyor:

Yönetici rakiplerine oranla haksız davranıldığı kanısındadır. Kaybolmayan cevaplardan birini verip, kendince üstü açık bir şekilde federasyonu uyarıyor: “Bu hakemlerle lig bitmez!”

Adler’in dediği gibi: Kişisel bir anlamı sınavdan geçirmek asla mümkün değil.

Bilinçaltı harekete geçiyor. Gerçekte takımının neden yenildiğini bilmiyor. Yenilgi ve hakem kavramlarını eşanlamlı olarak kullanıyor. Takım yeniliyor sıkıntısını hakem yaşıyor. Federasyon yönetimi ve hakem kurulları değiştiğinde takımının başarısızlık grafiğinin değişeceğine inanıyor.

Hakemlerin kendisini değil, yaptığı hataları eleştirilmeli ve doğrunun ne olduğunun anlatılmalıdır.

Futbolcu cevap veriyor:

Maç yeni bittiğinden soluk soluğadır. Klişe cevaplar veriyor: “Aslında oyuna iyi başladık. Pozisyonlarda bulduk ama golü yedikten sonra koptuk,   taraftarlarımızdan özür diliyoruz…”

Analitik seviyede anlam karmaşasına uygun zayıf bir konuşma. Taraftar mı futbolcuyu, futbolcu mu taraftarı motive ediyor belli değil. Sonuç, futbolcu rahat değil ama taraftar kitlesini rahatlatmak için konuşuyor. Yani, ”Yaz tahtaya al haftaya” diyor.

Nasıl tanımlarsak tanımlayalım, maç sonu demeçlerin amacı belli bir futbol anlayışını duygusal ifadelerle haklı çıkarmaktır ve müsabaka sonucu değiştikçe konuşmaların niteliği de değişecektir. Yeter ki biraz sabırlı olalım ve mantıklı yaklaşalım.

Doç. Dr. Recep CENGİZ

rcengiz1965@gmail.com

01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.

Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.

Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.

“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.

TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.

Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.