[email protected]01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.
Enkaz başındaki kurtarma ekibi liderinden güçlü ve karalı bir ses duyuluyor:
Sessizlik, sessizlik lütfen!
Hareket etmeyin. Lütfen!
Kimse var mı?
Cevap yok.
Varsa, ses ver!
Duvara vur!
Cevap yok.
Kim olduğu önemli olmayan, cinsiyeti fark etmeyen, yüzü hiç seçilmeyen, ismi deprem olan bir gölge enkazı arasına sıkışmış öyle duruyor gibi… Çökmüş bina da kolonlar arası az açık… El feneriyle tozlu bir aydınlık giriyor enkaz arasına, yaşama ve umuda bir aydınlık.
Enkaz, karanlık, artçılar, soğuk, açlık ve susuzluğa inat insan olmanın erdemine yakışır bir ses, yüzü seçilmeyen bir yürek, vicdan ve merhametiyle enkaz arasına bağırıyor:
– Kimse var mı?
– Cevap yok.
Bir baba tüm metanetiyle enkazda kalmış kızının elini bırakmıyor. Bu alacakaranlıkta, yediği ayaza aldırmadan enkazdan dışarı sarkmış kızının elini tutmuş, yaradana sığınmış öyle oturuyor.
Bir başka yerde köşeye sıkışmış kedi, köpek ve muhabbet kuşları merhametten nasibini alıyor.
Yüreği büyük insanların gözleri kısık, bedenleri yorgun, dudakları gergin olsa da zıpkın gibiler, büyük bir cesaret, istek ve arzuyla arı gibi çalışıyorlar.
Enkaz altında canlar ayrı, ancak üstünde yaşı, cinsiyeti, dini, dili, ten ve forma rengi bir… Enkaz üstünde insan yok, insanlık var.
İnsanlık, sadece enkaza değil ilgisizlik, bilgisizlik, sorumsuzluk, vurdumduymazlık ve fırsatçılık karanlığına ışık tutuyor.
İnsanlar birlik oldukça destek artıyor, yaralar sarılıyor, unutulan değerler hatırlanıyor… Yani, insanlık yolunda hızla yürüyor artık insan.
Futbol insanları da bu yoldalar, hızlandıkça hızlanıyor adımları. Takım, forma rengi ayırmaksınız, tribündeki gibi omuz omuza yardıma koşuyorlar. Taraftarlar arasında “fanatizm ve şiddet uzaklaştıkça uzaklaşıyor” derken…
İki maçta atılan slogan, siyaseten gösterilen tepki, alınan taraftar yasağı kararı, bazı kulüplerin karşıt demeçler vermesi doğru değil.
Ekran başında, enkaz karşısında sıra sıra çadırların önünde yakılan tahtaların etrafında kümelenmiş insanlarda ne olduğunu anlamaya çalışıyor.
Daha demincek aynı taraflar birlikte yardım etmiyorlar mıydı?
Tırlara yardım kolileri yüklemiyorlar mıydı?
Trabzonspor’u birlikte desteklemediler mi?
Televizyon ekranlarında yardım kampanyasına birlikte katılmadılar mı?
Birlik ve beraberliğin devamı, hoşgörü ve anlayışın devamlılığı için sakin ve soğukkanlı olmamız gerekiyor. Enkazın başındaki dost olan insanlara tribünlerde düşman muamelesi yapmayalım.
Futbolu birleştirici bir güç olarak kullanmak için “SESSSİZLİK, LÜTFEN!”
01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.
Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.
Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.
“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.
TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.
Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.