Betpasgiris.vip restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com güvenilir casino siteleri casino siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu veren siteler

sporgüncel spor haberlerifenerbahçegalatasaraybeşiktaştrabzonspor
DOLAR
34,7784
EURO
36,7823
ALTIN
2.946,32
BIST
10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
18°C
Salı Yağmurlu
14°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
11°C

Ekrem ÖZDAMAR

ozdamarekrem@gmail.com Milli Sporculuk: Atletizmde Türkiye Rekortmeni, ISF 2. Balkan Şampiyonu, Avrupa 2., Dünya Oyunları 1., İslam Oyunları 1. Uluslararası kürsüler… Öğretmen Lisesi, Spor Akademisi Mezunu. GSGM Uzman Antrenör, GSGM İl Spor Müdürü Yardımcısı, Gazetecilik: TV Yapımcı, Yönetmen (61 adet Türkü Filmi, Magazin Programları, Spor Programları, Haber, Drama Filmleri, Kurtuluşun İlk Kurşunları gibi belgeseller...

Sporda Analogdan Digitale…

13.06.2023
0
A+
A-

Spor da yüksek sanat icra etmektir bir anlamda… Özellikle futbol, yıldızlarıyla…

Nadya Komaneci cimnastikte kendine özgü ve cimnastik tarihine geçen hareketleri ile Olimpiyatta jürinin tümünden tam puan alan nadir cimnastikcilerden olmuştu… Spor ötesi hareket sanatıyla…

Birçok spor dalında sıradışı başarıları ile spor tarihine imza atan sporcular olmuştur…  Rahmetli Naim gibi…

Futbolda ise, bir oyunu, pres altında icra edilen bir karşılaşmayı, zevkle seyredilir hale getiren bazı futbolcular vardır..

Bu yıldızlar sanatsal spor başarıları ile unutulamayanlar arasına girmiştir; Pele gibi, Ronaldo gibi, Messi gibi…

Bu futbolcular rakiplerinin yapamadıklarını yaparak, estetik, teknik, fizik,atletik, iq başarıları sergilemisler, halen de varlıklarını sürdürmektedirler…

Futbol ve sanat arasında sanki sürrealist bir ilişki vardır… Van Gogh’un yüzmilyonlarca dolar ile ölçülen sanat değerini, bugün sözünü ettiğimiz futbolcuların değerleri geride bırakmıştır…

Bu sportif sanat güzelliğini bize aktaran, onların estetik hareketlerini yansıtan, değerlerine değer katan, son yıllarda elbette maç yayınlarının video görsel kalitesi ve çok yönlü açılardan izletilen yayınların teknik kalitesi olmuştur…

Bir dönem, geleneksel gazetecilikte gazetelerin spor sayfalarının foto muhabirleri fotoğraf makinelerinde 400 mm’lik tele objektifler kullanıyor, maçlarda futbol yıldızlarının öne çıkan hareketlerini yakalamak için yarışıyorlardı…

Foto muhabirleri spor enstantanelerinin arka planını flulaştırarak, deep of field dedikleri alan derinliğini daraltarak netliği ve sahneyi öne çıkararak, daha yakın ve daha zengin renk yapısı elde etme gayreti içinde idiler…

Çünkü böyle çekilebilen fotoğraflar spor sayfalarında fark oluşturuyordu…

Ayrıca bu çekimler foto muhabirlerinin yüksek sanatını sergiliyordu.

Çünkü objektifin zoom gücü arttıkça, hareketli spor olayının çerçeve içine net olarak alınması zorlaşıyordu. O dönemde haliyle Steady Shot dedikleri, sarsıntıyı önleyen hareket kontrollü kameralar yoktu… Adeta iki nefes arasında, bir sniper ustalığı ile çekiliyordu bu hareket estantaneleri…

Aynı şekilde, sayfa sekreterliğini de bu fotoğraflar kamçılıyordu. Şöyle ki; daha sanat içeren sayfa mizanpajları ve çizgili, artistik spotlu, fotoğrafa gömmeli görselleri ile sayfa öne çıkıyordu…

80’li yıllarda spor sayfalarında foto ve mizanpajı ile ilgi çeken, çok satan gazeteler vardı bir dönem…

Bu sayfa mizanpajları ile ünlenen meşhur sayfa sekreterleri ve kalemi güçlü spor yazarlarının transferleri de çok dikkat çekerdi… Her ne kadar futbolcu transferleri kadar büyük sansasyon oluşturmasa da, patronlar bu foto muhabirlerini ve sayfa mizanpajcılarını kapışırlardı… Milliyet Gazetesi’nden Türkiye Gazetesi’ne transfer ettiğim bir arkadaş öyle güzel iş yapıyordu ki, spor sayfasının güzelliğinden dolayı patrondan başarı sertifikası almıştım…

Maç yayınlarını o dönem genellikle Şampiyonlar Ligi maçları ile Star TV yayınlardı…

Tüm kanallar arasında maç yayınlayan kanal olmamanın önemi büyüktü…

Nihayet 1994’de Manchester-Galatasaray Şampiyonlar Ligi 2. Tur Maçını almak için çok mücadele vermiştim…

Sporculuğumda Galatasaray adına yarışırken Avrupa ikincisi olduğumda sağ olsun tebrik edenlerden biri de Sayın Mehmet Cansun idi…

Maç yayını için konuştuğumda, “Başkanım bizi karşı taraftan sorduklarında olumlu görüş belirtirseniz çok sevinirim. Çünkü biz gerekli teknik donanıma up link down link imkanlarına sahibiz” demiştim…

Bilemiyorum başkana sordular mı? Ancak biz ekip olarak maçın Exclusive TV Rigts’ını (yayın haklarını) almak için büyük çaba gösterdik… Up link mühendisimiz Taha Yücel ile teknik ekibimiz ile önemli hazırlıklar yaptık …

Ayrıca hem reklam servisini hem de genel müdürümüzü ikna etmek kolay olmadı.

Çünkü maç bedelinin reklam olarak karşılanıp karşılanamayacağı hakkında endişe vardı… teknik olarak da bir heyecan vardı haliyle…

Nihayet “zarar ederiz” endişesini patronun makul zararı karşılaması için sunduğum teklif giderdi…

TGRT’de ileri gelenlerin görüşlerini soran Rahmetli Enver Bey’e şöyle demiştim, “Efendim genel kanaat bu bedelin yarısının karşılanabileceği yönünde. Ancak siz varsayılan 200 bin dolar zararı kanalın frekans ayarı için yapılan bir harcama olarak kabul ederseniz, bu maçı kaçırmayalım” dedim.

Diğerlerini anladım peki sen ne diyorsun bu bedel hakkında “dedi. Bu tarihi bir maç olacak, çok reklam alırız ve Galatasaray sürpriz yapabilir. Ayrıca maçın bedelini ikiye katlayacağını düşünüyorum. frekans ayarı da yapmış oluruz” dedim.

“Afferim hep böyle büyük düşün, maçı alın” demisti…  400 bin dolara Mancester Galatasaray Maçını aldık…

…Ve 950 bin dolar kasaya girdi… Ve 18 reyting yüzde 34 izlenme oranı ile kanalın frekans ayarını da yapmış olduk… Cabası ise, iki de bonus maçını yayınlamamız oldu…

Maç yayınlayan kanal olmak böyle bir şey…

TGRT’de bu maçı aldığımızda TV yayıncılığı analog kalitede ve ekran formatı 4;3 oranında idi.. 352’ye 188 çözünürlükte bir yayın sunuyordu izleyiciye…

Teknik gelişmeler, Digital ile birlikte sıkıştırma teknikleri ve MPEG Compression, sıkıştırma tekniği ile 720 x 576 formatta yayın hizmeti verilmeye başlandı…

Daha sonra MPEG 4 veya h 264 ile gelişmiş video kotlama HD 1920×1080 format ve daha yüksek çözünürlük kalitesinde kot çözücüler ile işlenmeye başladı… Daha kontrast ve renk zenginliğine ulaşıldı…

Ardından. 4 K dedikleri 2160×4096 yaklaşık 8 milyon piksel bir yayın kalitesi sunuldu. Dünyada ve ülkemizde özellikle TRT gibi 4 K yayını yapan kanallar özel ekranlı ve dekoderli yayınlarla teknik ile seyir zevki  oluşturdular…

UHD (3840×2160)ve 4K (4096×2160)

Aslında birbirine yakın çözünürlük formatlarıdır.

Son yıllarda piyasaya çıkan ekran formatları UHD ve 4 K’yı aşarak 8 K oldu. (7.860 x 4.320) UHD ve 4K genelde TV ve video formatları olarak anılırken;  8 K sinema formatı olarak tanımlanmaktadır..

Sonunda teknik gelişmeler ile klasik ıslak kimya 35 mm’lik sinema filmlerinin 22 milyon piksellik (22 mega piksel) çözünürlüğüne digital olarak da ulaşılmış, hatta aşılmıştır..

Bu çözünürlükteki filmler ve maç yayınları spor karşılaşmalarında bambaşka bir spor alemi oluşturmaktadır…

4 kameralı ve 4:3 ekran formatlı maç yayınlarından HD ve 16;9 ekran formatına ve 4;K ‘ya ve 8 kameradan 16 kameraya çıkan reji hizmetleri… Canlı yayın arabaları ve kaset çekimden dosyalama sistemlerine geçiş…

Teknolojik gelişmeler daha kullanışlı ve pratik çözümler ile maç çekimlerini yayına verme ve kaydetme seçenekleri sunmuştur…

Link, downlink teknikleri de gelişmiş, bu gelişmeler İnternet altyapısı ile geleneksel yapıdan yeni medya yapılanmasına doğru süratle evrilmiştir…

Web 1:0’ın hızlı bir şekilde web 2:0’a geçmesi ile internet spor yayıncılığı da sıçrama yaptı… Bu yayıncılık gazete gibi pahalı baskı teknolojileri içermediği için web spor sayfalarında hızlı bir artış oldu.

Okuyucunun eline gazete yerine cep telefonu alarak web tasarımlı spor haberlerini takip etmesi ile birlikte; tüm gazeteler yazılı, baskılı basının yanı sıra Digital Haber Portalları ve spor sayfaları yapar oldular.

Sayfa mizanpajinın yanı sıra ve daha yoğunluklu olarak ayrıca web sayfa tasarımları da işlenmeye başladı gazete spor servislerinde..

İnternette izlenen spor programları da izlenme oranları ile dikkat çekti.

Özetle geleneksel medyadaki tirajın yerini ışık hızında reyting, yani  izlenme oranları aldı…

Buna bağlı spor sayfalarının ve maç yayınlayan TV kanallarının reklam gelirleri de reyting, izlenme oranına bağlı olarak müthiş bir gelir artışına yol açtı… Spor; Prime Time’ları işgal etti tüm kanallarda…

Teknoloji daha az masraf ile daha fazla gelir elde etme yollarını açmış oldu…

İnternette Web 3:0 ve web 4:0 ile yazılımlar video teknolojilerini büyük oranda geliştirmiş, spor performansı sırasında yükleme şiddetinin ekrana anında yansıtılması gibi; çok açıdan bir spor olayını izleyiciye yansıtmak gibi hizmetler sıradanlaşmıs oldu…

Özetle sporda da fiber ağların ve 5 G teknolojisinin sunacağı kapasitenin sınırları yok gibi…

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.