1959 İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu. Türkiye’nin ilk kamuoyu araştırma şirketlerinden olan Bileşim İnternational’ın, ilk reklam araştırmaları şirketi Bileşim Medya’nın ve ilk TV rating ölçüm şirketi AGB Anadolu’nun kurucusu. Çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Darüşşafaka Cemiyeti, Darüşşafaka Spor Kulübü, Darüşşafakalılar Derneği ve Beşiktaş Jimnastik Kulübünde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. TMOK’da Filateli ve Numismatik Komisyonu Başkanlığı yaptı.
Şenol Güneş’in oynatacağı taktiği bu ülkede yaşayan her futbol seyircisi aşağı yukarı bilir; bekleri de hücuma çıkartarak, kanatlardan yapılacak ortalarla gol arar. Bu taktik tutmazsa, rakibin arkasına atılacak uzun toplara başvurur. Edin Visca’nın 13. dakikada kırmızı kart görmesi ile Şenol Güneş’in bütün stratejisi çöktü. Sonra da toparlayamadı.
On kişi kalan takımlardan her zaman korkarım; 9 kişi ile kendi yarı alanlarına kapanır, rakibi üstüne çeker ve kontra atakla gol ararlar. Ancak Trabzonspor bu kontra atakları da yapamadı. Sahada çok kötü bir Trabzonspor vardı.
Trabzonspor kötüydü de Beşiktaş çok mu iyiydi?
Beşiktaş da kötüydü. Beşiktaş, Sivasspor’un kapalı defansını açmakta zorlandığı kadar, bu maçta da zorlandı. Hocanın oyunu yerden ve merkezden oynatma stratejisi doğru idi. Zira Trabzonspor’un uzun boylu defansını havadan geçmek zordu. Bu durumda kanatlardan yapılacak ataklarla defansı geniş alana yayıp, merkezdeki oyunculara alan yaratabilirsiniz. Ancak Beşiktaş’ın kanat oyuncuları bunu beceremediler.
Beşiktaş’ın en büyük eksiği kanatları. Rachica yeterli bir kanat oyuncusu değil. Joao Mario da kanatta verimli oynayamayınca bütün yük Masuaku’nun sırtına bindi. Muçi’yi kanatta oynatmak ise büyük risk; zira defansif hiç özelliği yok. Muçi oynayacaksa Rafa’nın yedeği olarak oynamalı.
Rakiplerin yaptığı transferlere bakınca, bu kadronun devre arasına kadar durumu en az puan kaybıyla götürmesi ve devre arasında mutlaka iyi iki kanat oyuncusu alınması gerektiğini düşünüyorum.
HAKEMLER SONUCA ETKİ ETTİ
Ali Şansalan’ın Rafa Silva’ya yapılan harekete sarı kart bile göstermemesi, onun oyunu okumakta ne kadar zayıf olduğunun bir göstergesidir. VAR çağırmasa kırmızı kart çıkmayacaktı.
Al Musrati’ye gösterdiği sarı kart hakemin yetersizliğinin bir başka örneğidir. Eve gidince o pozisyonu bir izlesin bakalım; bırakın sarı kartı, o pozisyona faul bile çalınmaz.
Ayrıca sahada nerede duracağını da halen öğrenememiş. Beşiktaş ataklarının sürekli içindeydi. Beşiktaşlı futbolcular hakeme de çalım atmak zorunda kaldılar(!)
Bu bölümün başlığını iddialı bulabilirsiniz ama Beşiktaş’ın yediği golü tekrar izleyin; Immobile topa yükselirken yaka paça indirilmiyor mu? Saviç’in Immobile’ye arkadan sarılıp, yere savurması penaltı değil mi? Bu pozisyonun üstüne, bugün Fenerbahçe’ye verilen penaltı pozisyonunu izleyin; hangisi daha gerçek penaltı, diye kendinize sorun.
Maçın hakemi ve VAR’dakiler gösterilen kırmızı karttan sonra Beşiktaş lehine bir müdahalede daha bulunmaktan çekindiler.
Maç boyunca, ‘keşke o kırmızı kart pozisyonu olmasaydı, daha zevkli bir maç seyrederdik’ dedim.
1959 İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu. Türkiye’nin ilk kamuoyu araştırma şirketlerinden olan Bileşim İnternational’ın, ilk reklam araştırmaları şirketi Bileşim Medya’nın ve ilk TV rating ölçüm şirketi AGB Anadolu’nun kurucusu. Çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Darüşşafaka Cemiyeti, Darüşşafaka Spor Kulübü, Darüşşafakalılar Derneği ve Beşiktaş Jimnastik Kulübünde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. TMOK’da Filateli ve Numismatik Komisyonu Başkanlığı yaptı.