bahrivreskala@gmail.comİstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir KulüplerBirliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmirŞube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim VakfıKurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, SualtıYüzme Federasyonları e. Üyesi.
Yapılan arkeolojik çalışmalar, kazılar sayesinde, İzmir’in günümüzden 8-9 bin yıl önce kurulduğu tahmin edilmektedir. Sahip olduğu Bergama ve Efes gibi UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilen harika arkeolojik mirası ile yıl boyunca yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettikleri önemli bir şehrimizdir. Zaman içinde bütün dünya ülkelerinde kırsal alanlarda yaşayanların şehirlere taşınmaları İzmir’de de yaşanmıştır. Bu da doğal olarak şehirlerin büyümelerine sebep olmuştur. Ülkelerin sanayilerinin gelişmesi ile de şehirlere akın artmıştır. Bu da beraberinde şehirlerin konaklama alanında yapılaşmayı getirmiştir. Ve bu nedenle, özellikle 19. yüzyılda Avrupa’da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki şehirlerde çok büyük nüfus artışları olduğu tespit edilmiştir. Buna bağlı olarak 2008 yılında dünyada ilk defa şehir nüfusunun, kırsal alanlara göre daha fazla olduğu görülmüştür. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na göre, 2024 yılında 8 milyar 73 milyon 859 bin 407 kişinin yaşadığı dünyamızda, 2030 yılında, 5 milyardan fazla insanın şehirlerde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Bu durum da, bir çok gereksinimin, ihtiyacın yanında özellikle ulaşımı çok etkileyecektir. Ulaşımda şimdiden ciddi tedbirlerin alınması ve projelerin geliştirilmesi günümüzdeki gibi çok önemli olacaktır.
Bu düşünceler ışığında önemli bir tarihi geçmişe sahip Ege’nin incisi İzmir’e baktığımızda şehir planlamasındaki yanlışlıkları, ulaşımdaki sıkıntıları açıkça görmekteyiz. Şöyle ki; hatırlanacağı üzere 1970 – 1980 li yıllarda İzmir’den Çeşmeye 4 saatte gidilip, geliniyordu. Zamanın Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan’ın girişimleri, rahmetli Başbakanımız Turgut Özal’ın onayı ve talimatı ile İzmir-Çeşme Otoyolu’nun inşasına Aralık 1989’da başlandı. Balçova-Urla arasındaki ilk bölüm 4.Temmuz.1992 tarihinde trafiğe açıldı. Beşinci ve son bölüm 24 Ağustos 1996’da tamamlandı. Böylece 4 saatlik yol 1 saate alınmaya başlandı. Ancak yetkililer tarafından geleceğe dönük uzun vadeli projeler yapılmadığından, gerekli tedbirler alınmadığından maalesef zaman zaman günümüzde de Çeşme’ye giderken sıkıntılar yaşanmakta ve zaman uzamaktadır. Bir yıl önce Karşıyaka Bostanlı’dan otoban üzerinden Çeşmeye 3.5 saate gidebilmiştim. Devamında şehir içi ulaşımında da benzer durumlar yaşanmaktadır. O kadar ki trafikte yaşadığımız sıkıntı, 20 milyonluk İstanbul’daki sıkıntıyı aratmaz oldu. Peki bu sıkıntılar nereden kaynaklanıyor diye baktığımızda, karşımıza yerel yöneticilerin hatalarını görmekteyiz. Şöyle ki; Yerel yöneticilerin şehrin geleceği ile ilgili hizmetlerinde, kısa vadeli günü kurtarma değil, uzun vadeli kalıcı projelere ağırlık vermeleri ve hayata geçirmeleri gerekmektedir. Ancak maalesef bu anlayışın, ciddi olarak hayata geçirildiğini göremiyoruz. 28.Mart.2004 yerel seçimlerde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığımda ulaşım ile ilgili çok önemli uzun vadeli, tramvay hattı projemi paylaşmıştım. Bunu görsel ve yazılı basında paylaştığımda rakiplerim bunun için bana “hayal alemindesin, bu olmaz” demişlerdi. Hatta bazıları beni acemilikle itham etmişlerdi. Ancak siyasette dürüstlük esastır. Ama maalesef çoğu zaman yerel yönetimlerde bunu göremiyoruz. Söz konusu, 100 km.lik çok uzun vadeli bir tramvay hattı projesi idi. Şöyle ki; ilk etapta şehir içine girmeyen, tamamen sahilden giden Karşıyaka Sasalı Karaburun-Urla kavşağı İYTE – İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü arası 65 km., ikinci etap buradan Çeşme’ye uzanan 35 km.lik toplam 100 km.lik uzun bir hat. Seçilemedim, seçilen başkan bu projeyi çok kısa tutarak yıllar sonra (birinci etap Bornova Üçkuyular T1 tramvayı 11.Nisan.2017 tarihinde, T2 tramvayı 24.Mart 2018’de toplam 22 km.) hizmete girdi ve bana göre şehrin merkezinden geçerek trafik sıkışıklığına sebep oldu. Daha sonraki yıllarda Bornova – Evka 3 ve 27 Ocak 2024 tarihinde Ataşehir – Çiğli – Katip Çelebi Üniversite hatları hizmete girdi. Kısa vadeli de olsa bir İzmirli olarak İzmir’e hizmet edenlere teşekkür ediyorum. Ama dileğim de, kısa vadeli değil uzun vadeli projelerin uygulanmasıdır. Unutulmamalıdır ki, İzmir Ege’nin incisidir.
İzmir’de Raylı Sistem Tarihi:
İzmir’in ulaşım tarihini incelediğimizde, İzmir’de toplu taşımacılık, ilk raylı sistem 1880’lerde başladı. O dönem yalnızca atlı tramvaylar ve vapurlar kullanılmaktaydı. İzmir’de ilk tramvay 1 Nisan 1880’de faaliyete geçti. Bu hat Alsancak Garı ile Pasaport Vapur İskelesi arasında, Kordon’a yük taşımacılığı yapmak üzere hizmete giren atlı tramvay hattıydı. O yıllarda İzmir Limanı bu bölgede bulunmaktaydı. Ayrıca bu hatta Alsancak Garı’na gidecek demiryolu yolcuları da taşınmaktaydı. 1901 yılında, bu hat yeni inşa edilen Konak Meydanı’na kadar uzatıldı. Şehirdeki ikinci tramvay hattı ise Karşıyaka İskelesi ile Karşıyaka Tren İstasyonu arasında inşa edildi ve 1906 yılında hizmete girdi. 1907 yılında Karşıyaka’daki tramvay hattına Karşıyaka Vapur İskelesi -Alaybey ve Karşıyaka Vapur İskelesi -Bostanlı arasında inşa edilen hatlar da eklendi. Alsancak ve Karşıyaka’daki hatlara ek olarak
Göztepe ve Konak arasında işleyen tramvay da vardı. 1885 yılında işletmeye açılan Göztepe tramvayı, başlangıçta tek hat olarak inşa edilmiş, 1906 yılında ise, çift hata dönüştürülmüştür. 18 Ekim 1928’de Göztepe – Konak hattı elektrikli hâle getirildi. 31 Ekim 1928’de ise şehirdeki atlı tramvay seferleri son buldu. Yeni pembe boyalı tramvaylar hizmete girdi. 1927-1939 yılları arasında İzmir tramvayları zirvede idi. Tramvay günün en erken saatlerinde başladığı seferlerini gece yarısı son seferiyle noktalardı. Rıhtım tramvayları gibi üzeri açık olarak tasarlanan kabinlerde, kadın ve erkekler için oturma bölümleri harem- selamlık olarak düzenlenmişti. Atlı tramvayların yerini 31.Ekim.1928’de elektrikli tramvaylar aldı. İzmir caddelerinde 1932 tarihinde otobüsler işlemeye başladı. Otomobilin yükselişi ile otobüsler daha popüler hale geldi ve İzmir’de tramvay kullanımı gerilemeye başladı. İlk kapatılan tramvay hatları Karşıyaka’daki üç hat oldu. Karşıyaka Belediyesi, 1 Ekim 1939’da Karşıyaka’daki tüm tramvay hatlarını seferden kaldırdı. Konak-Göztepe hattı 1950 tarihinde kapatıldı ve İzmir’de hizmet veren tek tramvay hattı olarak Konak-Alsancak hattı kaldı. Konak-Alsancak hattının önce Pasaport-Alsancak bölümü kapatıldı. 7 Haziran 1954 tarihinde İzmir’deki tramvaylar tamamen kaldırıldı, troleybüsler hizmete başladı. Ancak elektrik kesintileri yüzünden sık sık yollarda kalan ve seferleri aksayan troleybüsler, trafiği engellediği gerekçesiyle 16.Temmuz.1984 tarihinde işletmeden kaldırıldı.
Nisan 2015’te yapımına başlanan 8,8 km uzunluğundaki 14 duraklı T1 Karşıyaka tramvayı, Nisan 2017’de hizmete girdi. İnşaatı Temmuz 2015’te başlayan 12,8 km uzunluğundaki 19 duraklı T2 Konak tramvayı, Mart 2018’de açıldı. İnşaatına 6 Şubat 2021’de başlanan 12 km uzunluğundaki 14 duraklı T3 Çiğli tramvayı, 27 Ocak 2024’te hizmete girdi. Girne’ye ise 4,4 km uzunluğunda ve on duraklı yeni bir hat yapılması planlanmaktadır.
Otobüs ve tramvay yanında 22 Mayıs 2000’de hizmete giren Metro hattının ilk aşaması olan M1 hattı üzerinde yirmi dört istasyon bulunmaktadır. Bu hat üzerindeki son genişletme 4 Mart 2024’te tamamlanmış ve 2018 yılında hatta 120 milyon yolcu taşınmıştır. Bu hat şu anda Evka 3 ile Narlıdere arasında hizmet vermektedir. Ayrıca 30 Ağustos 2010 tarihinde İzmir’in kuzey-güney demiryolu hattında Selçuk-Aliağa arasında İZBAN hizmete girdi. Kısa bir sürede dünyanın en hızlı büyüyen banliyö sistemlerinden biri olan İZBAN’ın 136 km.lik güzergahında 41 istasyonu vardır. Aliağa-Menemen arası Kuzey aksı, Menemen-Cumaovası arası merkez aksı, Cumaovası -Tepeköy-Selçuk arası güney aksı olarak anılır. Alaybey, Karşıyaka, Nergiz ve Şirinyer istasyonları yer altında, diğer tüm istasyonlar ise yer üstünde yer alır. Karşıyaka Tüneli, 3 bin 260 metre uzunluğundadır ve tünel hattının 1.930 metresi kapalı alandır. Banliyö sisteminin diğer ulaşım sistemleriyle entegrasyonu sağlamak için güzergah boyunca ESHOT sistemine ve İzmir Metroya aktarmalar bulunur. Yayaların istasyonlara ulaşımına yardımcı olmak ve demiryolunu emniyetli bir şekilde geçmelerini sağlamak için 100’ün üzerinde yürüyen merdivenli, asansörlü alt-üst geçit yer almaktadır.