“Öyle Bir Yalan Söyle ki Herkes İnansın”

Goebbels’ in meşhur Büyük Yalan Teorisi günümüzde aklınıza gelebilecek her alanda kullanılıyor. Doğal olarak spor da bundan fazlaca nasibini alıyor. Fenerbahçe özelinde bu Büyük Yalan 03 Temmuz 2011 den beri toplumumuzun tüm hücrelerine adeta enjekte edildi. Neticelerini de gördük görüyoruz ve anladığım kadarıyla görmeye de devam edeceğiz.

Sözde Şike Kumpas Davasında başlayan “Fenerbahçe Şike Yaptı” YALANI bugün “Fenerbahçe adalet değil ayrıcalık istiyor” YALANI ile davam ettiriliyor. Bu organize kötülük öyle bir boyut kazandı ki Fenerbahçe’nin futbol branşındaki tüm birimleri eş zamanlı büyük bir saldırı altında. Bu teze son örnek Mourinho’nun Trabzonspor maçı sonrası demeçleri ve sosyal medya paylaşımları oldu. Büyük Yalan projesinin bazı medya paydaşlarından incileri aşağıda sizlere tek tek açıklayacağım. Ancak önce Mouriho özetle ne söyledi ona bir bakalım.

“Türk Ligi Avrupa’da seyredilmiyor. Buraya gelene kadar ben de izlemiyordum. Bu ligi kim izlemek ister ki! Ben de buraya gelene kadar Türkiye Ligini İzlemiyordum. Premier Lig, Portekiz Ligi, Almanaya – Fransa Ligi seyrediliyor. Ama Türkiye Ligi seyredilmiyor. Karanlık ve kirli kokular alıyorum. Biz sadece rakiplerimizle değil sistemle de mücadele ediyoruz. Buraya gelmeden önce Türkiye’deki durum ile alakalı bana eksik bilgi vermişlerdi. Eğer tam bir bilgim olsaydı gelmezdim.” Bu cümleleri Avrupa’nın değil Dünyanın en başarılı birkaç teknik direktöründen biri söylüyorsa dönüp bir aynaya bakmamız lazım. Söylediklerinin hangisi gerçek dışı, Allahaşkına hangisi manipüle edilmiş konular? Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse hepsi yüzde yüz doğru tespit. Peki bizim pek saygın futbol otoriteleri (Büyük Yalan Projesinin Medya Paydaşları) neler söylemiş bir de ona bakalım:

“Madem Türkiye ligi seyredilmiyormuş neden gelmiş” diyen birine “Tazminat almak için” diye cevap veren mi görmedik!

“ Türkiye’yi Avrupa’da karalamak Marka değerini arttırmak değil sabote etmek demektir. Bunu kabul etmiyorum”  diyen mi görmedik!

Mourinho’yu Türk düşmanı diye tanımlamayan mı görmedik!

İnanılır gibi değil. Gerçekten Türk Futbolunda var olan sorunları tespit etmiş, tespit ederken de bu benim işim değil, sizlerin işi demiş bir Futbol Dehasına edilmedik hakaret bırakmayan bu tipler aslında Türk Sporunun en büyük düşmanı. Üstelik Mourinho Türkiye ile alakalı “İstanbul muhteşem. Avrupa yakasında yaşıyorum. Antrenmanlar için her gün Anadolu yakasına geçiyorum. Uyumak için de Avrupa yakasına geçiyorum bu çok özel bir şey. Londra’da Chelsea’nin anremanına gitmekten daha kolay” cümlelerini Sky Sport’a söylemişken, böylesine Büyük Yalanlar söylenebiliyor. Amaç belli, sistem Mourinho’ya karşı bir hamle başlattı, önce bu BÜYÜK YALANLARLA toplumun bilinçaltına girildi, şimdi de ceza kurulana sevk edildi.

Fenerbahçe’nin Türkiye ve Türk Sporuna hediye ettiği bu büyük hocadan istifade etmek yerine, geldiği günden itibaren eleştiri sınırlarını aşarak hakaretler etmek, Türkiye’den onu kaçırmaya çalışmak ve dahası yıllardır bu kirli düzeni ifşa eden insanları kulak arkası ederek mevcut sorunları görmezden gelmek mevcut kirli düzeni sürdürebilir bir zemine oturtmak mı Türkiye ve Türk Sporuna hizmet etmek .

Bu organize kötülüğü daha ne kadar inkar edeceksiniz!!!

Soner BARIM

sonerbarim@hotmail.com

1973 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Turizm mezunu. Profesyonel İş Hayatına 1993 yılında Asos Eden Garden Hotel’de başladı. Konak Hotel, Oran Hotel, GK Regency Suites Hotellerinde yönetici – üst düzey yönetici olarak görev aldıktan sonra, 2018 yılından bu yana Sed Bosphorus Hotel İşletmeciliğini yapmakta, bunula birlikte My Activitiy Travel adında bir Seyahat Acentası bulunuyor. Ekol Drama ve İstanbul Tiyatrosu çatısı altında amatör olarak tiyatro yapıyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi, Beylerbeyi Rotary Kulübü Üyesi, Değer Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi.
2001 yılından bu yana kendisi gibi Turizmci Berra Barım ile evli.