Türk beden eğitimi ve spor tarihinin bugüne kadar zengin bir bilgi birikimi vardır. Bu tarihin de bir devamlılığı olacaktır. Türk beden eğitimi ve spor tarihinin içinde birçok tecrübeler ve başarılar vardır. Bu başarılar ve tecrübeler toplumsal yapımızı şekillendirmiş, millî bilincimizi geliştirerek milletleşmemize büyük katkısı olmuştur. Bu, bir tarihî süreç sonucunda oluşmuştur. Bu süreçte yapılan sporu, sporcuları, tecrübeleri ve gelişmeleri bilmemek, tanımamak, Türk milleti için en büyük eksiklik ve millet bilincini geleceğe taşımama anlamına gelir ki, burada bunu iyice düşünerek toplumsal millet bütünlüğünü devam ettirecek bir çözüme getirmek gerekir.
Gazi Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr. Uğur Ünal Hocam’ı 11 Eylül 2024 tarihinde ziyaretim.
Tarihten amaç, geçmişi anlamak ve geleceği yapmak, yani geçmişi geleceğin hizmetine sunmaktır. Milletin bugünkü durumunu ve bugününü anlamak için, bunların tarihte oluşunu açıklıkla kavramak gerekir. Geçen gelişme aşamalarının hepsi bugünde toplanır. Fertleri, milletin bilinçli uzuvları yapacak olan gerçek millî beden eğitimi ve spor politikası -her alanda- Türk beden eğitimi ve spor tarihini derin ve detaylı araştırmadan tasarlanamaz. Türk beden eğitimi ve spor tarihi, geçmişte dolaşır; fakat onun işi bugündür. Geçmişi ve geleceği sağlam bir kavrayışla bugünde toplamalıdır. Gençlik, yalnız bugünkü varlığını yaşamak isterse, millî beden eğitimi ve spor tarihi ruhuna kendini bağlayan gizli bağları yitirmiş olur. Bu ise Türk milleti ve sosyal benlik duygusu için en büyük tehlikeyi oluşturur.
Millî birliğin ve beraberliğin oluşmasında, pekişmesinde, sürdürülmesinde Türk beden eğitimi ve spor tarihine de ihtiyaç vardır. Türk beden eğitimi ve spor tarihinin öğrenilmesi, araştırılması, milletin ve devletin bekasına hizmeti bakımından büyük öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. “Türk gençliği; vatanın, milletin, bağımsızlığın ve Cumhuriyetin en sağlam dayanağıdır… Türk gençliği gelecektir ve Türk milletinin geleceğidir. İleride bu geleceği omuzlarında taşıyacaklar ve onu büyük ve yüksek yapacaklar, bugünün gençleridir.”Bu gençlerin yetişmesinde de bilimsel ve pedagojik bir yaklaşımın yanı sıra “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi”nin kurulmasıyla yetişenlerin payı büyük olacaktır. Bunun sonucu yüklenecekleri millî sorumlulukları başarıyla yerine getireceklerdir. “Bir milleti kendi kaderine ulaştıran yol, geçmişin tarihin tepelerinden geçer.” Sözü unutulmamalıdır.
23 Ekim 1996 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nde girdiğim doçentlik sözlü sınavında “Sporda Psiko-Sosyal Alanlarda” doçentlik unvanını almıştım. İstanbul’a doçentlik sözlü sınavına gelmişken, Türk beden eğitimi ve spor tarihine adını altın harflerle yazdıran bazı şampiyonlarımızla sözlü tarih görüşmeleri yapmış, kütüphanelere giderek bazı kaynakları da araştırmıştım. Devam eden süreçte, Türklerde Spor Kültürü kitabımın geliştirilmiş ikinci baskısı da 1999 yılında yayımlanmıştı. Kitabımda; Türklerde spor kültürüne tarihsel açıdan doğru bir biçimde yaklaşılmış ve bu alana ait önemli bilgilere de genel hatları içerisinde yer vererek, daha sonra yapılacak çalışmalara da ışık tutmuştum.
Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaparken Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı’na 15.03.2001 tarih ve 153 sayılı Kuşak güreşi ile ilgili verdiğim bilimsel raporumla, Kuşak güreşinin; tarihi gelişimini, Türkiye’de yapılan bölgelerini, kurallarını, Kuşak güreşinin diğer güreşlerden farkını gerekçeleriyle anlatmam sonucunda, hem dünya spor kültürü açısından hem de Türk beden eğitimi ve spor kültürü ve tarihi açısından Kuşak güreşinin kurallarının yönetmelikleriyle bilimsel olarak belirlenerek, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’nun çatısı altında bir dal olarak yer almasına öncülük ettim. Bu araştırma raporumu, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı ilgi tutarak Gençlik ve Spor Dalları Genel Müdürlüğü’ne müracaat etmiş ve Merkez Danışma Kurulu’nda “Kuşak Güreşi” resmi bir branş olarak verdiğim rapora istinaden (20.03.2001 tarih ve B-02-1.GSM.0-41-00-38/165 sayı) kabul edilmişti. Bendeniz de Kuşak güreşinin asbaşkanı olarak bu alanda da pek çok araştırma ve yayınlar yaparak kurmayı düşündüğüm “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi”nin alt yapısını ve hafızasını da güçlendirerek zenginleştiriyordum.
Ankara’da Başbakanlık Devlet Arşivlerinde 1990 yılından beri akademik uzmanlık alanımda (Beden Eğitimi ve Spor Tarihi, Türk Beden Eğitimi ve Spor Tarihi, Türklerde Spor Ahlâkı, Türk Dünyasında Oyunlar ve Sporlar) ilgili bilimsel araştırmalar yapmakta, lisansta ve lisansüstünde zengin içerikli dersler veren bir akademisyen olarak, zaman zaman Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü olarak uzun yıllar görev yapan ve şu anda Gazi Üniversitesi Rektörü olan Sayın Prof. Dr. Uğur Ünal (5 Ocak 2012 – 7 Ağustos 2018 tarihleri arasında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü olarak, 7 Ağustos 2018-16 Ağustos 2024 tarihleri arasında Devlet Arşivleri Başkanı olarak görev yaptı) Hocamı da makamında ziyaret eder ve bu ziyaretlerimde de; “akademik uzmanlık alanımla” ve “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi”ni kurmamla ilgili olarak bilimsel görüşmelerimiz olur ve beni daima teşvik ederek desteklerdi. Bir ziyaretimde ileri görüşlülüğünün yansıması olarak bana bu merkezin kurulmasının gerekliliği ile ilgili olarak görüşlerimi sorduğunda ben de şu cevabı vermiştim: “Sayın Hocam, “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi”nin kurulmasıyla bu merkezin yapacağı faaliyetlerin: gerek lisans eğitimindeki bölümlerde uygulanan programlara ve gerekse başta Sporda Psiko-Sosyal Alanlar Yüksek Lisans Programı olmak üzere lisansüstü programlardaki araştırmalara akademik destek sağlayacağını, lisans ve lisansüstünde yürütülen programların amaçladığı mesleklere yönelik hazırlayıcı ve destekleyici katkıları olacağını, uygulama boyutuna katkılar yapacağını, farkındalık yaratacak araştırmalar ortaya konulacağını, özelde üniversiteye, genelde ise topluma katkılar yapacağını ve bunun gibi akademik alanımın gerektirdiği bilimsel görüşlerimi aktarmıştım.”
Sayın Prof.Dr. Uğur Ünal Hocamız Devlet Arşivleri Başkanı olarak görev yaptığı süre içerisinde kurumu derleyip toparlayarak ve kazandırdığı muhteşem eserlerle de çok başarılı, özverili ve fedakâr hizmetlerde bulundu. Çok iyi bir arşivci olarak Türk beden eğitimi ve spor tarihine verilen önemi gösteren Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı’da Spor (2018) ve Osmanlı Arşiv Belgelerinde Türk Okçuluğu (2019) adlı eserlerin Proje Yöneticiliğini yaparak T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Yayınları arasında yayımlanmasını sağlamıştır.
Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı’da Spor adlı eser şu başlıkları içermektedir; Binicilik ve At Yarışları, Ok ve Tüfek Atıcılığı, Atletizm ve Avcılık, Beden Terbiyesi, Cirit, Güreş, Kulüpler ve İdman Yurdları, İzcilik, Jimnastik, Deniz Sporları, Müsabakalar, Olimpiyatlar ve Genel konular. Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı’da Spor kitabının amacı bir spor dalını bütün yönleri ile ele almak olmayıp, kamuoyunda arşivlerin tanıtımına katkıda bulunmanın yanı sıra Türk beden eğitimi ve spor tarihi ile ilgili araştırma yapacak kişilere arşivlerin ihmal edilmemesi gereken kaynak değeri hakkında fikir veriyordu
Osmanlı Arşiv Belgelerinde Türk Okçuluğu adlı eser şu başlıklardan oluşmaktadır; Askerlik, Hediye/Ritüeller ve kültür, İstanbul Okçular Tekkesi, Okçuluk Esnafı ve Ok-Yay Ustaları, Okmeydanları ve İstanbul Okmeydanı ve Okçular.
Lisans, Yüksek Lisans ve Doktorasını Gazi Üniversite’nde yapmış, 2012’de Başbakanlık Devlet Arşivlerinde Genel Müdürlüğü’nü ve 2018’den itibaren Başkanlığını başarılı bir şekilde yürütmüş, üstün akademik çalışmalarıyla alanına önemli katkılar sağlamış ve 16 Ağustos 2024 tarihinden itibaren de Araştırma Üniversitesi olan Gazi Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmakta olan Sayın Rektörüm Prof.Dr. Uğur Ünal’ı 11 Eylül 2024 tarihinde makamında saat 18.00-18.37 arasında ziyaret ettim. Bu ziyaretimde Sayın Rektörümüze, “Türk beden eğitimi ve spor tarihinin Orta Asya’dan günümüze kadar geniş sürecini içerecek şekilde çok titiz ve detaylı çalışarak yayımlanma aşamasına gelmek üzere olan eserlerimden bahisle “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi”nin kurulması yönündeki fikirlerimi de” detaylarıyla anlattım. Sayın Rektörüm Prof.Dr. Uğur Ünal, “Türk beden eğitimi ve spor tarihimizin çok önemli olduğunu, bu alandaki akademik çalışmaların zenginleştirilmesi gerektiğini ve “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi”nin kurulması yönündeki fikirlerimin gerçekleşmesi sürecinin de takipçisi olacağını” söylemişti. Ben de Sayın Rektörüme verdiği desteklerden dolayı çok teşekkür etmiştim.”
Sonuç olarak, “Türk Beden Eğitimi Ve Spor Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi” ile Türk gençlerine, en büyük geçmişin aynasında yüksek geleceğini gösteren bir Türk beden eğitimi ve spor tarihi araştırma ve uygulama alanı, temel ilke olarak Türkiye’nin kalkınmasında çok önemli bir rol üstlenmiş olan araştırma üniversitesi Gazi Üniversitesi’nde gereken yerini alarak kurumsal bir nitelik yerleşmiş olacaktır. Araştırma Üniversitemizdeki bu araştırma ve uygulama merkezi, sistemli bir millî beden eğitimi spor eğitimine ve telkinine de tâbi tutularak yapacağı çalışmalar, Türk beden eğitimi ve spor tarihinin değerleriyle donatılmış ve bu değerleri koruyup yaşatacak, geliştirecek bilinçte bir gençlik yetiştirilmesine çok büyük katkıları olacaktır. Türk milletinin Türk beden eğitimi ve spor tarihi bakış açısında öğünen, çalışan, geleceğine inanan ve güvenen millî beden eğitimi ve spor eğitimi ile ahlâki temel ilkelerle yetiştirilmiş bir Türk gençliği en büyük ortak idealimiz olmalıdır.