Kupada da Performans Düşük

Beşiktaş’ın önünde kalan tek hedefi Türkiye Kupası. Futbolcuların, önlerindeki bu tek hedefe ulaşabilmek için kupa maçlarında daha farklı, daha istekli oynayacaklarını tahmin ediyordum. Ama daha ilk maçta hayal kırıklığına uğradım.

Öncelikle şunu söyleyeyim; takımın oynadığı sistemi çözmek için çok çaba sarf ettim ancak çözemedim. Herkes kafasına göre oynuyordu. Serdar Topraktepe, ‘çıkın kafanıza göre oynayın’ demeyeceğine göre takımda bir disiplin sorunu olduğu ortaya çıkıyor.

Bir taraftar olarak, en çok performans beklediğim futbolcuların başında, en çok para saydığımız futbolcular geliyor. Bunlar, Muçi, Rafa Silva, Joao Mario ve Immobile. Bir de sakat olmadığı zaman Al Musrati. Bu maçta Rafa Silva golden sonra oyundan koptu. Çok fazla bir çabasını göremedim. Joao Mario, yaptığı asistin dışında faydalı hiçbir şey yapmadı. Muçi’nin maç boyunca yaptığı tek olumlu şey, kaleye ceza sahası dışından attığı şuttu. Oyuna sonradan giren Immobile ise yakaladığı iki gol pozisyonunu kariyerine yakışmayacak bir şekilde harcadı.

Beşiktaş’ın Immobile oyuna girene kadarki bölümde tek bir gol pozisyonu var; o da zaten gol oldu. Immobile’nin harcadığı iki pozisyonu da sayarsak, 90 dakika boyunca toplam üç gol pozisyonundan bahsediyoruz. Ligin mütevazi takımlarından biri olan Sivasspor’un ise direkten dönen 2 şutu ve Mert’in kurtardığı 3 net pozisyonu var.

Mert’i haksız yere eleştirenler umarım biraz gerçeği görmüşlerdir. Son haftalarda Beşiktaş’ta hüsran yaşanmıyorsa, bu Mert sayesindendir. Geçen hafta Rize maçında da Beşiktaş’ı farklı yenilgiden kurtarmıştı.

BEŞİKTAŞ’IN TEMEL SORUNU PSİKOLOJİK

Beşiktaşlı futbolculara tek tek baktığımızda, hepsinin kariyerinin bu ligin en üst seviyesinde yer alabilecek kalitede olduklarını söyleyebiliriz. Bu takım sezon başında fena performans da göstermemişti. Ancak sonra bir yandan Teknik Direktör GvB’nin yanlışları, takımı iyi çalıştırmaması, diğer yandan ise hakemlerin Beşiktaş’ı alenen doğramaları futbolcuların kimyasını bozdu.

Şampiyonluğun gittiğine kesin gözüyle bakan futbolcuların ligdeki maçlara konsantre olamamaları normal. Ancak bu motivasyon kaybının Kupa maçlarına yansımaması gerekir. Beşiktaşlı futbolcuların tekrar motivasyonlarını kazanmaları için, yeni yönetime büyük iş düşüyor. Öncelikle teknik direktör sorununu acilen çözmeliler. Futbolcular için birlikte çalışacakları hoca son derece önemlidir.

İkinci olarak da futbolcuları, bu yönetimin sadece 5 ay değil an az 3,5 yıl görev yapacağı konusunda ikna etmeleri gerekmektedir. Yasal olarak bu yönetim, genel kuruldan mayıs ayına kadar yetki aldı. Hali hazırda mayısta aday olacağını açıklayan kimse olmadığına göre, mayıs ayındaki genel kurulun tek adayı da bu yönetimdir. Dolaysıyla futbolcuları bu konuda ikna etmek etik dışı bir davranış olmaz.

Futbolcuların kafalarındaki bu soru işaretleri giderildiğinde, iyi bir teknik direktör yönetiminde performanslarının artacağına ve gerçek kalitelerini göstereceklerine inanmaktayım.

Hayri CEM

1959 İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu. Türkiye’nin ilk kamuoyu araştırma şirketlerinden olan Bileşim İnternational’ın, ilk reklam araştırmaları şirketi Bileşim Medya’nın ve ilk TV rating ölçüm şirketi AGB Anadolu’nun kurucusu. Çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Darüşşafaka Cemiyeti, Darüşşafaka Spor Kulübü, Darüşşafakalılar Derneği ve Beşiktaş Jimnastik Kulübünde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. TMOK’da Filateli ve Numismatik Komisyonu Başkanlığı yaptı.