Bir Sanat Gecesi

“Sanatın amacı, varlıkların dış görünümlerini değil, onların içsel önemlerini temsil etmektedir.”

– Aristotles

Dün akşam oynan Fenerbahçe-Anderlecht karşılaşmasında Fenerbahçe sezonun en güzel maçını oynadı. Oynan oyun adeta bir sahne sanatıydı. Oyuna yüksek tempo ile başlayan Fenerbahçe ön baskısıyla daha ilk dakikalarda rakibine gerekli mesajı verdi. 11. dakikada bu baskı ilk meyvesini verdi ve Fenerbahçe 1 – 0 öne geçti. Daha sonra topu rakibine vermesine rağmen defansta bilinçli ve kontrollü oyunu ile dengeli bir mücadele verdi. 42. dakikada Ediz Dzeko durumu 2 – 0’a getiren golü attı. Bu gol hazırlanışı bakımından da gayet güzel bir gol oldu ve Fenerbahçe rahatladı. Bu dakikadan sonra rakibine üstünlüğü iyice kabul ettiren Fenerbahçe golcüsü En Nesyri ile dakika 57’de durumu 3 – 0’a getirdi ve maçı bu skorla net bir oyun ve 3 gol ile bitirdi.

Mourinho’nun aklındaki Fenerbahçe tam olarak bu işte. Oyun içerisinde istatistiklere baktığımızda topla oynama oranı % 53 ile Anderlecht’te olmasına karşın verimlilik anlamında Fenerbahçe rakibinin çok üstünde bir performans ortaya koydu. Takımda kötü oynayan yoktu, ancak Osayi beklenen performansının altında kaldı. İsteksiz mücadelesi dikkat çekici bir ayrıntıydı. Ayrıca bir pozisyonda ceza sahası içerisinde kendisini yere atması Fenerbahçe forması taşıyan bir oyuncuya hiç yakışmadı Devam etmesi çok daha şık olurdu. Nitekim sarı kartı olduğu için Mourinho yerinde bir kararla onu kenara aldı.

İrfan Can Eğribayat kalede oldukça güven veriyor. Maç boyunca etkili atak yapamayan Anderlecht sadece 2 net gol pozisyonu üretebildi ama orada da İrfana takıldı. İrfan’ın böyle hazır ve formda olması Livakoviç için de forma rekabeti açısından oldukça zorlanacağı ve forma için daha çok çalışması gerekeceği anlamını taşıyor ki bu da Fenerbahçe için güzel haber demek.

Fenerbahçe’nin genç oyuncusu Yusuf’a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Karşılaşma boyunca hatasıza yakın bir performans ortaya koydu. Eğer böyle oynamaya devam ederse, sadece Fenerbahçe değil Türk Futbolu da büyük bir yıldız kazanacak demektir. Savunmada ve ofansta çok etkili oldu. Tebrik etmek gerekiyor.

Fred bence uzun süre sonra kendisini buldu. Fenerbahçe taraftarının özlediği oyunu oynadı ve geleceğe dönük Fenerbahçelilerin umudunu arttırdı. Amrabat zorunluluktan dolayı stopere çekilmişti ancak o da bölgesi olmamasına rağmen görevini eksiz yerine getirdi diyebiliriz. Szymanski Mourinho’nun kendisinden neden vazgeçmediğini bir kez daha gösterdi. Çok koştu ve mücadele etti güzel oyunun karşılığını belki gol ile süsleyemedi ama En Nesyri’ye harika bir asist yaptı. Dzeko için söylenebilecek çok söz yok aslında. Oyun içerisinde duvar oluyor, orta sahaya yardım ediyor, yeri geldiğinde defansa destek oluyor ve en önemlisi gol atıyor.  En Nesyri çok koşuyor mücadele ediyor ama toplu oyunda çok fazla gözükmüyor, buna rağmen gollerini atmaya devam ediyor. Yaklaşık 17 metre mesafaden kafa ile gol atmak ancak böyle sıra dışı bir oyuncu sıra dışı bir golcünün yapabileceği bir meziyet. Geldiğinden beri 20 golün üzerinde katkı sağladı. Kafalardaki soru işaretini tamamen ortadan kaldırdı diyebiliriz. Tadiç çok zeki bir oyuncu sırtını rakibine yaslayarak attığı paslar rakip takımları çaresizliğe itiyor. Attığı kafa golü sadece takipçiliği ile değil oyun bilgisinin ne kadar üst seviyede olduğunu gösteriyor. Kostiç harika bir oyun ortaya koydu neredeyse isabetsiz bir ortası yoktu. Kariyerinde elde ettiği başarılar aslında onun nasıl bir kapasiteye sahip olduğunu gösteriyor. Ve her şeyden önemlisi listeye yazıldığında burun kıvıranlara sahada gerekli cevabı vermiş oldu. Yeni transfer Skriniar defansa güç kattı. Sahadaki duruşu, topu oyuna sokmadaki başarısı bence önünde oynayan oyuncuları rahatlatıyor. Geride onun varlığını bilen oyuncuların öz güvenleri de büyük ölçüde artıyor ve takım sahada daha net mücadele örneği sergiliyor. Bence Fenerbahçe’ye büyük güç katıyor.

Gerçekten sadece futbol yazmayı, oyun, oyuncu analiz etmeyi o kadar özlemişiz ki, hakemlerden saha dışı etkenlerden bahsetmemek uzun bir aradan sonra olsa da iyi geldi. Türkiye’ye Avrupa’da puan kazandıran takım olarak bir bütünlük içerisinde hareket ederek ortaya güzel bir iş çıkartan oyuncuları ve takımını adeta bir sanatçı gibi yöneten Mourinho’yu tebrik ediyor gönülden alkışlıyorum.

Soner BARIM

sonerbarim@hotmail.com

1973 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Turizm mezunu. Profesyonel İş Hayatına 1993 yılında Asos Eden Garden Hotel’de başladı. Konak Hotel, Oran Hotel, GK Regency Suites Hotellerinde yönetici – üst düzey yönetici olarak görev aldıktan sonra, 2018 yılından bu yana Sed Bosphorus Hotel İşletmeciliğini yapmakta, bunula birlikte My Activitiy Travel adında bir Seyahat Acentası bulunuyor. Ekol Drama ve İstanbul Tiyatrosu çatısı altında amatör olarak tiyatro yapıyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi, Beylerbeyi Rotary Kulübü Üyesi, Değer Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi.
2001 yılından bu yana kendisi gibi Turizmci Berra Barım ile evli.