bahrivreskala@gmail.comİstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir KulüplerBirliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmirŞube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim VakfıKurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, SualtıYüzme Federasyonları e. Üyesi.
02.Nisan.2025 tarihinde oynanan Fenerbahçe – Galatasaray Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasında sporda olmaması gereken çok üzücü bir olay yaşandı. Futbolun dünyaya yayıldığı tarihten itibaren sporda, karşılıklı saygı içinde mücadele etmek esastır. Karşılaşmalarda hangi spor dalında olursa olsun, güzel oyunun, mücadelenin yanında centilmenliğe, Fair Play’e de yer vermek, spora gönül verenlere örnek olmak çok önemlidir. Zira sahada mücadele eden sporcuların, teknik görevlilerinin velhasıl o müsabakada görevli ve sorumlu olan herkesin, davranışlarına dikkat etmeleri gereklidir ve şarttır. O kadar ki, sadece oyun alanlarında değil, yaşamlarında da sevenlerine ve gençlere örnek olmak durumundadırlar. Zira bu kişiler gençlere ve sevenlerine rol modeldir, idolü’dür. Çünkü artık her davranışları, yaşamları ile yüzbinlerle takip edilenlerin arasındadırlar. Ama yukarıda bahsi geçen futbol karşılaşmasında, maalesef tarihleri başarılarla dolu iki güzide kulübümüzün, çok ünlü teknik direktörleri kendilerine yakışmayan, Fair Play ile bağdaşmayan çok üzücü bir davranışta bulundular. Özel hayatlarında ve de özellikle spor karşılaşmalarında futbolculara örnek olması gereken teknik direktörlerin bu tür centilmenlik dışı davranışlarda bulunmaları hiç doğru değildir. Sahada her ne olursa olsun teknik direktörlerin olayları sakinleştirici ve toparlayıcı olmaları çok önemlidir ve görevleridir. Bana göre bu olayda hem Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, hem Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho çok ama çok hatalıdırlar. Çünkü yaşanan olay sadece ülkemizde değil, görsel (TV) ve yazılı basın sayesinde Avrupa’da ve dünyada bir çok ülkede izlendi. Bu da hem ülkemiz hem de futbolumuz hakkında olumsuz kanaatlere sebep oldular.
Canlı yayında ve yazılı basında izlediğim üzere; karşılaşmanın bitiminde Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho hakemin yanına gidip yönetimi hakkında serzenişte bulundu. Akabinde Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, hakemin yanına gelerek Jose Mourinho’nun duyacağı şekilde hakeme; “siz bu adamı dinlemeyin, çok iyi yönettiniz” dedi. Tam gideceği sırada Mourinho’nun kendisine bir şeyler söylemesi üzerine, Okan Buruk sağ yumruğunu sıkarak kendisine, İngilizce “Çok iyi hakem yönetimi” demiş ve de iddia edildiğine göre “Kapa çeneni, çek git” diye devam etmiş. Bunun üzerine Mourinho da arkasından gidip burnunu sıkınca Okan Buruk kendini yere attı. Avrupa medyasında çıkan haberlerde, Türkiye’de Okan Buruk’a yapılan hareketin alışılmış bir durum olmadığı, Mourinho’nun benzer bir hareketi 2011 yılında Real Madrid teknik direktörü iken Barcelona Antrenörüne de yaptığını, karşılaşmayı kaybettiği ve dikkatleri üzerine çekmek için bu hareketi yaptığını yazdılar.
Görüleceği üzere iki teknik direktör sporda olmaması gereken çirkin davranışlarda bulundular. Bu yapılan, sporda Fair Play’e, spor etiğine aykırı bir durumdur. Karşılaşma sonrasında Jose Mourinho’nun Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk için “Maymun gibi zıpladı” sözleri üzerine Galatasaraylı yöneticiler bu sözler için ırkçılık diyerek suç duyurusunda bulundular. Daha sonra Fenerbahçe Kulübü tarafından yapılan açıklamada; yapılan suç duyurusuna, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verildiği ifade edildi. Devamla “Dün maçın ardından hakemlerin elini sıkma bahanesiyle hakemlerle görüşme halindeki teknik direktörümüz Jose Mourinho’nun yanına gelen, el kol hareketleri ve söylemler ile teknik direktörümüzü tahrik eden, polis çizgisini geçtikten sonra saygısızca el hareketi yapma cüretini gösteren Okan Buruk kendini abartılı şekilde yere atmıştır. Planlı şekilde, haddini aşarak yaptığı tahrikler sonrasında, bu planın devamı olarak kendisini adeta ‘kurşun yemiş’ refleksiyle profesyonelce yere atan bu şahsın saygısız söylem ve hareketleri görüntülerle sabittir. Şeklinde ifade edilmiştir. Galatasaray Kulübü de devamla Fenerbahçeli yöneticilere atfen; “Düştükleri bu acınası durumu üzüntüyle izliyor, onlar ve Türk futbolu adına bir kez daha utanıyoruz”, Kamuoyunun aklıyla alay eder gibi, sporda olmaması gereken ifadelerle açıklamalarda bulundular. Özet olarak yapılan karşılıklı Fair Play dışı açıklamalar maalesef spor camiamızı derinden üzdü. Zira sporla ilgili her paydaşın bir camiayı temsil ettiklerini asla unutmamaları gerekli ve çok önemlidir.
Futbolumuza, sporumuza uzun yıllar hizmet etmiş üst düzey spor yöneticisi olarak, iki güzide teknik direktörün hareketleri, sözleri, yöneticilerin karşılıklı açıklamaları, geçmiş güzel günleri yaşayan bir spor insanı olarak beni de çok üzdü. Geçmiş yıllarda en kritik futbol ve spor karşılaşmaları sonunda mağlup olan kulüp başkanı, yöneticileri, teknik direktörü ve futbolcuları, kazanan kulübün Başkanını, teknik direktörünü ve futbolcularını tebrik ediyorlardı. Bu tür çirkin ve üzücü olaylar yaşanmazdı. Ama ne yazık özellikle son zamanlarda spor karşılaşmalarında şiddet olayları artarak yaşanmaktadır. Bana göre bu tür yanlış açıklamalar sporumuza yarar değil zarar getirir. Yetkililerin çok ciddi yaptırımları uygulamaları gereklidir. Bilindiği üzere sporun amacı, insanın beden ve ruh sağlığını korumanın yanında, insanları birlerine kaynaştırmak, yeni dostluklar kurmaktır. Ayrıca spor ulusal ve uluslararası barış, dostluk, hoş görü ve işbirliğini sağlar. Hakaret, şiddet ve benzer üzücü eylemlerin sporda yeri yoktur. Sporda Fair Play kuralları içinde karşılıklı saygı, sevgi ve hoş görü vardır. Bunları sağlamak, yapmak ve uygulamak da sporla uğraşan, spor yapan her bireyin asli görevidir.