YOĞUN GÜNDEM!

Memleketi ilgilendiren bütün konular gibi sporda da gündem kaynıyor. O kadar çok konu var ki..

Başlayalım!

Şampiyonlar Ligi finali gitti. İngilizler çok bastırdı. Biz “kuzu kuzu” dedik. Doğrusu diplomatik girişimlerde de bulunduk ama olmadı. Sadece UEFA İngiltere yerine Portekiz’e taşıyarak kendince daha fazla dedikodudan kurtuldu. Aslında 2023 daha mantıklı ve akılcı bir iş olurdu. Kuzu kuzu gelecekler diyerek gereksiz bir iddiaya girdik. Ancak yine de İngilizlerin şımarıkça, arsızca, fütursuzca kampanyaları sinir bozdu. Belki kapalı kapılar ardında konuşulsa pazarlık yapılsa daha iyi olabilirdi. Biz zayıf kaldık. Kabul etmek üzüyor insanı ama gerçek bu. Süper Kupa da ekstra züğürt tesellisi.

Bizim işler neresinden tutsanız kopuyor.

Gelelim diğer konuya:

Şimdi futbolcuyken ilgiyle izlediğimiz ama teknik direktörlük macerasında performans gösteremeyen bir arkadaşımız, ligden düşmenin bu sezon da  kaldırılmasını istemiş. 1. Lig Kulüpler Birliği de lig sonunda play out oynanması için girişimlere başlamış. En azından dillendirmişler bunları. Bıktık usandık artık bu kafadan, bu yönetim anlayışından. Yapmayın futbol çok değerli. Tepkisizliği ya da sınırlı tepkiyi dayanak yapıp işin cılkını artık çıkarmayın. Federasyon Başkanı böyle bir durumun olamayacağını “Newton Kanunlarıyla” açıkladı. Newton’un kim olduğunu bile bilmiyorsunuzdur. Ama kulüp, takım yönettiğinizi sanıyorsunuzdur.

Salgın konusunu da es geçmeyelim.

Güya kapanmadayız. Salı günü oynanan maçların hepsini televizyon marifetiyle “geze geze” izledim. Taraftar tezahüratları olmayan tribün, saha yoktu. Bu nasıl uygulama? Futbol Federasyonu, Kulüp yöneticileri, il yöneticileri nasıl izin verirsiniz buna? Yani bu kısıtlama 65 yaş üstü, 20 yaş altına mı uygulanıyor? Kaldı ki onlar da çeşitli gerekçelerle dışarıda ama göz göre göre, ne cesaret? Büyük saygısızlık bu! Sağlıkçılara, hatalı uygulamalar, kararlar yüzünden hayatını kaybeden bütün insanlara; özellikle doktorlara yazık değil mi? İki-üç hafta sonra rakamlardaki radikal yükselişte ne olduğunu anlayacağız ama bir şeye yaramayacak. Kendimizi korumamız da artık anlamsızlaştı. Çok yazık! Gerçekten çok yazık! Sadece laf üretiyoruz, hepsi o kadar! Süper Lig şampiyonunun belli olacağı yarın akşam şampiyondan çok sokağa çıkış tavrını ürkerek ve korkarak bekliyorum. Tribünlere seyirci de alınacakmış. Söylenecek sözün kalmadığı bir durum bu.

An itibariyle son olarak Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin Karagümrük takımının salı gün yaşanan galibiyetten sonra gösterdikleri sevinç gösterisine atıfla söyediği “ölene kadar merak/takip edeceğini” ifade eden sözlerine bakmak istiyorum. Demek istiyor ki Çebi, üstü kapalı, “Karagümrük teşvik şikesi aldı, o yüzden yenince çılgınlar gibi sevindiler” Hukuki platforma taşınmalı ve incelenmeli. Denecek başka bir söz yok.

Ha bu arada Futbol Federasyonu’na soralım; Adları illegal bahisle anılan “Gaziantepli üç futbolcu” ile ilgili soruşturma ne oldu?

Mutlu bayramlar…

Lütfü ÖZEL

ozellutfu@gmail.com

Gazeteciliğe Yankı Dergisi’nde başladı. Ankara Ün.SBF ve AÜ. İkt. Fak. bitirdi. Gelişim Grubu’na, Hıncal Uluç’un ekibine girdi; Burada Söz Gazetesi ile birlikte aralarında Gelişim Spor, Erkekçe, Kadınca, Nokta gibi dergilerin bulunduğu yayınlarda, Sabah Grubu’nun Aktüel, Para dahil bütün dergilerinde, Yeni Yüzyıl, Radikal/Fanatik ve 16 yıl sürecek Vatan Gazetesi’nde muhabir, büro şefi, haber müdürü, temsilci olarak görev yaptı. Bu arada Ankara Radyosu, Türkiye’nin Sesi Radyosu, TRT 1, TRT 2, TRT Spor ve TRT Türk kanallarında yorumcu ve moderatör olarak çalıştı. NTV ve NTV Spor başta olmak üzere pek çok tv kanalında spor yorumcusu olarak yer aldı. 12 yıldır Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Spor Gazeteciliği dersi veriyor. Halihazırda TRT SPOR ve TRT Ankara Radyosu’nda spor yorumcusu olarak yer alıyor.