ozellutfu@gmail.com
Gazeteciliğe Yankı Dergisi'nde başladı. Ankara Ün.SBF ve AÜ. İkt. Fak. bitirdi. Gelişim Grubu'na, Hıncal Uluç'un ekibine girdi; Burada Söz Gazetesi ile birlikte aralarında Gelişim Spor, Erkekçe, Kadınca, Nokta gibi dergilerin bulunduğu yayınlarda, Sabah Grubu'nun Aktüel, Para dahil bütün dergilerinde, Yeni Yüzyıl, Radikal/Fanatik ve 16 yıl sürecek Vatan Gazetesi'nde muhabir, büro şefi, haber müdürü, temsilci olarak görev yaptı. Bu arada Ankara Radyosu, Türkiye'nin Sesi Radyosu, TRT 1, TRT 2, TRT Spor ve TRT Türk kanallarında yorumcu ve moderatör olarak çalıştı. NTV ve NTV Spor başta olmak üzere pek çok tv kanalında spor yorumcusu olarak yer aldı. 12 yıldır Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Spor Gazeteciliği dersi veriyor. Halihazırda TRT SPOR ve TRT Ankara Radyosu’nda spor yorumcusu olarak yer alıyor.
Hiç şüphe yok ki Euro 2020’nin flaş olayı Danimarkalı futbolcu Christian Eriksen’in saha içinde başına gelenler olacak. Kimi futbolcular bunu yaşadı muhtemelen yaşamaya da devam edecek. Danimarka gibi bir ülkede sağlık kontrollerinin ihmal edildiği düşünülebilir mi? Beden, metabolizma… Ne zaman ne olacağı, vücudumuzun, organlarımızın nerede nasıl reaksiyon gösterebileceği elbette tahmin edilebiliyor ama kesin garantisi yok! Eriksen vakasında incelenemeye alınan konu bu oyuncunun covid vakası yaşadığıyla ilgili kısım oldu galiba daha çok! Başka bir açıdan bakılırsa virüsle karşılaşan bedenin/futbolcunun/sporcunun daha sonra ne gibi sorunlarla karşılaşabileceğine ilişkin soru işaretleri gündeme geldi ve muhtemelen üzerine çalışılmaya başlanmıştır bile!
Özelde bakarsak Eriksen’in sahadan çıkarken hayat belirtisi göstermesi, uzmanların/doktorların benzer durumlarda üç dakika içinde müdahale edilirse hastanın muhtemelen hasarsız kurtulabileceği, bu gerçek doğrultusunda işlemin bu süre içinde gerçekleştirildiği ve bunu doktorun küçük bir teknolojik araçla başardığı çokça konuşuldu. Bizler televizyon ekranlarında kalp masajı yapıldığını görünce doğrusu irkildik. Ama sürecin olumlu sonuçlanması herkesi rahatlattı.
Ve müdahale esnasında Danimarkalı futbolcuların tedavi noktasının etrafında toplanıp sağladıkları mahremiyete saygı/takım ruhu görüntüsü de ayrıca vurgulandı. Ama en önemlisi hayatta kalmaydı tabii. Ve bu noktadan “bu kadar sıklıkla maç oynatılır mı” sorgulamaları/eleştirileri de çok kısa süre içerisinde yüksek perdeden dile getirilmeye başlandı. Bir yandan bilimin, teknolojinin sırtına yaslanarak insan bedenine sağlanan katkıların biyonik bir yapı oluşturduğu konuşulurken tam tersi eleştirilere tanık olmak da ayrı bir ilginçlik şüphesiz.
Eriksen meselesi bize bir şeyi daha yaşattı. Futbolla ilgisi benim spor gazetecisi olmam nedeniyle “zoraki” seviyesinde olan eşim, hasta yatağından kalkıp yanıma heyecanla gelerek “sahadan çıkarılırken elini alnına koymuş, hayatta” diye mutlulukla bilgi verdiğini düşünürsek, başka deyişle en yakınımda olan noktadan böyle bir tepki alabiliyorsak, tedavinin yapıldığı anda izleyen bütün insanlık aleminin elleri duayla/iyi dileklerle açıldıysa sporu başka türlü de değerlendirmemiz gerektiği gerçeği yüzümüze çarpar. Kıraç isimli şarkıyla başlayan, bir konserve balık markasıyla devam eden “vatan, millet, Sakarya, koyduk, geçirdik” muhabbeti işi tanımlamıyormuş ya da! Bundan keyif alan, coşan güruh olabilir, ben değilim! Benim gibi çok sayıda insan da değil. Kimseyi düzeltemeyiz, akıl da verecek halimiz yok ama tepki vermek en doğal hakkımız. Konserveci, kamuoyundan özür diledi. Gerçi onu yaparken de saçmalamaya devam etti ama yine de özür refleksini gösterme ihtiyacı hissettirildi!
Takımımıza gelirsek, Galler maçını bekliyoruz. İsviçre’yle oynadıkları karşılaşmada golü yiyene kadar mahalle takımı, yedikten sonra turnuva ekibi olduklarını gösterdiler. Keza İsviçre atana kadar turnuva, attıktan sonra sıradanlaşan bir havadaydılar. Şüphesiz iş bizde! İki maçı da kazanabiliriz. İsviçre’yle olanı daha zorlu geçecek gibi görünüyor. Normalde üst tura çıkarız. Ama “anormallik” işin güzelliği!
Gazeteciliğe Yankı Dergisi’nde başladı. Ankara Ün.SBF ve AÜ. İkt. Fak. bitirdi. Gelişim Grubu’na, Hıncal Uluç’un ekibine girdi; Burada Söz Gazetesi ile birlikte aralarında Gelişim Spor, Erkekçe, Kadınca, Nokta gibi dergilerin bulunduğu yayınlarda, Sabah Grubu’nun Aktüel, Para dahil bütün dergilerinde, Yeni Yüzyıl, Radikal/Fanatik ve 16 yıl sürecek Vatan Gazetesi’nde muhabir, büro şefi, haber müdürü, temsilci olarak görev yaptı. Bu arada Ankara Radyosu, Türkiye’nin Sesi Radyosu, TRT 1, TRT 2, TRT Spor ve TRT Türk kanallarında yorumcu ve moderatör olarak çalıştı. NTV ve NTV Spor başta olmak üzere pek çok tv kanalında spor yorumcusu olarak yer aldı. 12 yıldır Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Spor Gazeteciliği dersi veriyor. Halihazırda TRT SPOR ve TRT Ankara Radyosu’nda spor yorumcusu olarak yer alıyor.