Betpasgiris.vip restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com güvenilir casino siteleri casino siteleri
10 Ocak günü Türkiye’de Basın tarihi açısından anlamlı bir gündür. Bu günün basın açısından anlamlı olmasının nedeni hem ulusal basında, hem de yerel basında görev yapan gazetecilerin 212 sayılı kanun ile çalışma yaşamlarının yasalara bağlı olarak güvenceye bağlanmış olmasıdır. Bu yasa ile gazeteciler sosyal güvenceye de kavuşarak, çalışma hayatında kendi lehlerine haklar elde etmişlerdir. Çalışan gazeteciler açısından bir anlamda iş güvencesi yasasıdır bu yasa.
10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe giren 212 sayılı çalışan gazetecilerle ilgili yasanın yürürlüğe giriş günü ÇALIŞAN GAZETECİLER BAYRAMI olarak kabul edilmiştir.
Ama 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra çalışma haklarına ve basın özgürlüğüne gelen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak Bayram olmaktan çıkarılıp ‘ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ’ olarak kutlanmaya başlandı. Gazeteciler günüyle, basın yayın organlarının yayın yapma ve halka özgürce haber duyurma özelliğine dikkat çekilmişti. Bu kanunla gazetecilerin iş güvencesi yönüyle olduğu gibi aynı zamanda daha özgür haber ve yazı yazma olanağına kavuşmaları sağlanmaya çalışılmıştı. Bu konuyu bugün yerel basında çalışan gazeteciler açısından ele alırsak önce yerel basınının özelliklerini kısaca değinmek istiyorum.
Yerel gazeteler, Anadolu Basını olarak da tanımlanır. Anadolu Basını, Kurtuluş Savaşımızı desteklemiş, Milli Mücadele yıllarında yaptıkları haberler ile halka karşı sorumluluğunu da yerine getirmişlerdir. Bundan dolayı aynı zamanda GAZİ BASIN olarak da tanımlanır.
Ben de basın yaşamıma Muğla Teknik Lisesinde öğrenci olduğum 1979 yılında Muğla ve ilçelerinde birçok gazetecinin yetiştiği Muğla Devrim Gazetesi’nde başladım. 23 Mart 1979 tarihinde ‘Amatörler ve Basın’ başlıklı bir yazısı yazarak Muğla’da Devrim Gazetesi’nin bürosundan içeri girip yazıyı rahmetli Hasan Nuri Öncüer’e yayınlanması için verdim. Rahmetli Hasan Nuri Öncüer, benim yazımı aldı ve okuyarak bana yazı yazmamı söyleyip ‘Amatörler ve Basın’ başlıklı yazım bir sonraki gün olan 24 MART 1979 tarihinde yayınlandı. Ben de basın camiasına böylece Devrim Gazetesi aracılığı ile ilk adımımı atmış oldum. Ankara’da öğrenci olduğum yıllarda bir ara Ankara Barış Gazetesi’nde çalıştım.
Daha sonra 9 Mayıs 1988 tarihinden 31 Ağustos 2015 tarihinde kadar Fethiye Gazetesi’nde aralıksız olarak muhabirlik, köşe yazarlığı ve İki yıl da Yazı İşleri Müdürlüğü yaptım. Şimdi Ağustos 2015 tarihinden bu yana Aylık olarak MUĞLA – FETHİYE’DE SPORTMENCE isimli Bülten gazetesini hiç ara vermeden yayınlıyorum. Burada Türk Spor Ajansı İnternet sayfasında da yazıyorum.
Çalışan gazeteciler denince aklıma, 1988 yılında yazıları elle dizilerek hazırlanan Fethiye Gazetesi’nin yayına hazırlandığı günleri hatırlıyorum.
Bir gazetecinin gazeteyi o yılların kurşun kokan harfleriyle yazıları kalıplarda hazırlayıp matbaa makinesinde alın teri göz nuru dökerek bastıktan sonra gazeteleri üst üste koymasından sonraki sevinci biliyorum. Günümüzde gazetelerin basın teknikleri çok değişti. Masa üstü yayıncılığı teknolojik gelişmelerle ileri boyutlara ulaştı. Bu bağlamda gerçekten emek üreterek gazetecilik yapanların emeklerini anlamak gerekiyor. Bir gazetecinin ürettiği emek, onun çalışma yaşamında emeğinin değerinin bilinmesiyle doğru orantılıdır. Bugün yerel basında çalışan arkadaşlarımızın özverileriyle yerel gazetelerimiz yayın hayatlarına devam etmektedirler.
Bu vesile ile başta gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutlar, emekleri önünde saygı ile eğilirim.
1960 Köyceğiz doğumlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler-Gazetecilik Bölümü mezunu. 24 Mart 1979 tarihinden bu yana gazetecilik yapmakta. Muğla Devrim Gazetesi ve Fethiye Gazetesi’nde muhabirlik, Köşe Yazarlığı ve ayrıca Fethiye Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Sürekli Basın Kartı sahibi.
