bahrivreskala@gmail.comİstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir KulüplerBirliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmirŞube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim VakfıKurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, SualtıYüzme Federasyonları e. Üyesi.
30 yılı devlette, Gençlik ve Spor Bakanlığında, 30 yılı özelde Spor Federasyonları ve kulüplerde görev yaptım. 60 yıllık spor hayatımda, İstanbul, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdür olarak yöneticiliğimde, görevim gereği tüm vatandaşlarımıza, özellikle Büyük Atatürk’ün Vatanımızı emanet ettiği gençlerimize hizmet ettim. Spor ’un gücünü bilen biri olarak bir çok alanda her fırsatta, “spor” ile Cennet Ülkemizin tanıtımını yapmaya çalıştım. Bunlardan biri de tüm dünyanın Ülkemizi “TURKEY” olarak adlandırmasının yanlış olduğu idi. Bu yanlışın düzeltilmesi hususunda çok mücadele ettim, halen de etmekteyim ve etmeye devam edeceğim. Yabancı ülkelerde yönetici olarak katıldığım tüm spor karşılaşmalarında, Akdeniz Oyunlarında, Dünya – Avrupa – Balkan Şampiyonalarında, turnuvalarda, toplantılarda, spor etkinliklerinde devamlı olarak bunun yanlış olduğunu, Ülkemizden “TURKEY” değil “TÜRKİYE” olarak bahsedilmesinin doğru olduğunu devamlı vurguladım ama maalesef başarılı olamadım. Ve ne yazık ki hala tüm dünyada TURKEY denildiğinde bir çok kişinin aklına bir Ülke değil, İngilizcede ” hindi ” , argoda “ hüsrana uğramış “ , “ başarısız ” anlamı gelmektedir. Bundan duyulan rahatsızlık sadece dış politikada değil, yurt içinde ve yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımızı etkilemekte , hepimizi üzmektedir.
Bilindiği üzere Cumhuriyetimizin önemli çalışmalarından biri , devlet geleneği doğrultusunda Milletimize yakışır bir şekilde kültürünü, değerlerini muhafaza etmek, daha ileriye götürmek ve tüm dünyanın kabul edeceği, saygın, itibarlı bir “Marka” olmasını sağlamaktır. Yapılan çalışmalar sayesinde “Türkiye“ markası , yurt içinde ve yurt dışında kendisini kabul ettirmiştir. Bu kapsamda ihraç ürünlerimizde “Made In Turkey“ yerine “ “Made In Türkiye” ibaresi kullanılmaya başlanmış, uluslararası ticarette ürünlerimiz “ Türkiye ” ibaresi ile tanıtılmıştır. Bu şekilde her alanda Devletimiz Milletimizin , Ülkemizin “ Türkiye ” markası altında temsilini hedeflemiştir. Bu çerçevede “Türkiye” markasını güçlendirme çalışmaları kapsamında, başta diğer devletler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla resmi , özel tüm ilişkilerde, her türlü faaliyet ve yazışmalarda “Türkiye” ibaresinin kullanılması konusunda gerekli hassasiyet gösterilerek devam edilmiştir. Ancak geçen zaman içinde pek başarılı olunamamıştır.
Günümüzde bu husus daha ciddi bir şekilde ele alınmış ve Ülkemizin “TÜRKİYE“ markasını güçlendirme, tanıtma çalışmalarında, 04.Aralık.2021 tarihinde 31679sayılı resmi gazetede yayınlanan 2021/24 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile pekiştirilmiştir. Bundan böyle, dünya devletleri , uluslararası kuruluş ve kurumlarla ilgili resmi tüm işlemler ve ilişkilerde, her türlü faaliyetlerde , yazışmalarda , “Turkey ” , ”Turkei” , “Turquie“ gibi ibareler yerine “Türkiye” ibaresinin , yazılmasına, ihraç edilecek ürünlerde, “Made In Turkey” yerine “ Made In Türkiye ” ibaresinin kullanılmasına karar verildi. Genelgede “ Türkiye ” ibaresinin Türk Milleti’nin kültür, medeniyet ve değerlerini en iyi şekilde temsil ve ifade ettiği belirtildi. Uzun yıllar mücadele ettiğim ama başarılı olamadığım, bana göre çok önemli olan bu hususu düşünenlere ve genelge ile resmen hayata geçiren Sayın Cumhurbaşkanımızaçok teşekkür ediyorum. Ama bu anlamlı kararın alınması kadar, uygulanması da çok önemlidir. Öncelikle tüm vatandaşlarımızın, yurt içinde ve yurt dışında Ülkemizi temsil edenlerin, resmi , özel görevlilerin bunu benimsemeleri, ciddi ve ısrarlı bir şekilde takip etmeleri gerekmektedir. Zira Turkey ibaresi yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da etkilemekte ve birçok zorluklarla karşılaşmalarına sebep olmaktadır.
Bu hususun düzeltilmesi için resmi olmayan benzer bir uygulama 1990 lı yıllarda Amerika’da yaşayan, eğitim gören çocuklarımızın arkadaşları tarafından alay konusu olmaları nedeniyle “Türkiye Hindi Değildir“ kampanyası başlatılmıştı. Hatta 1992 yılında zamanın Başbakanı rahmetli Süleyman Demirel, Amerika ziyaretinde Amerika Başkanı George Bush ile resmi görüşmesinde Turkey yerine “Türkiye“ kelimesini, ibaresini kulanmış, Başkan Bush da aynı şekilde Türkiye diye cevap vermişti. Ancak bu kampanya, daha sonra , Ülkemizi temsil eden hükümet yetkililerinin, resmi görevlilerin azalan ilgileri ve önem vermemeleri , başarılacağına inanmamaları nedeniyle sona ermişti. Hala yanlış anlamlara sebep olan “TURKEY ‘in“ yerine gerçeği , ifade eden “TÜRKİYE’ “ ibaresinin kullanılmasının Ülkemizin marka değerini arttıracağına inanıyorum. Ama maalesef Cumhurbaşkanlığı resmi genelgesine rağmen benim gibi düşünmeyenler de var. Öyle ki ; alınan bu güzel karar hakkında, asli görevleri Ülkemizin en iyi şekilde temsil edilmesini sağlamak, anlatmak olan bazı öğretim görevlileri, profesörler, emekli büyük elçiler, diplomatlar ve bazı siyasiler ümitsiz bir şekilde ;
** Doğru bir karar, olumlu bir adım ama Turkey bu günden yarına “ Türkiye ” olmaz …
** Bu husus Ulusların kendi tercihidir, zorlama ile olmaz …
** Turkey denmesinden çekinmemeliyiz … Ulusların kendi tercihidir….
** Kararın arkasında hindi olabilir , olsun Türkiye çıkarılan anlamdan büyüktür …
** Turkey yerine Türkiye denmesinin marka değerini arttıracağına inanmıyorum …
** İsim değiştirmek öyle kolay değildir, hemen olmaz, çok zaman alır, ısrarla takip edilmelidir …
** Bu uygulama zorluk yaratabilir….. Türkiye sıradan bir Ülke değildir…..Türkiye daha anlamlıdır…..
** Farz edin ki ; ”Hindiyiz“ ….. olsun…..
gibi, yanlış ve görevleri ile bağdaşmayan basın açıklamaları ile bu gün bile konu hakkında ayrı ayrı görüşlere, yanlış ve üzücü fikirlere ve düşüncelere yer verdiler, halen de vermektedirler. Hatta 1987-1989 yıllarında asli görevi Ülkemizin dünyaya en iyi şeklide tanıtımını yapmak , temsil etmek olan zamanın Kültür ve Turizm Bakanının bu konuda yazdığı ; “ Farz Edin ki Hindiyiz ” başlıklı yayınlanmış bir kitabı var. Aynı başlıkla yayımladığı bir yazısında da ,“ Eğer gülümsenecek bir yanımız varsa bu, ad değiştirmekle yok olmaz. Saçsızlıktan şikayet eden, saçı olmayan birisi, soyadını Gürsaç olarak değiştirir ise esas o zaman alay konusu olabilir ” benzetmesi ile olayı hafife almıştır. Çok yazık, Ülkemizi temsil etmekle görevli olan bir Bakan’ın Ülkemizden bahsederken, konuşurken saç ile kıyaslama yapması, hem mesleğine hem de Ülkemize saygısızlıktır. Bana göre bu tür ifadeler, olayı basitleştirmeler, hafife almalar, değerlendirmeler çok üzücü ve çok yanlıştır. Ayrıca bazılarına göre de, uygulamanın zaman alacak olması ve benzer karşı düşünceleri hiç önemli değildir. Önemli olan yanlış anlam ’ın düzeltilmesi, zaman içinde gerçek anlamın , ifadenin hayata geçirilmesidir, geçecek olmasıdır. Bir işi düşünmek, ona inanmak, programa almak, işin büyük bir kısmını bitirmektir. 1990 lı yıllardaki gibi, uygulamadan , takipten vaz geçilmemeli, ısrarla takip edilmelidir. Zira günümüzde aydın (!) geçinen Amerika’da hala insanların çok büyük bir kısmına, ister Turkey , ister Türkiye deyin hiç fark etmez, Türkiye’nin yerini dahi bilmezler. Turkey deyince akıllarına, hindi veya her yıl 22 Kasımda kutlanan, “Turkey Day” Şükran Günü gelir. Şükran Gününün baş yemeği de hindi ’dir.
Peki, uzun yıllar boyunca tüm dünya ülkelerinin çoğunda Ülkemiz için “ Türkiye “ yerine neden İngilizce hindi anlamına da gelen “Turkey“ kelimesi kullanıldı ve kullanılıyor. Amerika’nın keşfedilmesinden çok önce İngiliz tüccarlar , Kuzey Afrika, Avrupa, Amerika ve Asya gibi ılıman ve nemli bölgelerde yaşayan çulluk kuşunu (Avrasya Çulluğu) keşfettiler ve bu kuşları İngiltere’ye göndermeye başladılar. Çulluk, İngiltere’de çok meşhur oldu ve “ Turkey bird ” hindi kuşu olarak anılmağa başlandı. Daha sonra İngilizler Amerika’ya geldiklerinde, buradaki hindileri çulluk zannettiler ve onlara da “turkey” adını verdiler. Böylece zaman içinde kuşa “Hindistan kuşu” (hindi), “Peru kuşu” veya “Etiyopya kuşu”’ gibi adlar da verildi. Hindistan, Peru, Etiyopya erken dönemlerde yeni Dünya’yı adlandırmak için kullanılan isimlerdi. İnsanların o dönemde coğrafya bilgileri iyi değildi ve Amerika’nın da Amerika olarak anılması çok uzun zaman almıştı.
Yukarıda da değindiğim gibi, karar almak yeterli değildir, yeterli olan ve olması gereken, alınan bu önemli kararın , herkes tarafından ciddiyetle takibi ile uygulanmasıdır. Örnek olarak 23.Şubat.2022 Çarşamba günü, İzmir Göztepe Gürsel Aksel Stadyumunda oynanan Türkiye – Sırbistan Kadın Milli Futbol karşılaşmasında stadyumda, tribünlerdeki büyük scorboard’da – ekranda, maalesef TÜRKİYE yerine yine TURKEY yazılmıştı. Üç ay önce yayınlanan Genelgeye rağmen bu yanlışı yapan Türkiye Futbol Federasyonu resmi yetkilileri bizzat tarafımdan uyarıldı. Bu böyle olmamalıdır, resmi, özel tüm Milli karşılaşmalarda, faaliyetlerde, Ülkemiz ile ilgili işlemlerde yetkililerin , görevlilerin daha ciddi, titiz, takipçi, uyarıcı ve öz verili olmaları gerekiyor.
Unutulmamalıdır ki ; Ülkesine değer vermeyeler, hem kendilerinin , hem de Ülkelerinin saygınlıklarını yitirirler.