YARDIMLAŞMA LİGİNDE DÖRT TAKIM DA LİDER!

Türkiye 6 Şubat sabahı yine büyük bir depreme, felakete uyandı. Merkezi Kahramanmaraş olan ve çevresindeki 9 ilimizi etkileyen deprem, aynen 1999 Marmara depreminde olduğu gibi, başta hepimizi korkuttu ama asıl boyutunu günler geçtikçe öğrendik.

Olayın gerçek boyutu ortaya çıkmaya başladıkça endişemiz arttı. 1999 depremi bize çok şey öğretti. O dönem internet haberciliği bu kadar gelişmediği, sosyal medyanın olmadığı bir dönem olduğu için, haberler TV kanallarının işinin ehli haber sorumlularının süzgecinden geçirilerek, halka sunulurdu. Ancak bugün de bu kadar gelişmiş iletişim ağlarına ve aradan iki gün geçmiş olmasına rağmen durumun boyutu tam olarak anlaşılmış değil. Depremden etkilenen 10 ilimizdeki durum o kadar büyük ve şartlar o kadar ağır ki, TV kanallarının muhabir bağlantıları sırasındaki görüntülerinden bunu anlayabiliyoruz. Tüm Türkiye ilk geceyi uykusuz, televizyon başında geçirdi. Sonuç olarak ülkemiz, belki de tarihin en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya. Tüm ulaşım zorluklarına, kesintilere rağmen haber kanalları ve sosyal medyanın etkisiyle halk seferber oldu.

Spor Federasyonları, özellikle spor kulüpleri hemen gerçek spor kulübü refleksini göstererek yardım kampanyaları başlattılar.

Kulüplerin bu refleksi taraftarlarını da harekete geçirince daha ilk gün başlatılan yardım kampanyaları 2. gününde sonuç verdi ve başta Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor olmak üzere, tüm kulüplerimiz adeta yardım yarışına girdiler. Önce bakanlığın spor karşılaşmalarını durdurma kararı, ardından TFF ve diğer spor dallarının birer birer erteleme açıklamaları, ardından da yardım kampanyası başlatmaları, sadece sorumluluklarını yerine getirmekle kalmayıp, olayı bir adım daha ileriye taşımaları anlamına geliyordu.

Bugün Türk Spor Ajansı’nda 4 büyük kulübümüzün bu yardım kampanyası haberlerini farklı farklı başlıklarla verdik. Aslında hepsinin başlığı “YARDIM TIRLARI YOLA ÇIKTI” şeklinde olması gerekiyordu. Ancak aynı başlığı yalnızca bir kez kullanmamız gerektiğini Ustamız Arıpınar’dan öğrendiğimiz için 4 kulüp için ayrı ayrı başlık bulmakta oldukça zorlandık doğrusu.

Kulüp yöneticilerinin başta başkanlar olmak üzere olayı yakından takibi, taraftarların olaya iştirakleri, tüm kulüplerimizde oldukça yüksek katılıma neden oldu. Kampanya duyuruları sırasında özellikle 3 büyük kulübün birbiriyle yardımlaşması da olayın güzelliğine ayrı bir duygusallık kattı. Anadolu yakasındaki Beşiktaş ve Galatasaraylılar kendi statlarına ulaştırmakta zorlanacakları yardım malzemelerini, bu yakadaki Fenerbahçe’nin mabedi Ülker Stadyumu’na teslim edebileceklerdi. Aynı şekilde, Avrupa yakasında olup da kendi statlarına ulaşımı zor olan Beşiktaş ve Galatasaraylılar da birbirlerinin statlarına yardım malzemelerini teslim edebiliyorlardı. Son dönemlerde, futbolda sınırları aşan hakem eleştirileri ve birbirine sataşmalar ve yanıtlardan oluşan yönetici demeçleri ve hatta başkanların açıklamalarıyla gündeme gelen kulüplerimiz, bu doğal afet karşısında birdenbire normale döndüler.

Kampanyalara katılan sporcuların bağışları, açıklamaları toplumun diğer kesimlerine örnek olurken, özellikle Hatayspor’un Teknik Direktörü, Fenerbahçe’nin eski milli kalecisi Volkan Demirel’in ağlayarak çektiği yardım çağrı videosu ile sonrasında verdiği mücadele kendisine kin besleyen tüm ezeli rakip oyuncu ve taraftarlarının bile takdirini kazandı. Aynı dönemde Galatasaray forması giyen Felipe Melo bile kendisini takdir eden paylaşımda bulundu. Bizler de gördük ki futbolcuların saha içindeki agresif davranışları, aslında onların gerçek kimliklerini yansıtmıyor.

Bu vesileyle, bu büyük depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor, yaraların bir an önce sarılacağına inancımızı sürdürüyoruz. Dileğimiz, bunun ülkemiz için bir milat olup bir daha yaşanmaması için gereken önlemlerin alınması ve uygulanması, depremde felaketzedeler ve birbirimize karşı oluşan duyarlılığımızın ise sonsuza kadar devam etmesi.