B.Hüseyin Yıldız Anadolu Lisesi’nde Güzel Bir Gün!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretmenler hakkında, “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır!” demişti. Bu sözün kanıta ihtiyacı yok, ne kadar doğru bir öngörü olduğunu her gün görüyor, yaşıyoruz ama ben geçtiğimiz hafta davetli olduğum B. Hüseyin Yıldız Anadolu Lisesi’nin 19 Mayıs Gençlik Haftası etkinliklerinde bunu bir kez daha gördüm ve sosyal medyada gördüğümüz olaylar nedeniyle geleceğe yönelik oluşan karamsarlığım, yerini güvene bıraktı. Nedenini anlatınca bana hak vereceksiniz.

Organizasyona davet eden, TMOK Fair Play Komisyonu’na bu yıl katılan Destek Grubu Üyemiz, Görsel Sanatlar Öğretmeni Emel Gökdeniz olunca, okul, uzaklığı nedeniyle bir başka gezegende olduğu esprisi yapılan Beylikdüzü’nde de olsa gitmem gerekiyordu, ben de öyle yaptım. Bir gün öncesinden Okul Müdürü Sayın Yılmaz Yıldırım beni arayarak, okullarının aynı gün (17 Mayıs 2024 Cuma) Münazara Yarışmasında İstanbul Finaline katılacağını ve dolayısıyla takımı yalnız bırakmamak adına beni karşılayamayacağını belirterek özür dileyince, ilk işareti aldım. Maltepe-Beylikdüzü arasındaki 51 km’lik mesafeyi toplu taşıma araçlarıyla (Metro-Metrobüs) toplam 2 saatte giderek saat 10.00’daki etkinliklerin başlangıcına yetiştim.

Emel Öğretmen beni metrobüs durağında karşılayarak bir jest daha yapınca, güzel bir günün beni beklediğinden artık emin oldum.

Sonuç olarak öyle de oldu. Bir gün önceki kermesten bizim için ayrılan ikramlar, yanındaki sıcak çay ile güleryüz ve nezaket birleşince, benim kahvaltıdan aldığım lezzet tüm güne yayıldı. Okulun girişindeki lobiye yapılan 19 Mayıs koreografisi ve hemen önündeki, yine okulun Görsel Sanatlar/Fotoğrafçılık Kulübü öğrencilerinin çektiği ve ilk 10’a giren eserlerden oluşan Fotoğraf Sergisi’ni hayranlıkla gezerken, Emel Öğretmen sergi hakkında bilgi veriyordu. Bu arada bu kulübün danışman öğretmeninin Emel Gökdeniz’in kendisi olduğunu öğrendiğimde ise bu defa pek şaşırmadım. Komisyonumuzun ne kadar aktif ve başarılı bir üyeye daha kavuştuğunu yavaş yavaş fark ederek mutlu oluyordum.

Serginin hemen yanında, bir de resim sergisi vardı. O eserleri de inceleyerek o günkü görsel ziyafet dozunu artırmış oldum.

Merdivenleri çıkarken karşılaştığımız öğretmenlerle tek tek tanışırken, öğretmenler odasını kapıdan toplu bir selamla geçtik, çünkü aksi takdirde programı aksatacaktık. Müdür Bey’in odasında, yardımcısı Murat Doğan’la biraz sohbet ederek kalan süreyi tamamlayıp, öğrencilerin başlamasını beklediği etkinliğe katılmak üzere konferans salonuna geçtik. Açılışın ardından, yine okulun Görsel Sanat Atölyesi Öğrencilerinin hazırladığı Fair Play Felsefesi konulu workshop’un videosunu izledik. Bu videoda her öğrenci yaptığı Fair Play temalı resmin konuyla ilgisini anlatıyor, bunu yaparken de son derece vurgulayıcı ve etkileyici ifadeler kullanıyordu.

Ardından öğrencilerin karşısına, kürsüye davet edildim. Fair Play Komisyonumuzun çalışmaları ve Fair Play kapsamındaki davranışlar hakkında birkaç örnekten sonra, Müdür Yardımcısı Murat Doğan, Emel Öğretmen ve Rehberlik Öğretmeni İlhan Dağhan, verdikleri harika bir çiçekle teşekkür ettiler. Daha sonra kürsüye okulun Rehberlik Öğretmeni İlhan Dağhan çıktı. İlhan Öğretmenin konuşmasından anladım ki ben bir Fair Play Okuluna gelmiştim. Öyle örnekler veriyordu ki Fair Play hakkında, demek ki bu okul bu konuda oldukça mesafe kat etmişti. Burada beni mutlu eden şey, B. Hüseyin Yıldız Anadolu Lisesi’nin öğrencisinden öğretmenine ne derece fair play anlayışına sahip olduklarına şahit olmamdı. Konuşmaların ardından kalan boşlukta, Emel Öğretmen bana okulu gezdirmeye devam etti. Müzik odası enstrüman çeşitleri ve her enstrümanın usulüne uygun şekilde yerleştirilmiş olması açısından beni şaşırtmıştı. Emel Öğretmen bu odanın dizaynını kendisinin yaptığını söyleyince, kendisini kutladım.

Biraz sonra Görsel Sanatlar Atölyesinde idik. Resim sanatından müzik kadar anlamasam da buranın dizaynı ve düzeni titiz bir ressam grubunun çalıştığı bir atölye hissi verdi. Buranın da Emel Öğretmen tarafından dizayn edildiğini tahmin etmem zor olmadı.

Saat 11.00’de 11-C ile 12-G arasındaki Futsal Turnuvası final maçı için spor salonuna indik. Her iki takımın taraftarları tribünlerin farklı bölümlerinde toplanarak, harika bir tribün atmosferi yaratmışlardı. Maç başladı, iki takım birbirini biraz tarttıktan sonra goller gelmeye başladı. 11-C arka arkaya attığı 3 golle 3-0 öne geçti. Ardından 12-G bir gol bulunca ümitlendi, hemen ardından skor 4-1’e gelince maç geri dönülmez bir noktaya geldi. 11-C karşılaşmayı 5-2 kazanarak şampiyon oldu. Turnuva boyunca centilmen davranışlar sergileyen öğrencilerden 11-A sınıfından Muhammet Yılmaz Yakan, okulun tesis ettiği Fair Play ödülünü kazandı.

Okul Müdürü Yıldırım, bu arada münazarayı kazanarak okula dönen takımın şampiyonluk haberini verince, zaten güzel olan atmosferi biraz daha ısıttı. Ayrıca diğer Fair Play ödülünü kazanan 11-A sınıfının ödülünü takdim etti.

Spor salonundan ayrıldıktan sonra, öğretmenler odasına döndük. Bu defa bu oda daha kalabalıktı. Çoğunluğu kadınlardan oluşan bir grup, ortada Okul Müdürü Yılmaz Yıldırım, iki yanında ikişer öğrenci, ortada nefis su böreği ve baklava tepsileri, okulun İstanbul Münazara Şampiyonluğu kutlanıyor. Ben önce odayı dolduran kadınların çocuklara börek ve çay ikramı için koşuşturmalarını ve bunu bir anne şefkati ile yaptıklarını görünce, onları öğrencilerin anneleri sandım. Meğerse okulun kadın öğretmenleri, şampiyon çocuklara hizmet ediyormuş. Bunu öğrenince bu defa çok da şaşırmadım.

Öyle ya, burası çok farklı bir okuldu. Öğretmenlerinden birinin Fair Play Komisyonu Üyesi olduğu, öğrenciler arasında Fair Play workshop’unun yapıldığı, futbol maçlarında öğrencilere Fair Play ödülü tesis eden kaç tane okul var ki ülkemizde?

Bu arada pencereden içeriye gitar akort sesleri, davul sesi ve org tınıları gelmeye başladı. Hep birlikte bahçede başlaması için okul müdürünün beklendiği ses yarışmasına indik. Açılış konuşması yapan Okul Müdürü Yıldırım konuşmasına, Basketbol Şampiyonası Türkiye finallerinde mücadele eden basketbol takımlarının da maçını kazandığı müjdesiyle başladı.

Ardından sahneye davet edilen yarışmacılar, abartısız, şık kostümleriyle, bir sanatçı edasıyla sahneye birer birer çıkıp performanslarını sergilediler. Orkestra son derece profesyonel bir şekilde sanatçılara eşlik ederken, arada bir enstrümanları değiştirerek sahnedeki herkesin o enstrümanların hepsini çalabildiğini gösterdiler. Arada bir de sahne arkasından gelenlere enstrümanları bırakarak, okulun diğer müzisyenlerinin de hünerlerini göstermesine olanak tanıdılar.

Günün sonunda o kadar hareketli, her dakikanın değerlendirildiği, farklı etkinliklerin art arda sergilendiği, son derece etkileyici bir 19 Mayıs Gençlik Haftası kutlamasını geride bırakırken, gerek okul yönetimi, öğretmenleri ve öğrencileri kutlar, Emel Öğretmene ise böyle bir günü kendileriyle birlikte yaşamama vesile olduğu için teşekkür ederim.

Remzi YILMAZ

r.yilmaz50@gmail.com

1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu.
Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı.
TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı.
TGC, TSYD ve TMOK Üyesi,
Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi,
TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı,
Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı,
Değer Otizm Derneği gönüllüsü.

Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.