Betpasgiris.vip restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com güvenilir casino siteleri casino siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu veren siteler

sporgüncel spor haberlerifenerbahçegalatasaraybeşiktaştrabzonspor
DOLAR
38,8502
EURO
43,6617
ALTIN
4.025,61
BIST
9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
22°C
Çarşamba Az Bulutlu
26°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
28°C
Cuma Parçalı Bulutlu
28°C

Bahri VRESKALA

bahrivreskala@gmail.com İstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir Kulüpler Birliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmir Şube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim Vakfı Kurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, Sualtı Yüzme Federasyonları e. Üyesi.

Deprem Açıklamaları – 2

25.05.2024
0
A+
A-

Bilindiği üzere Ülkemiz  “birinci derece” deprem bölgeleri içinde yer almaktadır. Bu nedenle Ülkemizde çok fazla sayıda depremler yaşandı ve yaşanmaktadır. Son olarak, 06.Şubat. 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ depreminde, çok büyük ölçüde can ve mal kayıpları ve yıkımları oldu. Dokuz saat arayla meydana gelen  7,7   ve 7,6   büyüklüğündeki iki depremde resmi sonuçlara göre 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti. Bu oldukça büyük bir kayıptır. Ülkemizde tarih boyunca pek çok büyük depremler yaşanmıştır. Ülkemizde ve dünyada yaşanmış en büyük depremleri incelemek, geçmişteki hatalarımızı öğrenmek ve geleceğe daha iyi hazırlanmak son derece önemlidir. Ancak, 26.Aralık.1939 tarihinde Erzincan’da yaşanan 7.8 lik depremde 32.770  kişi, 17.Ağustos.1999 tarihinde Gölcük’te yaşanan 7.4 lük depremde 18.373 kişi hayatlarını kaybettiler. Bu depremlerden ders almamız gerekiyordu ama olmadı. Devamında, 06.Şubat.2023 deki depremde de 53.537 kişi hayatını kaybetti. Peki yaşanan büyük depremlere rağmen neden Ülkemizde depremlerde binalar yıkılmakta, binlerle ifade edilen vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmektedirler.

Yaşananlara  biraz daha detaylı baktığımızda Ülkemizde 1949-1923 yılları arasında yaşanan 20 depremde 130.969 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini görüyoruz. Ülkemizde ve dünyada yaşanmış en büyük depremleri incelemek, geçmişteki hatalarımızı öğrenmek ve geleceğe daha iyi hazırlanmak son derece önemlidir. Özellikle yukarıda belirttiğim 1939 ve 1999  yıllarında yaşanan depremlerden ders almadığımız açıkça görülmektedir. Depremleri önceden tahmin etmek ya da önlemek imkansızdır. Ancak büyük ve şiddetli depremler sonrasında can ve mal kayıplarını azaltmak mümkündür. Doğal tehlikelerinin etkisini azaltmaya yönelik bilgi, teknoloji ve yasalar , bütün dünyada olduğu gibi Ülkemizde de  mevcuttur. Bunların uygulanması, mutlaka yapılması çok önemlidir ve şarttır. Ülkemizde yaşanan büyük depremin benzerleri Japonya ve bazı uzak doğu ülkelerinde sık sık yaşanmaktadır. Ancak buralarda yaşayanlar deprem anında hiçbir şey olmayacağından o kadar eminler ki yerlerinden bile kalkmıyorlar. Peki çok büyük binalara, gökdelenlere sahip Japonya’yı ve diğer ülkeleri etkilemeyen ama Ülkemizi derinden etkileyen bu büyüklükteki depremler, neden çok büyük yıkımlara sebep oluyor? Japonya ve diğer ülkeler neyi doğru yapıyor, ülkemiz neyi yanlış yapıyor? Bu hususları araştırdığımızda maalesef gelişen teknolijiye, rağmen Ülkemizde inşaat işlerini yapanların dürüst olmadıklarını, kontrollerin yetersiz olduğunu  görüyoruz. Deprem yönetmeliklerine rağmen daha fazla kazanç etme amacıyla gerekli malzemeyi, demir çimentoyu az kullandıklarına ve sağlıklı işçilik yapmadıklarına şahit oluyoruz. Bunun en son örneğini de 06.Şubat.2023 tarihinde 11 ilimizde yaşanan depremlerde açıkça ve çok fazla  gördük.

Japonya’da depremler…

Bir deprem ülkesi olan Japonya’da günümüze kadar çok büyük ölçekli birçok deprem yaşanmasına rağmen, hiç ölüm olmamakta veya çok çok az olmaktadır. Zira Japonya Devleti inşaat işlerini şansa bırakmıyor Ülkedeki tüm binalarda, raylı sistemlere kadar her şey depreme göre ayarlanmaktadır. Japonya’da çok fazla yüksek katlı binalar var, bu binalara esneme payı denilen bir sistem uygulanmaktadır. Bu duruma göre binanın temeline eklenen kauçuk tamponlar sayesinde, deprem sırasında yerden gelen titreşimler, binayı titretmek yerine sallıyor. Bu şeklide, çok şiddetli büyük ölçekli depremlerde bile bina esneyerek gelen şiddetli darbeyi yumuşatıyor. Ayrıca yapı temelinde kullanılan tampon sıvılar deprem sırasında şiddetin azalmasını da sağlıyor. Tampon görevini yapan sıvı malzeme, sallantının ters yönünde hareket ederek depremin şiddetini de azaltıyor.

Ayrıca  Japonya’da çok sıkı ve katı bir deprem yönetmeliği var. Devlet, deprem yönetmeliğini harfiyen uyguluyor. Ülkedeki tüm binalar bu şekilde inşa ediliyor ve devamlı düzenli olarak kontrol edilerek denetleniyor. Ülkede çocuklara küçük yaşlardan itibaren, deprem bilgileri veriliyor ve nasıl korunmaları gerektiği hakkında devamlı eğitiliyor ve okullarda ayda bir defa deprem tatbikatı yapılıyor. Ayrıca tüm vatandaşlara deprem ve tsunumayi önceden haber veren bir erken uyarı sistemi bulunuyor. Cep telefonlarında yer alan bu sistem sayesinde depreme başlamadan önce o bölgede 5-15 saniye önce telefonlara “deprem oluyor” diye tekrarlanan yüksek sesli uyarı geliyor. Ülkenin birçok yerinde kullanılan hızlı trenlere de depremi önceden bildiren sensörler var. Deprem sırasında tren durduruluyor, yolcuların güvenliği sağlanıyor. 2011 yılında 9.0 büyüklüğünde bir deprem sırasında hareket halinde olan 27 hızlı tren uyarı sayesinde durduruluyor, hiçbir üzücü olay olmuyor. Japonya’da deprem sırasında tüm televizyon kanalları “acil resmi deprem yayınına” geçiyor. Bu yayında insanlara, güvenli bölgeler, artçı depremler ve olabilecek tsunami hakkında bilgiler veriliyor. Her ailede mutlaka bir deprem çantası var. Başkent Tokyo şehrinin altında bulunan su deşarj tünelleri, tsunami gibi sel felaketlerinde sel sularını topluyor ve suyu güvenli bir şekilde yeniden yandaki nehire boşaltıyor. Bu şekilde şehir büyük bir sel felaketinden korunmuş oluyor. 13 yılda yapılan tünellerin maliyeti ise 3 milyar dolardır.

Bundan dolayıdır ki; Japonya’da deprem ile ilgili alınan güzel ve kalıcı tedbirler sayesinde  bizdeki gibi aşırı sayıda can ve mal kayıpları olmuyor. Bütün mesele dürüst olmak ve devletin aldığı katı tedbirlerin harfiyen uygulanmasıdır. O kadar ki görevini kötüye kullanmak değil basit bir hatadan dolayı yerine getiremeyen sorumlu bir Japon hayatına son veriyor. Hatırlanacağı üzere İzmir İstanbul otobanı Osman Gazi Köprüsünün inşaatın sırasında aşırı kötü hava koşulları nedeniyle kopan bir halattan kendini sorumlu tutan Japon Mühendis intihar etmişti. Bizde ise aşırı haksız kazanç hırsı, sorumsuzluk, sağlıklı denetim eksikliği depremlerde mal ve can kaybına sebep oluyor. 2. dünya savaşında atılan 2 atom bombası sonrasında çok büyük zarar gören Japonya, ciddi, katı tedbirler ve dürüst vatandaşları sayesinde bugün dünyanın önde gelen gelişmiş ülkelerinden biri oldu. Ülkemizde Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde her alanda çok büyük ilerlemeler kaydettik ama maalesef Atatürk’ün vefatından sonra Japonlar gibi uygulamaları hayata geçiremedik. Bu nedenle 1939 Erzincan depreminde ve sonrasında günümüze kadar yaşanan depremlerde çok fazla zayiat verdik. Ülkemizin birinci derece deprem bölgesinde olduğu bilinmesine rağmen Japonya’daki gibi gerekli tedbirler alınmadı. 1999 Gölcük depreminde inşaatlarda deniz kumu kullanılması, İzmir depreminde 20 yıllık yeni binaların yıkılması en belirgin örmeklerdir. Sağlıklı tedbirler alınmadığı, deprem yönetmelikleri ciddi olarak uygulanmadığı süre de bu acı olayların yaşanılması kaçınılmaz olacaktır. Japonya’da zemin, bina, yapı ruhsatı konuları çok sıkı kurallara ve denetimlere tabidir. Bu kurallar dışına kesinlikle çıkılamaz. O yüzden de tüm binalar sağlam ve güvenlidir. Deprem olduğunda insanlar binalardan korkmaz, güvenli olduğu için binanın içine girmeyi tercih eder. Depremler bakımından, Ülkemiz ile Japonya’yı kıyaslayacak olursak; Türkiye’de deprem olduğu zaman insanlar camlardan, balkonlardan dışarı açık alana kaçıyor, Japonya’da ise tam aksi açık alandan binaların içine kaçıyorlar, fark bu kadar basit.

Günümüzde uzmanlar, çok sık aralıklarla, (16.04.2024 – 20.05.2024 ) bir ay gibi kısa bir zaman diliminde 8 deprem uzmanı, 1 astrolog (!) depremlerle ilgili açıklamalar yaptılar. Bu tür açıklamalar vatandaşlarımızı tedirgin etmektedir. Halkı uyarma bakımından açıklama yapmak elbette gerekli ve iyidir. Ancak aşırı derecede çok sık açıklama yapmak da doğru değildir. Bu tür açıklamaların yılın belirli günlerinde devlet yetkililerin de katılımları ile yapılması daha uygun olacaktır. Kaldı ki, bilgilendirmelerden önce Japonya’nın yaptığı gibi uzun vadeli modern, çağdaş depreme dayanıklı binaların, kentsel dönüşümlerin yapılması daha önemli ve gereklidir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.