Betpasgiris.vip restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com güvenilir casino siteleri casino siteleri deneme bonusu deneme bonusu nakliyat
KÖLN (TSA)-Türkiye’de, özellikle de Fenerbahçe’de önemli başarılara imza atarak Türk futbolunda iz bırakan ve ülkemizde taraflı tarafsız tüm futbolseverlerin sevgi ve saygısını kazanan Alman çalıştırıcı Christoph Daum için Almanya’nın Köln şehrinde bulunan RheinEnergie Stadyumu’nda tören düzenlendi. Törene Fenerbahçe Spor Kulübü başkan yönetici ve eski futbolcularından oluşan bir heyet katıldı. 25 Ağustos’ta hayatını kaybeden Christoph Daum için Almanya’da düzenlenen törene, Fenerbahçe Başkanı Ali Y. Koç, Genel Sekreter Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyesi Hulusi Belgü, Fenerbahçe’nin eski futbolcularından Volkan Demirel, Tuncay Şanlı, Selçuk Şahin, Can Arat, Recep Biler ile futbol dünyasından çok sayıda isim katıldı.
Türk dostu Alman teknik direktör Christoph Daum’un anma töreninde ‘Bir Başkadır Benim Memleketim ve Samanyolu’ şarkılarına da yer verildi.
KOÇ: TÜRK FUTBOLUNDA İZ BIRAKTI
Anma töreninde kürsüye gelen Fenerbahçe Başkanı Ali Y. Koç, Christoph Daum’un Fenerbahçe ve Türk futboluna iz bıraktığını söyledi. Daum’un ülkemize duyduğu aidiyetten, Türkiye kariyerinden ve lider kişiliğinden bahseden Başkan Koç, “Bugün hepimiz büyük bir lidere veda etmek için toplandık. En önemlisi mesleğinde tarih yazan, profesyonelliği ile de birçok insanın kalbine dokunan bir insandı.
Daum’un Türkiye’deki kariyeri başarılarla doluydu. 3 kulüpte hizmet ettiği toplam 7 sezonda 3 lig şampiyonluğu, 3 de kupa kazandı. Kulübümüz onun liderliğinde geçirdiği dört sezon boyunca arka arkaya lig şampiyonlukları yaşadı ve iki şampiyonluğu da dramatik bir şekilde son hafta maçlarında kaybetti. Kısacası Christoph, Türk futboluna hak ettiği bir iz bıraktı ve adını Fenerbahçe’nin tarihine güçlü bir şekilde yazdırdı.
Bir teknik direktör olarak olağanüstü niteliklere sahip gerçek bir liderdi. Son derece çalışkan, kendini takımına adamış, tutkulu, disiplinli bir teknik direktördü. Hem ekibinden en iyi performansı hem de oyuncularından bireysel olarak en iyi performansı ortaya çıkarma becerisine sahipti. Bugün Fenerbahçe’yi çalıştırdığı dönemden bazı oyuncuları, efsanevi teknik direktörlerine saygıyla veda etmek için buradalar.
“AKIL HOCASI VE HARİKA BİR ÖĞRETMENDİ”
Christoph aynı zamanda takım çalışması, dayanıklılık ve dürüstlük gibi değerleri benimseyen bir teknik direktördü. O bir akıl hocası ve harika bir öğretmendi. Takımı motive edecek ve özellikle çok önemli maçlarda en iyi sonuçları ortaya çıkaracak alışılmışın dışında yöntemleri ve yaklaşımları vardı.
Fakat harika kariyerinin yanı sıra harika liderliği ve hepsinden önemlisi müthiş hikayeleri de var. Hangi takımı desteklediğine bakılmaksızın Türk halkı tarafından çok sevildi ve saygı duyuldu. Peki neden bu kadar çok sevildi? Çünkü Türkiye’ye adanmıştı. Ülkemizin değerlerine bağlıydı, tarihimizi biliyor, insanımızı anlıyordu. Türkçe konuşmaya çaba gösteriyor, İstiklal Marşımızı söylüyordu. İster ülkemizde çalışsın ister çalışmasın Türkiye’den tüm gelişmeleri almak için hep bağlı kalıyordu.
O gerçek bir Türk dostuydu ve halkımız onu ayrı bir yere koyuyordu. Onu herkesten ayıran en önemli şey; Dünya tarihinin en büyük liderlerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk’e ve değerlerine olan sevgisi, saygısı ve sarsılmaz bağlılığıydı.
İkinci vatanı olan ülkemizde Fenerbahçe ile sürekli iletişim halindeydi. Fenerbahçe’de görev yaptığı dört sezonun tamamında ben yönetim kurulu üyesiydim. Daha sonra ben başkan oldum. İletişimde kalmaya devam ettik. Kendisini Almanya’da gördüm ve telefonda da görüştük. Fenerbahçe’ye o kadar bağlıydı ki son sosyal medya paylaşımlarından biri Fenerbahçe hakkındaydı. Geride bıraktığımız haziran ayında kulübümüzde seçimimiz vardı. Christoph’un Fenerbahçe’de çalıştığı dönemde başkanlığını yapan Sayın Aziz Yıldırım’a karşı yarışıyordum ve kendisi ikimize de başarılar dilediği ve bizi bir arada görmekten mutlu olduğunu belirttiği bir paylaşım yapmıştı.
“FENERBAHÇE’YE BAĞLILIĞINI HER ZAMAN HATIRLAYACAĞIZ”
Hem kişisel hem de profesyonel bir ilişkimiz vardı. İnanın bana yapabilseydim, başkanlığım sırasında onu üçüncü kez Fenerbahçe teknik direktörü olarak görmeyi çok isterdim. Gerek yönetim kurulu üyesi gerekse başkan olarak onun dostluğunu, Fenerbahçe’ye olan bağlılığını ve paha biçilemez rehberliğini her zaman hatırlayacağız. Christoph, sen Fenerbahçe taraftarları tarafından her zaman büyüklüğünle, muhteşem zaferlerinle, şampiyonluklarınla, kupalarınla ve aynı zamanda muhteşem insani özelliklerinle hatırlanacaksın. Mekanın cennet olsun. Daum ailesine bu zorlu günlerde sabır ve güç diliyorum.” dedi.
KIZILHAN: BİZDEN BİRİYDİ
Fenerbahçe Televizyonu’na konuşan Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan, “Başkanımız, Yönetim Kurulu Üyemiz Hulusi Belgü ve eski futbolcularımızla buradayız. Çok kalabalık bir tören oldu. Christoph Daum bizden biriydi. İki güzel şampiyonluk yaşadık. Hep beraber onu burada andık. Daum’u özleyeceğiz. Milli Marşımızı söylerken hatırlayacağız. Fenerbahçe camiası için iz bırakan teknik direktörlerden biriydi.” dedi.
BELGÜ: UNUTMAYACAĞIZ
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Hulusi Belgü ise, “Çok duygusal ve hoş bir törendi. Vasiyetinde ‘Bir Şarkısın Sen ve Bir Başkadır Benim Memleketim” şarkılarının çalınmasını istemiş. Türkiye’yi ne kadar sevdiğini gösteriyor. Bu şarkı, (Samanyolu) Fenerbahçe ile özdeşleşmiş bir şarkı. Huzur içinde uyusun. Hiç birimiz unutmayacağız.” diye konuştu.
ŞAKUL: HER ZAMAN KALBİMİZDE YAŞAYACAK
Törene Beşiktaş kulübünü temsilen ise Genel Sekreter M. Kaan Şakul katıldı. Törende bir konuşma yapan M. Kaan Şakul şunları söyledi: “Futbola olan sevgisi, insanlara olan sevgisiyle eşleşen bir adamdı. Onu her zaman öyle hatırlayacağız. Beşiktaş, Daum’un Almanya dışında çalıştırdığı ilk takımdı. Beşiktaş zor zamanlardan geçiyordu. İlk iki sezonunda üç kupa kazandı, harika bir başarıydı. Kulübümüze ve taraftarlarımıza taze kan getirdi. Kazandığı kupalar, onu mirası olarak her zaman müzemizde olacak. Daum, iki millet arasında bir köprüydü. Türk halkının çoğunluğunun sevgisini kazandı. Birçok insanın kalbine dokundu. Hem saha içinde hem de saha dışında harika biriydi. Sporun iyilik için birleştirici gücüne hep inandı. Türk futboluna ve Beşiktaş’a yaptığı katkılar her zaman kalbimizde yaşayacak.”
Daum’la çalışan Fenerbahçe’nin eski futbolcuları ise anılarını ve baş sağlığı mesajlarını Fenerbahçe Televizyonu aracılığıyla şu ifadelerle paylaştılar:
Volkan Demirel: “Öncelikle hem Türk futbolunun hem Alman futbolunun başı sağ olsun. İnsan sevdiklerini kaybedince ne durumda olduğunu daha iyi anlıyor. Ben de babamı yakın zamanda kaybettim. Ailesinin ne durumda olduğunu da biliyorum. Ailesine baş sağlığı diliyorum. Burada onu andık. Ben de çok büyük yeri var. Belkide kariyerimin buralara gelmesinin başlıca sebeplerindendir. Kendisini çok severdim. Allah rahmet eylesin.”
Can Arat: “Hem futbol adına hem de teknik adına ondan çok şey öğrendim. Dünya futbolu çok önemli bir teknik adamı kaybetti. Ben de çok iz bırakan bir isimdi. Futbolculuğu bıraktıktan sonra teknik direktörlük hedefinde ilerliyoruz. Hala fikirleri bana bu yolda yardımcı oluyor. Fenerbahçe ve Beşiktaş camiasının başı sağ olsun. Yanında olduğumuzu göstermeye geldik. Tekrardan başımız sağ olsun.”
Tuncay Şanlı: “Öncelikle camiamızın ve futbolun başı sağ olsun. Duygulandık. Çok özel bir insandı. Bize baba gibi yaklaşıyordu. Şu anda teknik direktörlük yapıyorum. Ondan futbol adına çok şey öğrendim ama saha dışında da hayata dair bize birçok şeyler öğretti. Burada olmak, tekrar onu anmak kolay değil. Ailesine, camiamıza ve futbola başsağlığı diliyorum.”
Selçuk Şahin: “Buraya gelen oyuncuların olumlu anlamda hayatına dokunmuş bir isim. Ben onunla beraber Fenerbahçe’ye geldim. Kariyerimde çok önemli isimdi. Kendisiyle sürekli görüşüyordum. Buraya gelerek son görevimizi yaptık. Her zaman hatırlayacağız, hiçbir zaman unutmayacağız. Ondan öğrendiklerimizi genç arkadaşlara öğretme vakti. Kendisine verilen değeri burada gördük. Hem Türk hem de Alman futbolu için çok önemli isim.”
Recep Biler: “Ben de yeri her zaman ayrıdır. Ben her zaman teknik direktörlük konusunda bir numaraya Daum’u koydum. Teknik direktörlüğünün yanı sıra aynı zamanda bir mentör. Türk insanını o kadar iyi tanıyordu ki ne zaman nasıl davranacağını çok iyi biliyordu. Biz de çok iyi iz bıraktı. Antalya’da bir organizasyonda görüştük. Beni görünce ‘Büyük kaleci Recep’ diye sarıldı. Sevgimin nedenini bir kez daha gördüm. Buraya gelerek son görevimizi yaptık. Ailesine sabır diliyorum.”