rcengiz1965@gmail.com01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.
Milli takımımız, Karadağ karşısında geçersiz anlayışla oynadı ve puansız rakibine 3-1 yenildi.
Montella, bu maçta formsuzdu!
Mantığı anormal bir oyunu normalmiş gibi oynamaya çalıştık. Kötü hava koşulları ve ağır zeminde oynattığı geçersiz futbol ve kadro terci izleyenlere futbolu; futbolculara, futbolcu olduklarını unutturdu.
Futbol anlayışı ve mantıklı düşünce kayıt dışı olunca “günah ve sevabın” kime ait olduğunun anlamı kalmadı.
*
Galler maçında, kaçırılan penaltı sonrası alınan beraberlikle ile A Ligi’ne yükselme umutlarını grup sonuncusu Karadağ maçına bırakan milli takımımızın maçtan 3-1 yenik ayrılması futbol severler için adeta “iki kez ölmek”ti.
La Fontaine öyküsünde, ölmekte olan aslanı her hayvan kendine göre örseler, eşek de gelip bir çifte kondurunca aslan, “Bu iki kez ölmek!” der.
*
Karadağ-Türkiye maçı sonrası Montella: “Bu maçta futbol sahası denemeyecek kadar kötü bir sahada oyun oynandı. Biz kenarda bile zor ayakta duruyorduk, futbolcuların durumunu hayal edemiyorum…” derken, takımın zayıf yanlarının ipuçlarını veriyor. Kötü bir zeminde iyi futbol oynamayı beceriyoruz, demek istiyor.
“Her dezavantaj, kendi avantajına sahiptir.” Johan Cruyff.
*
Arda Güler; maç sonrasında; “Çok fazla söylenecek bir şey yok. Takım olarak halkımızdan özür dileriz” dedi.
Doğru bir söylem.
Karşımızdakini kırdığımız, incittiğimiz, beklentileri karşıla(ya)madığımız, küçük düşürdüğümüz durumlarda yapılabilecek tek bir şey var: Özür dilemek.
Bu söylemin tutuma dönüşmesi için play-off maçındaki takım performansına bakmak gerekiyor.
*
Maç öncesi röportaj yapan muhabir, Montella’ya görev tanımının dışında yersiz, zamansız ve gereksiz ‘cıvık’ methiyeler diziyor: Türk halkı seni çok seviyor, futbolcular seni çok seviyor, biz seni çok seviyoruz…
Motivasyon bir tatlıdır: Azı Karar, Çoğu Zarar.
Motivasyon yöntemlerine dair bir önemli eleştiri de ‘nasıl’ motive edildiğine dairdir. Bizde motivasyon adına büyük oranda ‘gaz’ veriliyor. Çünkü spor kültürümüzde ‘gaz vermek’ önemlidir!
*
İzlediğimiz müsabakayı birde ‘biz size anlatalım’ tarzında yorumları için spiker ve yorumcuya;
“Azizim, Türk halkı âlim değildir, ama ariftir.” Ömer Seyfettin
*
Önceki pozisyonu gösterip kalemizde golün tekrarını izleten yayın yönetmenine:
“Uyan, uyan Üsküdar’da sabah oldu!”
*
Maç sonu sosyal medya yorumcularımızın ortak görüşü: “Montella gitsin!”
Bilim adamları “pirelerin öğrenme yeteneği” üzerinde çalışma yapmaya karar verir. Pire masaya vurulduğunda sıçrayacak şekilde eğitilir. Pire her masaya vurulduğunda sıçrar. Ardından bir bacağı koparılıp tekrar masaya vurulduğunda yine sıçrar, bir bacak daha koparılır, yine sıçrar, üçüncü bacağı da koparıldığında artık pire sıçrayamaz. Bunu gözleyen bilim adamları deney sonucunu şu şekilde yorumlar: “Üç bacağı koparılan pireler sağır oluyor.”
01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.
Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.
Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.
“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.
TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.
Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.