eroldolu1919@hotmail.com
1960 Köyceğiz doğumlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler-Gazetecilik Bölümü mezunu. 24 Mart 1979 tarihinden bu yana gazetecilik yapmakta. Muğla Devrim Gazetesi ve Fethiye Gazetesi’nde muhabirlik, Köşe Yazarlığı ve ayrıca Fethiye Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Sürekli Basın Kartı sahibi.
Dağcılık sporu doğa ile mücadele demektir. Yerine göre karda, buzda da yapılır. Dağlar, sporcuların tırmanırken direncini de gösterir, yerine göre macerayı da getirir. Alabildiğine sarp dağların başları, dumanlı doruklara erişilmez gibi görülen zirvelere tırmanılan heybetli çabalardır. Yüksek dağlara tırmanmak yürek ister, azim ister, hırs ister. Bu nedenle Dağcılık sporu ile ilgilenen sporcular, insanın karakter yapısındaki azim, irade, atılganlık ve soğukkanlılık özelliklerini geliştiren en önemli vasıtadır.
Dağcılık sporu Dünya üzerinde spor olarak ilk 8 Ağustos 1786 tarihinde Alp dağları üzerinde 4810 metre yükseklikte bulunan Mont Blanc zirvesine tırmanarak başlamıştır. Türkiye’ye Dağcılık sporunun gelmesi hayli geç oldu. Bu konuda ilk ciddi ve olumlu çalışmalar ancak1920’li yıllarda başladı. (Kaynak: Cem Atabey’in Dağcılık Tarihi Kitabından)
Ben yıllar önce Yeni Asır gazetesinden Göztepe Kulübümüzün Dağcılık şubesiyle ilgili haberlerini okuyordum. Ayrıca yıllardır Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun ülkemizin 5165 metre yüksekliğinde en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’na her 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla sporcuların tırmanışını gerçekleştiriyordu. Gazeteler de bu spor organizasyonunun haberlerine yer veriyor ve bizler de hep okuyorduk. Ama son yıllarda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bu spor etkinliğinin yapıldığına dair haberleri ulusal basında göremiyoruz. Muğla İli Seydikemer ilçemiz sınırları içerisinde kalan Seki-Eren dağında resmi olarak Dağcılık sporu yapılıyordu. Bölgemiz coğrafyası bizlere bölgemizin spor konusunda da ne derece önemli olduğunu gösteriyor. Bizler bu konunun önemini anlamamız gerekiyor.
Seki-Eren dağının dağcılık sporu için uygun bir yer olduğunun farkına varılmasından sonra Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanlığı Seki-Eren dağına tur kayağında 2004 Şubat ayında ilk faaliyetini gerçekleştirmişti. Bir yıl sonra Eren dağı tur kayağı tırmanma organizasyonu Muğla dışından gelen elliye yakın sporcunun katılımıyla 18-22 Şubat 2005 tarihlerinde ikinci defa gerçekleşti. O tarihlerde Muğla valisi HüseyinAksoy da bölgemizde kış turizminin yayılması için bu sporun yapılması gereğini söylemişti. Bunlar çok doğru sözler, sayın valimiz bu konuda üzerine düşeni de yapıyor. Kendisi de Seki-Eren dağında bu organizasyona bizzat katılmıştı. Ama 2005 yılından sonra burada resmi olarak hiçbir dağcılık spor faaliyeti gerçekleştiğini görmedik.
Gelecek yıllarda burada dağcılık spor faaliyetinde Eren Dağı tırmanışı bölgemiz kış turizmine de büyük canlılık getirecektir. Bizlere bölgemiz coğrafyası böyle nimetleri vermiş. Bu nimetleri spor ve turizm adına yaymak da yetkililere düşüyor. Burada Dağcılıkla ilgili spor organizasyonları yapılsa buraya Muğla dışında da sporcu gelecek ve Köyceğiz’in ismi bir spor organizasyonunda da duyulacaktır.
Türkiye Dağcılık Federasyonu Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde, Dağcılık İl Temsilciliği ile burayı değerlendirirse iyi olur. Çünkü daha önceki yıllarda burada Dağcılık faaliyeti gerçekleşmişti.
Türkiye Dağcılık Federasyonu yetkilileri bu konuda Eren dağının ilçe sınırları içerisinde yer alan Seydikemer Belediyesi ile de diyalog kurarsa Seydikemer ilçesinin spora duyarlı olan Belediye Başkanı Önder Akdeniz’in de bu konuda kendilerine yardımcı olacağına inanıyoruz.
1960 Köyceğiz doğumlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler-Gazetecilik Bölümü mezunu. 24 Mart 1979 tarihinden bu yana gazetecilik yapmakta. Muğla Devrim Gazetesi ve Fethiye Gazetesi’nde muhabirlik, Köşe Yazarlığı ve ayrıca Fethiye Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Sürekli Basın Kartı sahibi.