bahrivreskala@gmail.comİstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir KulüplerBirliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmirŞube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim VakfıKurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, SualtıYüzme Federasyonları e. Üyesi.
Tenis, raket ve topla iki kişi arasında ya da ikişer kişilik iki takım arasında oynanan bir spor dalıdır. Oyuncular raketler ile içi boş lastik bir tenis topunu, oyun alanı olan kort’ un ortasında bulunan ağ üzerinden rakip sahaya atmaya çalışırlar. Oyun alanı; toprak kort, çim kort ve sert kort olarak değişiktir. Oyunda, daha çok puan alan sporcu karşılaşmayı kazanır.
Orta Çağ döneminde Fransa’da elle oynanan bir oyun olan tenis, zamanla değişikliklere uğramıştır. Devamında 1873 ve 1874 yıllarında, Waalter Clopton Wingfield adlı spor sever İngiltere’de, bu günkü tenise çok benzeyen ve kapalı alanda oynanan bir oyunu açık havada oynanacak hale getirmiştir. Açık havada oynanan ve çim tenisi adı verilen yeni oyun ile tenis oynanmaya başlanmış ve de özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde yayılmıştır. Bugün ise tenis birçok ülkede her yaş grubunda oynanan, lisanslı oyuncusu bulunan ve sevilen bir spor dalıdır. 01.Mart.1913 tarihinde, 12 ulusal federasyonun katılımları ile resmi, Uluslararası Çim Tenis Federasyonu kuruldu. Ancak 1923 yılına kadar uygulanacak kurallar ve oyunlar ile ilgili yapılan tartışmalarda anlaşmalar sağlanamadı. Bu tartışmalarda, özellikle “dünya şampiyonasının kaldırılması” ve “İngilizce’ nin resmi dil olması isteniyordu. 1924 yılında ILTF -Uluslararası Tenis federasyonu tarafından, “ILTF Tenis Kuralları” resmi olarak kabul edilmiş ve Federasyonun Uluslararası yetkisi resmen tanımış oldu. 1977 yılında ise “çim” kelimesi kaldırılarak federasyonun ismi Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) olarak belirlendi. Başlangıçta Paris Federasyonun merkezi iken, ikinci dünya savaşı nedeniyle Londra’ya taşındı.
1987 yılına kadar Wimbledon’da bulunan merkez, 1998 yılında halen bulunduğu Londra’nın Roehampton bölgesine taşındı. 1913 yılında 12 ulusal tenis birliği tarafından kurulan Tenis Federasyonunun 2016 yılı itibariyle 211 ulusal ve alt bölgesel birliği bulunmaktadır.
Ülkemizde tenis, ilk defa 1900 yılında Türkiye’de bulunan İngiliz elçilik çalışanları arasında oynandı. İlk tenis kortu ise 12. Ağustos.1910 yılında İstanbul’da Küçük Moda’da açıldı. Beraberinde ilk Moda Tenis Kulübü kuruldu ve İngiliz diplomatları arasında Tarabya’da ilk tenis turnuvası düzenlendi. Daha sonra 1905 yılında İzmir’in, Bornova ve Karşıyaka İlçelerinde yine İngilizler tarafından oynanmaya başlandı.
1915 yılında Fenerbahçe Kulübünde tenis şubesinin kuruldu ve Ülkemizde Türkler tarafından ilk defa tenis oynanmaya başlanmış oldu. İlk Türk tenis hareketini Fuat Hüsnü Kayacan başlattı. Devamında Amerikan Kolejlerinde de tenis oynanmaya başladı. Fenerbahçe’nin toprak kortundan uluslararası alanlara çıkan Suat Subay, Şirinyan ve Sedat Erkoğlu, Türk tenisinin öncüleri oldular. 1924 yılında Suat Subay, bir İngiliz Subayı ile birlikte çifte şampiyon olarak Challenge Kupasına adını yazdırdı. Milliyet ve Tarabya Kupaları düzenlendi. İlk Türkiye Tenis Turnuvası’nı 1926’da tek erkeklerde Suat Subay, Sedat Erkoğlu kazandılar. Diğer taraftan Vecihe Taşçı, Adriel Sadak, Mediha Baydar ve Hidayet Karacan gibi kadın tenisçiler ise önemli başarılar elde ettiler. Tenisin Ankara’ya gelmesi ise Süreyya Genca ve arkadaşlarının 1929’da Kavaklıdere Spor Kulübü’nü kurmasıyla gerçekleşti. 1930 yılında düzenlenen Balkan Şampiyonası ile Türk tenisçiler uluslararası alanda ilk defa mücadele etti. 1951-1965 yıllarında aralıksız 14 yıl Türkiye Şampiyonu olan Nazmi Bari, kırılması güç bir rekor elde etti. Nazmi Bari, 1951 Beyrut Turnuvasında tek erkeklerde ikinci; 1952 Beyrut Turnuvasında birinci; 1954 Selanik Turnuvasında birinci; 1957 İsrail Turnuvasında ikinci; aynı yıl Üsküp Turnuvasında ikinci olarak uluslararası alanda Türkiye’yi temsil etti. Türkiye, 1959 yılından itibaren Davis Kupası’na düzenli olarak katıldı. 1959 yılında Wimbledon’a, 1963 yılında ise Amerika Açık turnuvalarına katılan Nazmi Bari, Türkiye’nin ilk Grand Slam oyuncusu oldu.
Ülkemizdeki Tenis Federasyonu ilk olarak 1923 yılında Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı bünyesinde bulunan Sportif Oyunlar Federasyonu bünyesinde faaliyetlerine başlayan tenis kuruluşunun Başkanlığına Server Bey getirildi. 1953 yılında bağımsız bir federasyon olarak Türkiye Tenis Federasyonu kuruldu. 2004 yılında da kanunla özerk oldu.
Spor akademisyenleri her yaşın sporu olan tenise başlamak için, özellikle çocukların fiziksel gelişimleri açısından 5 yaşın en ideal yaş olduğunu ifade etmektedirler. Ancak buna rağmen günümüzde, tenis sporu dünyada en çok takip edilen, ilgi duyulan spor dallarından birisi olmasına rağmen, ülkemizde maalesef dünyadaki kadar ilgi yoktur. Sebeplerine baktığımızda, “Tenis” oynamak için biraz önce de belirttiğim gibi fiziki yeterlilik gerekiyor. Ülkemizde tenis sporunun fiziki yeterliliğe sahip sporcu sayısı çok az olduğundan istenilen başarı da olmuyor. Müsabaka sırasında sessizlik ön planda olduğu için de sporseverler istenilen ilgiyi göstermemektedirler. Görsel ve yazılı medyada da yeterli haberler çıkmadığından, doğal olarak ilgi de azalıyor. Bu nedenle de seyirci ilgi duymuyor. Bu da sporcuyu, dolaylı olarak da başarıyı etkilemektedir. Halkımız Uluslararası tenis karşılaşmalarında Türk sporcusu görmediğinden ilgi göstermemektedir, bu da beraberinde başarısızlığı getirmektedir. Ayrıca teniste çok uzun süren disiplinli bir çalışma var. Bizim sporcularımız hırslı ve azimli olmalarına rağmen, bazen bunun için gerekli hassasiyeti göstermiyorlar.