bahrivreskala@gmail.comİstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir KulüplerBirliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmirŞube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim VakfıKurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, SualtıYüzme Federasyonları e. Üyesi.
Günümüzde spor denilince aklımıza sağlıklı olmak, ulusal ve uluslararası başarılar, sporda olması gereken centilmenlik, saygı, sevgi ve Fair-Play gelmektedir. Devamında kişide, kültür ve eğitimle birlikte yarışma bilincinin ve yönetim şekillerinin yerleşmesi ve bu bilincin yarışma alanına aktarılması gerekir. Sporla ilgilenen bütün kişilerin tanımlara uyacak şekilde davranış sergilemeleri çok önemlidir. Sporcular, spor yöneticileri, teknik adamlar, görevliler, taraftarlar, görsel ve yazılı basın ile sporla ve yönetimiyle ilgili herkes, bütün paydaşlar; öncelikle sportmen, spor insanı olmalı, devamında sporun gereklerini Fair-Play anlayışıyla ortaya koymak durumundadır. Bu gerçekleştiği zaman, arzu edilen spor ve yönetim ortamı sağlanmış olur. Bu sayede de sporda olması gereken Fair-Play anlayışı gerçekleşmiş olur. Bu da, konusunda bilgili, donanımlı ve başarılı bir yönetici anlayışıyla mümkündür.
İyi ve başarılı bir yönetici; anlık karar alabilen, uygun planlama yapabilen, iyi bir organizasyonu gerçekleştirebilen kişidir. Sorumluluklarını bilen, görevinin hakkını verebilen yönetici başarılıdır. Başarılı bir yönetici, üstlendiği görevi yaparken adil ve güvenilir olmalıdır. Bu anlayışla yöneticilerde olması gereken özelliklere baktığımızda, başarılı bir yöneticide bulunması gereken ne kadar özellik varsa, bu özelliklerin spor yöneticilerinde de bulunması gerekmektedir.
Şöyle ki; kulüp yöneticileri:
Öncelikle işinin gerektirdiği niteliklere ve bilgilere sahip olmalı,
Güvenilir ve dürüst olmalı,
Kısa vadeli değil, uzun vadeli başarılara odaklanmalı,
Doğrudan yana tavır içinde olmalı,
Araştırıcı ve yaratıcı olmalı,
Yaratıcılığını yöneticiliği ile birleştirip uygulamaya koyabilmeli,
Hoşgörülü ve yapıcı olmalı,
Modern ve çağın bütün imkânlarından kendi alanında yararlanmayı bilmelidir.
Ancak spor yöneticiliğinde, bunların yanında sporla ilgili bazı özel niteliklerin de olması gerekmektedir.
Sporda malzeme insan olduğuna göre, spor yöneticisinin bu alanda çok yönlü bilgi ve beceri sahibi olması gerekir. Özellikle insan ilişkileri konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olması önemlidir. Günümüzde fırsat verildiğinde, ülkemizin yetişmiş insan potansiyelinin her alanda gerek duyulan yönetici gereksinimini karşılamaya yeterli olduğuna inanıyorum. Ancak önemli olan, sporumuza yön veren karar mekanizmalarının olaylara bakışı ve yaklaşımıdır.
Mesela, olması gereken nitelikleri taşıyan kişilerin belli görevlere yönetici olarak getirilişi mi, yoksa belli kişilerin yönetici olarak bazı görevlere getirilişi mi tercih edilecektir? İşte burada yapılacak tercihler, sporumuzun geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Sorunları yaşayarak bilen, çözümleri konusunda tecrübeleri olan, sporcuların ve kulüplerin başarılı olması dışında başka bir beklentisi olmayan, iyi niyetli ve özverili spor yöneticilerine yer verilmesi çok önemlidir.
Spor kulübü başkanlığı ve yöneticiliği asla şov ve reklam yeri değildir. Geçmişte birlikte çalıştığımız, futbolumuza ve sporumuzun beklentilerine karşılıksız hizmetler veren TFF – Türkiye Futbol Federasyonu, diğer federasyonlar ve kulüplerin önceki başkanlarından bazılarına ne kadar teşekkür etsek az olur. Ancak yanlış spor politikaları nedeniyle daha önce ve günümüzde bazı kulüp başkan ve yönetimleri kulüplerini zor duruma sokmuş, borçlandırmıştır.
Burada spor yöneticiliğinin rolü çok büyüktür. Başarı için kısa vadeli, günü kurtaran politikalar değil; uzun vadeli, sağlam ve devamlılık arz edecek başarılı spor politikalarının uygulanması esastır. Uzun vadeli, sağlıklı spor politikalarını uygulayan Voleybol Federasyonumuz, karşılığını bir yabancı oyuncu hariç tamamı gençlerimizden oluşan Kadın Voleybol Milli Takımımızın kazandığı dünya birinciliğiyle alarak kanıtladı. Gençlerimizde paradan önce milli ruh, duygu ve forma aşkı; yabancılarda ise sadece para aşkı vardır. Devamlılık arz eden başarılar için kulüp başkanları ve yöneticilerin bu durumu görerek uzun vadeli projelere öncelik vermeleri şarttır ve çok önemlidir.
Son yıllarda özellikle futbolumuzda, kulüpler arasında sanki bir güç savaşı varmış gibi Fair-Play dışı davranışlara şahit olmaktayız. Kulüp başkanlarının görsel ve yazılı basındaki kışkırtıcı ve itham edici açıklamaları sporda olmamalıdır. Ama maalesef futbolumuzda durum budur. Seçilmiş başkanların ve spor yöneticilerinin olumlu şekilde gereğini yapmaları önemlidir. Zira bulundukları görev ile çok büyük bir camiayı temsil etmektedirler ki, bunun sorumluluğu da büyüktür.
Unutulmamalıdır ki; “Ayrıştırıcı ve yanlış açıklamalar kulüplere yarar değil, zarar getirir.” Ayrıca keyfi, hissi ve yanlış spor politikaları, yanlış açıklamalar ve uygulamalar yüzünden kulüpleri zor durumda bırakan; sorumsuzca borç içinde bırakıp giden yöneticilerden de hesap sorulmalıdır. Günümüzde ise bazı TFF – Türkiye Futbol Federasyonu, kulüp başkanları ve yönetimlerinin aldıkları yanlış kararlar nedeniyle sporumuzda istenilen başarı maalesef sağlanamamaktadır. Bunun da sorumluları, federasyon başkanları ve sporla ilgili yetkililerdir.