r.yilmaz50@gmail.com1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu.Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı.TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı.TGC, TSYD ve TMOK Üyesi,Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi,TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı,Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı,Değer Otizm Derneği gönüllüsü.Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.
Emre Belözoğlu’nun takımın başına geçmesinin ardından Fenerbahçe’de çok şey değişti.
Futbolcular, kendilerinden beklenen performansın %100’ünü ortaya koyamasalar da en azından %50’nin üzerinde bir ortalama tutturdular. Bu da o kalitedeki futbolcuların, rakibe kendini kabul ettirip önlem almak zorunda kalmaları için yeterliydi.
Daha önce kümede kalmaya oynayan takımların bile sadece kontratak değil, set oyunu oynadığı, kendi ayarındaki takımlarla oynar gibi diğer hücum aksiyonlarını uyguladığı, çok adamla hücum ettiği bir takım olan Fenerbahçe, artık sahada şampiyonluğa oynayan takım görüntüsü sergiler oldu.
Alanyaspor bile, 0-0 berabere biten maçta, hem savunma güvenliğini elden bırakmadı, hem de hücumda, ilk yarıdaki maçta olduğu gibi elini kolunu sallaya sallaya gelemedi Fenerbahçe yarı sahasına. Bunun için her zamankinden çok daha fazla mücadele etmek, efor sarfetmek zorunda kaldı.
Evet, 3 topu direkten döndü, birkaç pozisyonda golü atamadı ama dikkat ettiyseniz, Harun’un spikeri bağırtan kurtarışlarında atılan o güzel şutlar hep uzaktan çekilen şutlardı.
Sonuç olarak güzel bir maç izledik, klas hareketler gördük ve maçın sonucunun ligin kaderini belirleyecek olmasından dolayı da bir hayli heyecanlandık.
Ancak geldiği günden bu yana takımın seviyesini ve gücünü bu kadar yükselten Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’nin iki büyük sorununa hala çözüm bulamamış göründü.
Bunlardan birincisi, Fenerbahçe’nin Alex’in gidişinden bu yana en büyük eksiği olan hızlı hücumu becerememesi, ikincisi ise hücum esnasında savunma güvenliğinin unutulması.
Alanyaspor maçında iki kez hızlı hücum şansı yakaladı Fenerbahçe.. Ama biri oldukça etkili olan bu iki atağın ikisi de bu alışkanlığının ve becerisinin olmamasından dolayı harcandı gitti.
Zaten santrforu olmayan Fenerbahçe’nin bu eksikliği Valencia’nın başarısına rağmen hissediliyor.
Ama Fenerbahçe’nin Alanya’da iki puanı bırakarak, şampiyonluk şansını mucizelere bırakmasındaki asıl neden rakibin kontratağına önlem alamamasıydı. Gökhan Gönül’ün ilk yarının sonlarında kırmızı kart görmesinin nedeni de buydu. Normal şartlarda 70 dakikalık kondisyonu olan Fenerbahçe, 10 kişi kalınca bu defa daha da güçsüz kaldı. Üstelik rakip de Alanyaspor gibi, sistemi oturmuş ve güçlü bir takım olunca, işler iyice zorlaşmıştı.
Alanyaspor beraberliğinden sonra şampiyonluk artık mucize olur. Ancak Emre Belözoğlu yerine takımın başına Avrupa’nın 5 büyük teknik direktöründen biri dahi gelse, Erol Bulut’un Fenerbahçe’ni bu kadar kısa sürede bundan daha fazla değiştiremezdi. Dolayısıyla, artık ulaşılması çok zor olan şampiyonluğun sorumlusu Emre Belözoğlu değildir ve olmamalıdır.
Taktiksel anlamda ve kadro tercihlerinde hata yapmış olsa bile duruşu ve futbolculuğunun aksine olgun demeçleri ile kariyerine iyi bir başlangıç yaptığını, geleceğiyle ilgili olumlu sinyaller verdiğini söyleyebiliriz.
Ona bu görevi vererek büyük risk alan Başkan Ali Koç, her şeye rağmen gelecek sezon onunla devam ederse, şaşırmam..
1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu. Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı. TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı. TGC, TSYD ve TMOK Üyesi, Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi, TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı, Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı, Değer Otizm Derneği gönüllüsü.
Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.