GÜLER YÜZ, TATLI DİLİNİZ DE Mİ YOK?

Karşıyaka Spor Kulübü’nün sosyal medyada “her kafadan bir ses” çıkaran şirketleşme modeli sonunda su yüzüne çıktı ve eski, yeni başkanlar bir araya gelerek basının karşısında ağızlardaki baklayı çıkardı…
Şirketleşme fikrini ortaya atan, aslında başkan Turgay Büyükkarcı ile birlikte çıktığı yoldan bu nedenle ayrılan eski başkanlardan Cenk Karace ile hareketin ana kumandasında olan eski başkan ve Adalet eski Bakanı Hasan Denizkurdu yanlarına mevcut başkan ve genel kurulda aday olacağını açıklayan Turgay Büyükkarcı’yı da alarak açıklamalarda bulundu.
Bence “ne şiş yansın, ne kebap” misali bir toplantı oldu. Aslında derler ya “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diye…
Bakın Cenk Karace toplantıda ne dedi: “Bir haftada arz edilen hisselerin yarısı realize edildi. Şirketin ana sözleşmesi yazıldı. Başka şirketlerin düştüğü durumlara düşmeyeceğiz. İlk etapta tanesi 25 bin TL’den, 100 milyon TL toplama hedefiyle 4 bin adet hisse arz ettik. Bunların 2 bin 150 hissesi realize oldu.”
Bu şu demek oluyor. Ana yönetim belli… Geriye “Ver parayı sorma” kısmı kalmış…
Hasan Denizkurdu’nun Karşıyaka Spor Kulübü’nde başkanlık yaptığı dönemde başlayan ve bugünlere kadar “ağabey-kardeş” gibi gelen ilişkilerimiz hep sevgi-saygıya dayalı oldu. Kendisine inanır ve aldığı kararlara da gözü kapalı imza atarım.
Bakın o toplantıda ne dedi: “Bizim modelimiz Fenerbahçe, Galatasaray, Ankaragücü modeli değil. Bir tarafta dernek başkanı, bir tarafta şirket başkanı olacak ve isterse dernek günü geldiğinde şubeyi tekrar devralabilecek. Şirketler Türk Ticaret Kanunu’na göre kar elde etmek için kurulur ve belli bir sürede kara geçemezlerse tasfiye edilir.”
Hasan Denizkurdu çok iyi bir hukukçu. İzmir Ticaret Odası’nı ve Yaşar Holding’i de bir dönem başarıyla yönetti. Demek istediği şu: Şirket kar etti, etti… Etmedi. Kapatırız ona göre…
Hayırlısı olsun!..
Ama unutulmasın; Karşıyaka’da taraftarsız şirket, batmaya mahkûmdur…
Hazreti Muhammed (s.a.s) “İnsanları memnun edecek paranız pulunuz yoksa güler yüz, tatlı diliniz de mi yok?” diye sormuş.
Gerçekten ne kadar doğru değil mi?
Yaşadığımız dünyada zaman içinde bunun pek çok örneklerini görmemiz olası. Günlük yaşantımızdan tutun da, sporun her branşında uygulanabilecek ve sıklıkla sorulması gerekecek.
Güler yüz, tatlı söz…
Şimdi Karşıyaka Spor Kulübü’nde kurulacak şirketten parası olan hisse alacak. Ya olmayanlar? İşte onlar “güler yüz, tatlı dil”le teselli mi bulacak?
Asıl adı Muhammed bin İdris bin Abbas olan Şafii, İslam hukuku bilgini. Şafii mezhebinin kurucusu. İmam Şafii’nin şu sözünü çok seviyorum:
“Kılıç ve siyasetle yaptırılamayan pek çok iş; güler yüz ve tatlı dille kolayca yaptırılır.”
Peygamberimiz, İmam Şafii başta olmak üzere böylesine anlamlı sözleri günümüze kadar getirmeyi başaranları gerçekten kutlamamız ve onlara şükranlarımızı sunmamız gerekiyor değil mi?
Bu sözler nerede aklıma geldiğini söylesem şaşıracaksınız.
İster inanın, ister inanmayın…
Karşıyaka Amatör Futbol Kulüpleri Derneği Yönetim Kurulu ile birlikte Karşıyaka Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğüne ziyarete gittik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden gelen yeni müdür ziyaretinde laf lafı açıp da sohbetin koyulaştığı bir anda beynimde bir şimşek çaktı… Hatta o arada Erdem Esentepe Spor Kulübü Başkanı, birliğin başkan yardımcısı Metin Acaroğlu bana bakıp sanki “ağabey ne oldu?” der gibiydi…
O an, aklıma gelen yukarıdaki sözler “geldi, gitti” ama ben notumu almıştım…
Müdürün oturuşu, anlatışı, duruşu, vücut dili o sözleri hatırlatmaya yetti, arttı bile…
Ziyaretine gittiğimiz Berkhan Alptekin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Spor İşleri Müdürü olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Daire Başkanı Hakan Orhunbilge tarafından Bornova Belediyesi Spor İşleri Müdürü’yken “istek” sonucu gelmişti.
Bornova Belediyesi Spor Müdürü olarak tanıdığım, daha sonra izleyip başarılı işlerine alkış tuttuğum Berkhan’ın İzmir Büyükşehir’e geçişine sevinmiştim. Gerçekten kısa dönemde “damga” vuran işlere imzasını attı…
Öncelikle işi bilen, karşısındakini dinleyen, saygı duyan ve dik duran bir bürokrat olduğunu görmek bir spor adamı olarak “İşte sporumuzu birkaç adım öteye götürecek isim”lerden birisi diye düşünmek ne kadar mutluluk verici. Daire başkanı Hakan Orhunbilge sorduğunda “12’den vurdun” demiştim…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sporun içinden gelen daire başkanı Hakan Orhunbilge ve altındaki kadroda yer alan müdürler Berkhan Alptekin ile Sezer Çiçek için “İzmir sporunu kurtaracaklar” diye hep düşünmüşümdür… Proje yapan, kentini, gençliği, halkını, kulübü ve sporu düşünen bu genç beyinler için “dürüstlük” doğduklarında içlerinde olan erdemlik diyebilirim…
Berkhan’ın yükselişini beklerken, bir anda Karşıyaka Belediyesi’ne gelmesine şaşırdım kaldım… Gerçekten öyle. Şahsen üzüldüm… Ama Karşıyakalı kulüp başkanı, Karşıyaka’da yaşayan ve Spor İşleri Müdürlüğünün kuruluşundan bu yana gelişimini bilen biri olarak; “Oh be, sonunda sporu bilen spor müdürü…” diyerek sevinçten adeta göbek attım…
Kafanızda bin tilki dolaşıyor ama bir türlü söyleyemediğiniz sözü biliyorum. “Attan inip eşeğe bindi” diyenlere Hz. Mevlana’nın sözüyle cevap vereceğim: “Mutlu olmak istiyorsan gururu bırak, gönüller almaya bak.”
Sonra da; Berlin’de Alman felsefesi öğrenimi gören İsviçreli filozof, şair ve eleştirmen Frederic Amiel’in sözüyle sesleneceğim: “Gerçekten mutlu olanlar, iyi insanlardır.”
Gerisi boş…
Üst satırlardan hatırlayacaksınız. Para ve gülen yüzden bahsetmiştim.
Berkhan bence insanlara yaklaşımının yanı sıra, belediye mevzuatını ve sporu bilmesiyle de artılarla masayı dolduruyor. Elbette tüm bu üstün yetenekleri “kent, spor, belediye” üçgenini doğru kullandığı sürece geçerli. Yoksa bu şehir ne bilginleri yuttu…
Başkan Tugay’ın göreve geldiği günden bu yana makama oturttuğu 3. Müdür olan Alptekin bu iş için biçilmiş kaftan. Son derece mütevazı, çalışkan, dürüst, pratik zekâ ile iş bitirici, güler yüzlü…  Üstelik de konusuna hâkim… “Sayıştay ile Danıştay”ı ayırt etmesini de çok iyi biliyor!
Karşıyaka Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü’nde arka plandakiler kimdir, nedir, ne yapar bilemiyorum. Benim işim değil. Onu bağlı olduğu ve sporu çalışanlardan çok daha iyi bilmesi gereken başkan yardımcısı ile başkan düşünecek ve bilecek…
Ama şunu söylemeliyim ki, kısa bir süre önce öğretmenlikten belediyeciliğe geçiş yapan, Karşıyaka Spor Kulübü futbol alt yapısında yöneticilik deneyimi de bulunan Cenk Karslı geldiği günden bu yana “amatör spor kulüpleri-belediye” işbirliğini gerçekleştirirken, elinden geldiğince kulüplere destek, görevinde başarılı oldu. Verilen yetkiyi olumlu yönde kullandı. İş bitirmek için çabaladı, durdu… Berkhan Müdür için de bir şans. Kendisi gibi akademik kariyerli ve spor kökenli… Kafa yapılarının uyuşması Karşıyaka Belediyesi’nin “Doğru spor hizmeti” vermesi dışında, Karşıyaka Amatör Sporuna, KSK’ye hizmet götürmenin yanı sıra, “kulüp-belediye ilişkileri”ni üst düzeye taşıyacak. Kavgaların sonunu getirecek. Halka hizmet bilinçli, çağdaş bir modelle olacak. Doğru aktiviteler artacak. Tesisler modern bir şekil alacak.
Elbette çalışanların hepsi birbirinden değerlidir ama yıllardır tanıdığım en son spor müdürlüğünde bir aktivitede çalışmaktan kan ter içinde kaldığını gördüğüm Hüseyin Yalçın Karşıyaka Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü için büyük kazanç. Bu göz ardı edilmemeli…
Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri ve Ege Üniversitesi Yüksek Lisans mezunu, eski futbolcu Berkhan Alptekin’e “Karşıyaka’ya hoş geldin” diyorum. Yazıyı Karşıyaka Amatör Futbol Kulüpleri Derneği’nin tuttuğunu koparan ve son derece çalışkan 2. Başkanı Metin Acaroğlu’nun şu sözleriyle noktalamak istiyorum:
“Son dönemde konuya hâkim, spor kulüplerinin dertlerini bilen ve belediyeciliği iyi tanımlayan, amatör kulüplerin sıkıntılarını bir kulüp başkanı bilgisiyle çözen spor müdürüyle bir araya gelmek bizleri son derece mutlu etti. Bundan böyle Karşıyaka Belediyesi, Karşıyaka Spor Kulübü ve amatör spor kulüplerinin iş birlikteliğinin daha sağlıklı olacağına inanıyoruz. En azından sorunlara iyi niyetle yaklaşan ve çözüm üretmeye odaklanmış bir spor müdürünü karşımızda görmenin mutluluğunu yaşadık. Bundan böyle Karşıyaka Belediyesi’nin amatör spor kulüplerine bakış açısının da değişeceğine inanıyoruz.”    

Avni ERBOY