rcengiz1965@gmail.com01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.
Sahada tıpkı İtalya maçındaki gibi bir atmosfer var.
Isınırken bazı oyuncularımız bacağını mı sallıyor, yoksa bacaklarımı titriyor anlayamıyoruz.
Maça kötü başlıyoruz.
Saatler zamanı değil kendisini ölçüyor… 2. dakika, Muslera’nın yüzünde bir panik ifadesi beliriyor. Birdenbire sanki bacağı kaldırma kuvvetini yitiriyor, kontrol edemediği top garip bir şekilde savruluyor… Adeta maça yenik başlıyoruz.
Şoktayız.
Enerjimiz yere çakıldı, sarsıldık. Üstelik, yayındaki donmalar bize iyi bir şeyler hissettirmiyor. Galatasaray iyi futbol izlettirmiyor.
Fatih Terim, takımı üçlü savunma ile oynatıyor ama hazır olmayan takımı ile ne tür sonuçlar doğuracağını hesaplayamıyor. Baskı altında iki pas yapamıyoruz.
Maç yayınını komple kesilip, ekranda, “Teknik bir arızadan dolayı yayınımız birazdan devam edecektir” bilgilendirmesi yapıyor.
Geriliyoruz…
35. dakika top ikinci kez kalemizde, spikerin ses tonu yumuşak ve çaresiz…Fatih Terim’in beden dili ‘yapma Muslera, Lütfen!’ diyor.
Yutkunduk.
Kafamızı sağa sola sallıyoruz.
Tam da o sırada Ömer Bayram’ın ortasında Emre Kılınç bize seslendi ve soyunma odasına 2-1’le yürüdük.
Bu heyecan verici bir goldü.
Harikaydı.
Yüzümüzde gülücükler belirdi.
Ancak, 51. dakikada Götze’nin golüyle midemizde yumruk yemiş gibi olduk.
Yeniden fark 2‘ye çıktı…
Sırtımızı duvara yasladık.
Tekrarı görmek istemedik.
Santra yapılırken Fatih Terim öfkeli gözle futbolcularına bakıyor. Kendi kendini sakinleştirmeye çalışırken göğsünün kalkıp inişini izliyoruz. Kalp atışının düzensizleştiğini hissediyoruz.
Kolların kafasının üzerine kaldırıyor ve aşağı indirirken avuçlarını birleştiriyor, stresten parmaklarını sıkıyor, konsantrasyonunu kaybetmemek için 3 oyuncu birden değiştiriyor.
Biz ise kanal değiştirmemek için direniyoruz.
PSV’nin 19 yaşındaki İngiliz oyuncusu Madueke fiziği ve tekniğiyle ‘mezarda ölüyü ters döndürür cinsten’ çalımlar atıyor. Bir kez daha anlıyoruz ki ‘yetenekli bir futbolcuyu geliştirmekte bir yetenek işidir.’
Maçın 84. Dakikasında Luyindama öne doğru eğilip, Muslera yere uzanırken, ceza sahası golcüsü Zahavi kaleye doğru aynı vuruşu üçüncü kez yapıyor.
‘Şimdiye kadar herkes çuvalladı’ derken…
88. dakikada Mario Götze’nin omuz kafa karışık vuruşunu Muslera çelemeyince top çizgiyi geçiyor ve skor 5-1 oluyor.
Avrupa Şampiyonası sonrası ilk uluslararası maçta ne kadar yetersiz olduğumuzu bir kez daha görüyoruz. Skora değil ‘yetersizliğimize üzülüyor, anlayışımıza ürperiyoruz.’ Çünkü, müsabakaya benzer şartlarda hazırlandık. Maça hazırlanma sürecimiz, dezavantajlarımız ve eksikliklerimiz hemen hemen aynı ama aramızdaki en önemli fark ‘biz oyuncularımızı maçlara hazırlamak için uğraşıyoruz onlar hazır tutuyor.’
Olaya futbol penceresinden bakarsak, geçmişi anlamlı kılmak için bu skordan ders almamız gerekiyor. Çağdaş futbol bize duygunun değil aklın ve stratejik planlamanın öncelikli olduğunu gösteriyor.
Buraya aitiz ama hazır olmadığımız gerçeğini bu tip maçlarda öğreniyoruz. Sonucun farkındayız ve bunun iyi bir şey olmadığını biliyoruz.
01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.
Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.
Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.
“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.
TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.
Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.