r.yilmaz50@gmail.com1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu.Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı.TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı.TGC, TSYD ve TMOK Üyesi,Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi,TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı,Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı,Değer Otizm Derneği gönüllüsü.Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.
Süper Lig’in 3. haftası geride kaldı. Bu sezonun sürprizi İzmir temsilcisi Altay oldu. Geçtiğimiz sezon Alanyaspor ve Hatayspor’un yaptığını bu sezon İzmir’in Altay’ı yapabilir izlenimi verdi. İlk iki hafta aldıkları sonuç ve Fenerbahçe karşısındaki mücadeleyi izleyince, öyle hissettim.
Beşiktaş 2. haftada, Galatasaray ise 3. haftada puan kaybetti. Şampiyon adaylarından Fenerbahçe ve Trabzonspor henüz kayıpsız. Bu sezon yarış bu dört takım arasında geçer..
Bu sezonun geçen sezonlara göre en belirgin farkı, bariz hakem hatalarının azalmış olması ve VAR’ın daha az devreye girmesi. Böyle giderse hakem yorumcularının, bir dönem olduğu gibi izleyici toplamak için başka şovlar yapmaları gerekecek.
Rıdvan Dilmen’in TRT’ye geçmesi, lige ayrı bir renk getirdi. Onun yorumlarını, değerlendirmelerini özlemişiz. Sansasyonel cümlelere ihtiyacı olmayan, eyyam yapmak yerine gördüğünü değerlendiren isimlerin olaya nasıl baktığını duymaya ihtiyacımız vardı.
BeIN Sports’ta Güntekin Onay’ın yanına Feyyaz Uçar ve Volkan Demirel’in gelmesi de bakıldığında en azından denge unsuru oldu. Bazen 2 Galatasaraylı 2 Beşiktaşlı bazen biri Trabzonsporlu olsa da Fenerbahçe maçını 3 ezeli rakip oyuncusu yorumluyor, Fenerbahçe sahada doğransa da hakkında ağızlarından tek bir olumlu cümle duymuyorduk.
Yayıncı kuruluşa değinmişken, 3 hakem yorumcusunun tartışılan kararları yorumlaması olumlu bir gelişme oldu. 3 haftalık periyotta farklarını hissettirdiler. Hele Bülent Yıldırım ve Lale Orta’nın kahvehane ağzı yerine futbol literatürüne uygun cümlelerle pozisyonları yorumlamaları, bu işin bu dille de yapılabileceğini gösterdi. Kadın elinin değdiği her yer nasıl fark ediyorsa, Lale Orta’nın ekrana dönmesi de farklılık getirdi. Kim düşündüyse, kutluyorum.
Ama benim için lige asıl tadını, kalitesini Mustafa Denizli getirdi. Duruşuyla, demeciyle, asaletiyle mağlup olduğu maçtan sonra bile tarzını bozmayarak konuşması, alkışa değerdi. Umarım bazı teknik adamlar da ondan etkilenerek tarzını değiştirirler.
Ligin 3. Haftası sonunda 4 teknik adamın değişmesi de artık buna bir çözüm getirme zamanının geldiğini gösterdi. Futbol Federasyonu’nun yabancı kuralı yerine teknik direktör kuralı getirmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
Beşiktaş’ın Salih’in atılmasının ardından oyuncu değiştirmesi ve bunu yaparken de 4. hakemin müdahalesi, o sırada kenarda yaşananlar, aslında futbolumuzun seviyesinin gözler önüne sermesi açısından önemliydi. Kulübedeki onca teknik adamdan birinin bile kuralı bilmemesi, dahası 4. Hakemin de yanlış bilmesi, neden her yıl tartışmaların sahadaki futbolun önüne geçtiği sorusunun yanıtıydı.
Bu sene futbolun asıl unsuru seyircinin de tribünlere dönmesi, en büyük eksiği tamamladı. Kapasitenin %50’si olsa da bazı maçlarda dolu hissi veren tezahüratlar, onlarsız futbolun nasıl yavan kaldığını bir kez daha gösterdi.
1961 Bartın doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu. Gazetecilik Mesleğine 1983 yılında Günaydın Gazetesi’nde başladı. TSA, Dünya, Akşam ve Aydınlık Gazetesi, 24 TV ve TRT Spor’da çalıştı. TGC, TSYD ve TMOK Üyesi, Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) Denetleme Kurulu Üyesi, TMOK Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı, Türk Spor Ajansı ve Hotel Gazetesi Yayın Danışmanı, Değer Otizm Derneği gönüllüsü.
Avrupa Fair Play Birliği’nce (EFPM) Tanıtım ve Eğitim dalında Vox Award ve Dünya Fair Play Konseyi’nce (CIFP) Tanıtım alında Şeref Diploması ile ödüllendirildi.