rcengiz1965@gmail.com01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.
Bir insanın iyi yanlarının olduğunun keşfedilmesidir.
Bir müsabaka ve toplumsal yaşamda işlerin iyi gitmediği durumlarda sorumluluk, vicdan, saygı gibi içsel faktörlere yönelmedir.
“İyi insan aklından hiç kötü geçirmemiş saf insan değildir. İyi insan her kötülüğün farkında olup iyiliği tercih edendir.” E. From.
Fair play denilince ne anlıyoruz?
Fair Play, topu dışarı atmaya indirgemeden, tutumlarda adil olma, adaleti sağlama ve eşitliği koruma duygusunu oyunun bütününde saygı, hoşgörü, centilmenlik olarak anlam bulmalı ve kültürel bir kazanıma dönüşmelidir. Bu bağlamda, fair Play öğretisi ‘neyin yapılması’ kadar ‘neyin yapılmaması’ gerektiği öğretilerini de içermektedir.
Fair Play’in saha içindeki kapsamını sadece sakatlık sonrasında topun dışarı atılması olarak daraltmamak gerekiyor. Fair Play tıpkı oyun gibi dinamiktir, kendi içinde aynı anlamı taşıyan farklı düşünce ve davranışlar oluşturulabilir. Örneğin, “Yerde yatan bir oyuncu için Fair Play’e inanmış bir oyuncu topu dışarı atarken, hareketin erdemini bilen bir başkası onu koruyabilir, bir diğeri olması gerekeni sorgulayan taraftarları sakinleştirip, tepkilerini azaltabilir. Bu birliktelik yapısal bir bütünlüğü korur ve geliştirir.
Fair Play prensipleri istenilen düzeyde işliyor mu?
Kazanmak mutlak olunca, planlanan oyun sisteminde Fair Play’i saha da koyabilecek yer olmuyor.
Fair Play ödülü nedir?
Hak ederek kazanan insanların nitelikli davranış ve duygusal olgunluğa erişmiş olduğunu gösteren bir semboldür.
Kime verilir?
Ödül verilmez hak edilir.
Can Yücel’in dediği gibi:
Bir zarfın içine,
Bir avuç dua,
Bir kucak şükür,
Biraz sabır,
Bir avuç ta kırmızı gül koydum…
Kime götüreceğini söylemedim.
Ne işe yarar?
Umutsuzluktan umut doğmasına yarar.
Ödül bir bütünü ifade ederse; koşullar ne olursa olsun ödüllü kişi ödüle bağıl bir iyilikle uyumlu yaşar. Koşullar ne olursa olsun sertlikten uzak durur ve saldırganlıktan kaçınır. Tıpkı bir Mevlana, Yunus veya Hacı Bektaş gibi yaşamın zorluklarından doğan sertliği “sevgi, saygı ve hoşgörü” ile yumuşatır. Bu konuda peygamber efendimiz Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Yiğit dediğin, güreşte rakibini yenen kimse değildir; asıl yiğit kızdığı zaman öfkesini yenen adamdır.”
Ödül bir bütünü ifade etmezse; ödülün etkisi zamanla geçtiğinde, kişi ideal davranışlardan uzaklaşır ve özüne döner. Fair Play ödüllü milletvekili (eski milli futbolcu) Alpay Öcalan, eski kulüp başkanı Faruk Koca ve Galatasaray kalecisi Muslera örneğinde olduğu gibi kendini ifade etme ve iletişim yöntemi olarak saldırgan bir tutum sergileyebilir. Bu durumda kişi yadırganır ve ödül sorgulanır.
“Her insanın değerleri olduğuna inanırsan, nasıl davranacağını da anlayabilirsin.” Kant
Sonuç olarak, istenmedik davranışların önlenmesinde belirlenmiş tek bir Fair Play protokolü bulunmamaktadır. Bu nedenle Fair Play öğretimi çerçevesinde planlanacak ilke ve prensipler, dinamik, geliştirilebilir ve düzenli olmalıdır. Burada asıl mesele uygulanması arzulanan ideal davranışların toplumsal rol ve statülerle bütünleşmesidir.
01.06.1965 Diyarbakır doğumlu. Lisans, Yüksek lisans ve Doktora eğitimini: Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor A.B.D.’da tamamladı.
Ulusal ve uluslararası bilimsel Kongre ve Sempozyumlarda 84 bildirisi bulunmaktadır.
Ulusal ve uluslararası spor bilimleri dergilerinde 45 yayınlanmış makalesi yer almıştır.
“O Küçe Senin Bu Küçe Benim”, “Kulübümüz Köklü, Camiamız Büyük Allah Kerim”, “Köşeli Yazılar”, “Top Patladı Şimdi Onarma Zamanı”, “İletişim”, “Sporda İletişim”, “Futbolda Yıldırma” ve “Her Sorun Futbola Gol Oluyor” kitaplarını yazdı.
TBMM ve bazı bakanlıklarda çeşitli komisyonlarda görev aldı.
Birçok ödül sahibi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan yazar evli ve iki çocuk babası.