Şampiyon ve rekortmen haltercilerimizden Naim Süleymanoğlu (d. 23 Ocak 1967, Ahatlı, Bulgaristan – ö. 18 Kasım 2017, İstanbul) halter sporunda; 3 Olimpiyat, 7 Dünya, 7 Avrupa şampiyonluğu ve 46 Dünya rekoru kırarak bir tarih yazan millî kahramanlarımızdandır. Dünyaya “Türk gibi kuvvetli” sözünü, bir darbımesel gibi yaşatan Naim Süleymanoğlu, Türk milletinin övünç kaynağı olarak millî hafızamızda canlı tutulmaya devam etmektedir.
Naim Süleymanoğlu, Dünya’nın “Cep Herkülü”ne benzettiği bir Türk sporcusu. “Herkül=Herakles”, Yunan ve Roma mitolojisinin çok kuvvetli olan mitoloji kahramanı, kendi geçmişlerindeki mitolojik kahramanlarına yakıştıracak değerde bir kahramanı çıkaramayarak, Herkül kavramını kahraman bir Türk haltercisine yakıştırmaları oldukça anlamlıdır. babilbet giriş
Beden eğitimi ve spor tarihindeki akademik çalışmalarımdan birisi de Naim Süleymanoğlu ile ilgili bir projeydi. 1990’lı yıllarda başladığım bu çalışmalar sırasında Naim’le günün belli saatlerinde rutin olarak bir araya geliyor, onu yakından tanımaya çalışıyor ve hayatımın en iyi benzersiz hatıralarını biriktiriyordum. Aramızda unutulmaz anılar ve dostluklar oluşmuştu. Onun zekâsına, spor bilgisine ve spor disiplinine hayran kalmıştım. Bu bilimsel projede değerlendirmek üzere de Uluslararası Olimpiyat Komitesi Antonio Samaranch, Uluslararası Halter Federasyonu Genel Sekreteri Dr. Tamas Ajan, Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi Başkanı Sinan Erdem’den ve pek çok kişiden Naim Süleymanoğlu hakkında şahsıma yazılmış çok değerli mektuplar ve yazılar aldım.
2017 yılında TRT Radyo’da Hayatın Sesleri Programı’nda “Türklerde Spor Kültürü” isimli bir yıl süren köşemde konuşmalar yapmaktaydım. Bu konuşmalarımdan birisini, Naim Süleymanoğlu’nun vefatından bir gün önce 17 Kasım 2017 tarihinde Naim Süleymanoğlu hakkında yapmıştım. Diğer bir konuşmamı da, günümüzden üç yıl önce Gazi Üniversitesi Sporda Yetenek ve Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 23.01.2021 günü Saat 15.00’te Ankara’da düzenlenen “Bir Yıldız Doğuyor Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu” adlı konferansı Prof.Dr. Hasan Akkuş vermiş ve konferansın yöneticiliği de bendeniz yapmıştım. Konferansın bitiminde yaptığım altı dakikalık (40′.30” – 46′.35”) konuşmada; Naim Süleymanoğlu’nun Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’ndan mezun olduğunu ve bu bağlamda Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin adının da; “Naim Süleymanoğlu Spor Bilimleri Fakültesi” olması gerektiğini ve bunun gerekçelerinin de Gazi Üniversitesi’nin yüksek değerlerine uygun olduğunu söylemiştim (1).
Naim Süleymanoğlu, mensubiyet duygusu ile halter sporunda büyük başarılar kazanarak toplumun yeni nesillerine örnek teşkil etmiş ve idol olmuştur. Naim Süleymanoğlu’nun toplumsal duygu dinamiğini beslemede ve yaşatmada büyük katkısı vardır. Türk halterinin büyük haltercisi Naim Süleymanoğlu ulusal moralimizi artıran millî gururumuzdur ve dünya halter tarihinin hafızasına da kazınmıştır. Böylece dünya halter tarihini Türk halter tarihi olmadan anlatmak ta mümkün değildir.
Kazandığı başarılarla Türk milletinin yücelmesinde payı olan Naim Süleymanoğlu gibi değerlerimizin ebediyen unutulmaması ve gelecek nesillere tanıtılarak ilelebet yaşatılması başlıca düşüncemiz ve çalışmamız olmalıdır. Türk sporu Naim Süleymanoğlu’na çok şey borçludur ve Naim, şanına lâyık bir şekilde yapılacak her türlü vefayı da fazlasıyla hak etmektedir.
Böyle tarihi bir değerin mensup olduğu Türk milletinin ebedileşmesi/yücelmesi yanında, hatırasının ve isminin ilelebet yaşatılması ve hafızalarımızda canlı tutulması Türk sporuna olduğu kadar, Türkiye’de tüm üniversitelerimize de düşen en şerefli ve gurur verici görevlerden biridir. Bu bağlamda, mensubiyet duygusuna ve şuuruna sahip Üniversitelerimizin Spor Bilimleri Fakültelerinden birisinin adı, “Naim Süleymanoğlu Spor Bilimleri Fakültesi” olarak verilmelidir. Böylece Türk milletinin manevî gücüne güç katarak Türk spor tarihimizi zenginleştiren Naim Süleymanoğlu’nun adının Spor Bilimleri Fakültesine verilmesiyle öğrencilerimizin spor bakımından millî heyecan içinde itina ile yetiştirilmesi, önemli tutulacaktır. Bu da gelecek nesil sporcular ve spor adamları için büyük faydalar sağlayacaktır.
Türk yetenek ve gücünün Türk spor tarihindeki başarıları meydana çıktıkça, Türk sporcuları ve spor adamları kendileri için gereken atılım kaynağını Türk spor tarihinde bulabileceklerdir. Bu tarihten Türk çocukları, Naim Süleymanoğlu’nun da verdiği mücadelede olduğu gibi bağımsızlık düşüncesini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan spor kahramanlarını öğrenecekler, millî his, millî heyecan ve millî duygularla millî kimliği ve olimpik kimliği için mücadele eden Naim Süleymanoğlu’nu düşünerek kimseye boyun eğmeyeceklerdir. Türk spor tarihinin bu büyük sporcusunun adının verildiği “Naim Süleymanoğlu Spor Bilimleri Fakültesi’nden mezun olanlarla, spor kahramanlarımızın başarıları ve spor kültürümüzün değerleri nesilden nesile aktarılarak tarihten güç almaları sağlanacak, donanımlı meslek bilinci ve kişiliği oluşturulacaktır.
Böylece Türk spor tarihinin değerleriyle donatılmış ve bu değerleri koruyup yaşatacak, geliştirecek bilinçte bir sporcu gençlik yetiştirilmiş olacaktır. Türk milletinin spor tarihi perspektifinde öğünen, çalışan, geleceğine inanan ve güvenen millî spor eğitimi ve ahlâkı ilkeleriyle yetiştirilmiş bir Türk gençliği en büyük ortak idealimiz olmalıdır.
Dünyanın en büyük haltercilerinden, Türk spor tarihine ismini altın harflerle yazdıran “Cep Herkülü” Naim Süleymanoğlu’nu, aramızdan ayrılışının yedinci ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun…