bahrivreskala@gmail.comİstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir KulüplerBirliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmirŞube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim VakfıKurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, SualtıYüzme Federasyonları e. Üyesi.
Bilindiği üzere dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatları doğrultusunda Cumhuriyetimizin 29.Ekim.1923 tarihinde ilanından itibaren hayata geçirilen kanunlar ile kadınlara birçok haklar verildi. Bunlardan sadece bazıları; 1926 Türk Medeni Kanunu, 1930 belediye seçimlerine katılma, köylerde muhtar olma, ihtiyar heyetine seçilme, 5.Aralık.1934 tarihinde, milletvekili seçme ve seçilme hakları verildi. Kazanılan bu haklar, kadının toplum içindeki konumunu, itibarını kazandırdı. O yıllarda Ülkemizde kadınlara tanınan bu haklar, gelişmiş ve medeni geçinen bir çok ülkede yoktu. Yıllar sonra bu ülkelerde yaşayan kadınlar, insan hakları bildirilerinde, kanunlarında yer aldı. Ayrıca Ülkemizde çıkarılan yeni kanunlarla, Atatürk’ün Vatanımızı emanet edeceği gençlerimize, çocuklarımıza, özellikle de kızlarımızın eğitimlerine ve spor yapmalarına çok önem verildi.
Bu düşünce ve uygulamalar ışığında, sporla ve Olimpik değerlerle bütünleşen bir toplum için, 1908 yılında rahmetli Selim Sırrı Tarcan’ın önderliğinde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) kuruldu. Sporumuzun gelişmesi için kamu yararına gönüllü çalışan özerk, üst düzey bir sivil toplum hizmet kurumu olan TMOK, bilahare Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyeliğine kabul edildi. Yüz yılı aşan çalışmaları ile sporumuzun en önemli paydaşlarından biridir. Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından düzenlenen Yaz-Kış Olimpiyat Oyunları, Gençlik Olimpiyat Oyunları, Avrupa Oyunları, Avrupa Gençlik Olimpik Festivalleri ve Akdeniz Oyunları gibi spor organizasyonlarında Ülkemizin, katılımı ve Olimpik Oyunlara adaylık konusunda tek yetkilidir. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi – TMOK sporcu odaklıdır. Sporumuzun sürdürülebilir bir başarıyı kazanması amacıyla Olimpik seviyede olan ve önemli potansiyele sahip genç sporcularımızı her yönden destekler. Devamında çocuklarımızın, gençlerimizin erken yaşlardan itibaren Fair–Play’e uyumlu, spor kültürünü almaları, karşılıklı saygı, dayanışma ve sosyal gelişmeleri için çeşitli projeler uygulanır.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin, sporumuzun gelişimi için uyguladığı projelerden biri de kız çocuklarımızın eğitimlerini ve spor hayatlarını desteklemektir. Bunun için de 2021 yılından itibaren spor ile kızlarımızın fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerini güçlendirmelerini sağlayan “ Sporla Güçlen ” projesi devam etmektedir. Bu proje, özellikle okuma ve öğrenimlerine davam etme oranının düşük olduğu, Diyarbakır – Bağlar, Gaziantep – Ulaş ve İncilikaya , Şanlıurfa – Eyyübiye ilçelerinde hayata geçirilmiştir. “Pilot Bölge” olarak seçilen üç ilimizde orta öğretimde okuyan 10-14 yaş gurubu kız çocukları için Spor Okullları açılmıştır. Bu okullarda verilen eğitimlerin amacı; etki alanlarını tespit etmek, tespitlerden sonra projenin gelişim alanlarını belirlemektir. Bu nedenle yıl boyunca hafta sonları deneyimli antrenörlerle, atletizm, basketbol, voleybol, jimnastik, badminton, hentbol, masa tenisi ve taekwondo gibi spor dallarında, malzemeleri ile birlikte, yaklaşık 1000 kız çocuğuna spor yapma eğitimi ve sporla tanışma, güçlenme imkanı verilmektedir. Bu çalışmalarda, bilgi ile toplum arasında bağlantı, köprü oluşturma amacıyla,2004 yılında bazı sosyal bilimci, proje tasarımı ve uygulama uzmanı tarafından, İstanbul’da kurulan “YADA” – Yaşama Dair Vakfı ile ortak çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalarda amaç; eğitimlerin etkisini değerlendirmek ve proje geliştirme alanlarını belirlemektir. TMOK ve “YADA” Yaşama Dair Vakfı işbirliği ile hazırlanan “Sporla Güçlen Projesi Etki İzleme ve Değerlendirme Raporu”, bizlere dört yıldır sürdürülen bu çalışmanın, sporu yaşamlarının bir parçası haline getiren ve eğitimlerine daha istekli devam eden kız çocuklarımızın, geleceğe dair umutlarını güçlendirdiğini göstermektedir. Bu sonuç spor’ da geleceğimiz için çok önemli bir gelişmedir. Proje’ ye dahil olan, eğitim alan kızlarımızın öz güvenlerini kazanmaları, başarı ve sosyal becerilerini arttırmaları, toplumdaki konumlarının güçlenmesi, ailelerini de mutlu etmiştir. Buna bağlı olarak Anneler, veliler ve antrenörlerle yapılan toplantılar ile Annelerin, ebeveynlerin, velilerin spora bakışları değişmiş ve kız çocuklarını spora yönlendirenlerin sayılarında önemli artışlar olmuştur. Bu durum da kızlarımıza, sahip oldukları becerilerini gerçekleştirebilmeleri için yeni fırsatların ortaya çıkmasına vesile oldu. Hatırlanacağı üzere buna benzer bir çalışma Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından, Cennet Ülkemizin birçok ilinde açılan ve kızlarımızın da devam ettiği voleybol okulları, “voleybol fabrikaları” sayesinde bu spor dalına ilgi artmış ve gençlerimizden oluşan “Kadın A Milli Voleybol Takımımız” 2023 yılında dünya şampiyonu olmuştu. Bu durum bizlere, yabancı sporculara değil, kendi gençlerimize güvenmemiz gerektiğinin açık göstergesidir.