Bahri VRESKALA

bahrivreskala@gmail.com İstanbul-İzmir Gençlik ve Spor e. İl Müdürü, TMOK Konsey Üyesi, İzmir Kulüpler Birliği Kurucu ve Danışma Kurulu Üyesi, Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmir Şube Başkanı, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Tenis Eğitim Vakfı Kurucu Üye ve Başkanı, Atletizm, Futbol, Masa Tenisi, e. Hakemi, Atletizm, Sualtı Yüzme Federasyonları e. Üyesi.

Altay Spor Kulübü… 1

Köşe Yazıları

02.02.2025

A⁺

A^-

Altay Spor Kulübü, 16. Ocak. 1914 tarihinde İzmir’de Altay İdman Yurdu adıyla kurulan tarihi bir spor kulübüdür. Birçok spor branşında faaliyet göstermektedir. Türk futbol tarihinde deplasmana giden ilk takımdır. Türkiye Kupası’nı kazanan ikinci, Anadolu’dan ilk takım olarak tarihe geçmiştir. Kurulduğu yıllarda İzmir’de futbol, Rum, Ermeni, İtalyan ve İngilizlerin tekelinde olan bir spor dalı idi. O günlerin İzmir Valisi olan rahmetli Rahmi Bey, Vasıf Çınar Bey ile Necati Beye “Şark İdadisi” isminde bir okul açtırdı. Amaç, Rumların ve diğer azınlıkların etkinliklerini azaltmak ve kırmaktı. Bu amaçla Altay İdman Yurdu Spor Kulübü futbol ve diğer spor faaliyetlerine başladı. Azınlık futbol takımları ile yaptığı karşılaşmalarda çok başarılı sonuçlar alındı. 1923 yılında Ankara’ya giden Altay Spor Kulübü, burada çok başarılı sonuçlar alması nedeniyle takdir edildi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1924 Paris Olimpiyat Oyunlarına Türk sporcularının da katılması talimatını verdi. 1924 Paris Olimpiyat Oyunlarına İzmir’den, Altay Spor Kulübünden futbolcu olarak Hamit Aslan, Atlet olarak da Said Odyak katılarak ülkemizi temsil ettiler.

İlerleyen yıllarda Altay Spor Kulübü kendi bünyesinden iki yeni futbol takımı çıkaran ilk kulüptür. Önceki ismi Fuar Şehirleri Kupası olan UEFA Kupası’na katılan ilk Türk takımı olan Altay, Birinci Türkiye Ligi’nde ilk üçe giren ilk Anadolu takımıdır. Devamında Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanan ilk Anadolu Takımıdır. Türk futboluna çok değerli katkılarda bulunan, modernleştiren, ilk isim, soyadını bile Altay’dan alan Vahap Özaltay’dır. Altaylı Vahap Özaltay, aynı zamanda Türkiye’mizin ilk profesyonel futbolcusudur.

14 Ekim 1925 günü Mustafa Kemal Atatürk İzmir‘e geldiğinde, Altay Spor Kulübü’nü ziyaret eder. Altay’ın 9 Eylül kupasını gören Atatürk, “Aferin çocuklar, kupa da kazanmışlar” der. Altay’ın spor faaliyetlerini dinledikten sonra Atatürk kulüp defterine şunları yazar ve imzalar: “Altay Spor Kulübü’nde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik müvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir” diye ifade etmiştir. Soyadı kanunundan sonra da Atatürk, Fahrettin (Altay) Paşa’ya birlikte İzmir’de izledikleri futbol karşılaşması dolasıyla “Altay” soyadını vermiştir

110 yıllık bir tarihi geçmişi olan Altay Spor Kulübü ülkemizde “ilkler” şehri olarak anılan İzmir’e birçok alanda ilkleri de yaşamış ve yaşatmıştır. Şöyle ki;

“İLKLERİN TAKIMI ALTAY”

Altay, futbol tarihimizde deplasmanda maç oynayan ilk Türk takımıdır.
15 kez İzmir şampiyonluğu yaşayan tek İzmir takımıdır.
Kendi bünyesinden iki kulüp daha çıkaran (Altınordu-Göztepe) ilk Türk takımıdır.
Altaylı Hamit Aslan, İzmir’in ilk milli futbolcusudur.
Altaylı Said Odyak, İzmir’in ilk milli atletidir.
Eski adı Fuar Şehirleri kupası olan UEFA Kupası’na katılan ilk Türk Takımı Altay’dır.
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ilk üç geleneğini bozan ilk takım Altay’dır.
Türkiye Kupası’nı, bu üç takım dışında kazanan ilk ekip Altay’dır.
Türk futboluna yeni sistemleri getiren ilk isim Altaylı Vahap Özaltay’dır.

“BÜYÜK ALTAY”

Altaylı olmak her Altaylı için büyük bir övünç kaynağıdır. Zira başında “Büyük” kelimesi olan başka bir kulüp yoktur. “Büyük ALTAY” sözü, yalnız spor sahalarındaki başarıdan dolayı değil, Kurtuluş savaşımızda, öncülük eden, hürriyet kıvılcımını ateşleyen, milliyetçilik ruhunu yaşatan, milliyetçilik bilincini yerleştiren, milli mücadelede canı pahasına savaşan, Kurtuluş destanları yazan, yaratan, Cumhuriyet döneminde hizmetten hizmete koşan, Atatürk Devrimleri’ni koruyan, katkısı olan Altaylı kurucu ve taraftarlarının evlatlarının yaptıkları kutsal hizmetlerinden dolayı söylenmiştir. Altay Spor Kulübü de buna layık olabilmek için var gücüyle mücadele etmiştir. Bunu yaşatmak günümüzdeki Altaylı yönetici ve taraftarların ve tüm Altaylıların görevleri, kendilerine miras kalan bu anlamlı meşaleyi sonsuz kadar taşımaktır.

Peki bu kadar güzel, tarihi bir geçmişi olan, başarılarından dolayı “Büyük Altay” olarak anılan güzide Altay Futbol Takımı nasıl oluyor da günümüzde; Türkiye Futbol Federasyonu 2.Lig Beyaz Grupta 17.sırada -30 averajla 11 puanla düşme hattında bulunuyor? Daha önceki başka bir yazımda da belirtmiştim. Bu sorunun cevabı çok basit. Cevabı; Alt yapıya önem vermeyen, uzun vadeli ciddi projeler yerine, kısa vadeli projelere öncelik veren yöneticilerin hatalı yönetimlerindedir. Birçok imkana sahip Büyük Altay’ın bu günkü bulunduğu yer 2. lig değil, TFF Süper Lig’i olmalıydı. Bir zamanlar, kendi spor tesisi olmayan Altay şu anda birçok kulüpte olmayan 2 çim saha, konaklama, toplantı, eğitim gibi modern spor tesislerine ve de 110 yıllık mazisine rağmen olmaması gereken bir yerdedir. Önceki yıllarda şimdiki Süper Lig’in ismi Birinci Lig idi. Ve o yıllarda Birinci Lig’de mücadele eden Altay, İzmir’e gelen Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’yi mağlup ederek İstanbul’a puansız gönderiyordu. Bugün ise 3.Lige düşmemek için mücadele ediyor. Yazık, çok yazık.

Ne acıdır ki; maddi durumları oldukça iyi olan bazı önceki Altaylı yöneticilerin bu duruma müdahale etmedikleri, Altay Spor Kulübü’ne destek olmadıkları görülmektedir.